Oyuncular Sır Saklayamaz…

admin

Pınar Çekirge
Süleyman Karaahmet’in yazdığı, Levent Özdilek’in yönettiği “Uşak, Kral ve Ötekiler“in prömiyerini izlerken, bir an Hamlet’in cinnetli soluğunu hissettim ensemde. “Oyuncular sır saklayamazlar. Gizli kapaklı ne varsa çıkarırlar ortaya” diye fısıldadı sanki. Oyuncular defalarca başka biri olarak doğup, başka, bambaşka biri olarak yaşayabiliyorlar sahnede. Sırları yerle bir etmeleri de, sonsuzluğa dokunuyor olmaları da bundan aslında.

kral Köksal Engür

Sarı beyaz bir ışık çoğalarak yansıyordu duvarda. Kral’ın yüzünden geçen gölgeyi gördüm birden. Korkuyordu. Ürkmüştü. Kaygılıydı. Ve olabildiğince çaresiz. Yalnız. Kimsesiz. Hatta kimliksiz. Uşak ve Ötekiler ise farklı çehrelerden oluşmuş bir hayatı simgeliyorlardı. O hayatın gerçek hayatla sonsuz bir iktidar savaşı içinde olduğunu hem biliyor, hem bu durumu büyük bir maharetle kendileri dahil herkesten gizliyorlardı. Gerçekle gerçekdışının savaşıydı bu. Kazanan kazandığı kadar yenilmeye tutsaktı oysa. Yenilense kazanmaya! O tarifi enikonu olasız türbülans içindeydik ister istemez. Biz, yani Kral, Uşak, ve hayatın çok uzağında bir başına bırakılmış tüm Ötekiler. Tehditler…Yalnızlıklar…

Taşkın bir kaynak suyu berraklığındaki oyunuyla Merve Engin, kalıptan kalıba, bedenden bedene, duygudan duyguya ustalık katındaki geçişleriyle bir kez daha kusursuz bir performans sergiliyor. Çapaksız akıcı bir oyunculuğunun yanısıra, zamanlama ve dinamizmi yine mükemmel. Üstün sahne hakimiyeti ve büyüsüyle  kendi seyircisini çoktan yaratmış zaten. Seveni çok. Fuayede konuşulanlara kulak verdiğimde hâlâ “Kıy Ot Böy”, “Kesit”, “Madde 9” oyunlarındaki Merve Engin’den bahsedildiğini işitiyorum.  Genç kuşak arasında, hiç kuşkusuz, önde gelen bir isimlerden biri Merve Engin.

uşak Merve Engin

Yaşar kıldığı karakterlerin gerçeğe uygunluğunu, duyguların doğru anlatımını, olayların mantıksal akışını doğal bir oyunculukla sergilediğinden ve sesini, sözcükleri, yüz ifadesini, jestlerini çok iyi kullanıyor, rolüyle  içsel bir köprü kuruyor. Belli bir düzeyin altına asla inmiyor. Keşke Kral, Uşak ve Ötekiler’de her karakter için farklı bir kostüm uygulaması yapılsaydı, diye düşündüm oyunu izlerken. Bir de müzik ve ışıklarla acaba sahne geçişleri daha belirginleşebilir miydi ?

70’li yılların hemen başıydı. Siyah beyaz Schauplorenz marka televizyon salonun başköşesine kurulmuştu çoktan. Cumartesi akşamüstleri “Oyun Treni”ni iple çekerdik. Hele o şarkı: “Bizler Ali Veli makinist/Bunlar vagonlarımız… Levent Kırca ve Köksal Engür ile ilk tanışmamız böyle olmuştu işte. Sonra da hiç kopmadık zaten. Onlar sahne, perde, ekrandaydılar bense hep izleyici koltuğunda. Yıllar yıllara eklendi durdu…

Köksal Engür’ü, çocukluk arkadaşım Veli’yi meğer ne çok özlediğimi ayrımsadım oyunu izlerken. Kral rolünde harikalar yaratıyor yine. Yüzünün gergin kaslarının bir an yumuşadığını, belli belirsiz bir gülümsemenin alev aldığını gördüğümüz an, birden öfkeyle haykırabiliyor. Kabına sığmaz enerjisiyle resital tadında bir oyunculuk sergiliyor. “Sahnede devleşmek” deniyor ya, hani bazı oyunculara Muhsin Ertuğrul’un ifadesiyle, tastamam bu deyimi yaşıyoruz Köksal Engür’ü izlerken. Muhteşem, sıra dışı oyunculuğuyla bir kez daha safkan bir aktör olduğunu kanıtlıyor. Beş hamle sonrasını gören, öngörülü Kral rolünde o kadar sevimli, o kadar sahici,  o kadar içten ki…

Buyruğumdur! Ben 19…Ya 19 rakamını da hiç sevmem ha. Böyle bir eksik gibi. 20 olacakken olamamış gibi…”

Köksal Engür ve Merve Engin “Uşak, Kral ve Ötekiler”de uyumlu ve tutarlı oyunculukları, sahne kullanımlarıyla her türlü değerlendirmenin üstünde bir performans ile adeta rollerini aşıyorlar. Belli ki canlandırdıkları karakterleri farklı oyunculuk anlayış ve yorumlarıyla tek tek ele alıp derinlemesine incelemişler. Zaten oyun bittiğinde dakikalarca kesintisiz devam eden alkışlar da muhteşem oyunculuklarının seyirci tarafından beğenildiğinin kanıtı.       Ama yine de acaba diyorum, Uşak ve Ötekiler için farklı kostüm, aksesuarlar yapılsaydı ve general tiplemesinde ani ses yükselmeleri olmasaydı. Daha mı iyi olurdu?

Bo Sahne’yi bu güzel yapım için bir kez daha kutluyorum…

Benzer Yazılar

Bu web sitesi size daha iyi bir performans sunmak için cookie kullanmaktadır. kabul edin Devamını Oku