Toplumsal Önyargıları Eleştiren Bir Öyküler Toplamı: “Kardeşlerimi Arıyorum”

İsmail Cem Özkan

Bir şehirde bir bomba patlar, bombanın faili Ortadoğulu biri olarak gösterilir. Medya ve polis anonsları ile gözler o şehirde yaşayan Ortadoğu görünümlülere çevrilir. O şehirde yaşayanlardan biri de Tunuslu bir öğrencidir.

Tunuslu öğrencinin adı Amor’dur. Olayın olduğu sırada diskotekten evine dönmektedir ve sarhoştur. Çocukluk arkadaşının ısrarla aramasına kayıtsızdır. O kayıtsızlık anından itibaren Amor’un geçmişine doğru bir yolculuk başlar; onun çocukluğu o andaki tavrının sebebidir.

Birbirinden bağımsız ama birbiriyle iç içe geçen öyküler bütünüdür “Kardeşimi Arıyorum” oyunu…

Her bölümde bağımsız bir hikâye söz konusudur; başlangıç, gelişme ve sonuç. Her sonuç yeni hikâyenin başlangıcıdır ve yeni hikâyeye geçerken çalan müzik bize ipuçları verir. Oyundaki metin ve müzik uyumu başlangıcından itibaren kendisini gösterir. Batı ve Doğu’nun harmanlanmış halidir bir anlamda…

Tunuslu genç, İsveç’te bir öğrencidir, yalnızdır. İsveç insanın kendisine bakışı, duruşu ve onun İsveçlilere karşı önyargısı ve bu yargının oluşturmuş olduğu içsel çatışmaya şahitlik ederiz.

Azınlık olmak, öteki olmak, yalnız olmak gibi kavramlarının birey üzerine etkisi öyle bir çıplak şekilde verilir ki, seyirci bu gerçeklik ile yüzleşmekten kaçamaz.

Bir İsveçli’nin bir olayı algılayışı ile bir yabancının aynı olaya bakışı ve algısı farklıdır. Farklı yerden bakanın elbette tepkisi de farklı olacaktır… Çoğu zaman görünmez olan bu insanların penceresinden kendilerine karşı gelişen tepkinin öznesi olmanın yaratmış olduğu baskı ve o baskının geldiği ülkede yaşayan yakınlarının endişeleri ve korkuları, oyunda ironik bir anlatımla dile getirilir. 

Seyirci kara mizahın dilini sahne ışıkları içinde yakalanmaktadır.

Bir bomba patlar ve o şehirde yaşayan bir Tunuslu öğrencin hayatı değişir. Değişim fiziki değildir, ruhsaldır. Gerçek hayatta veremediği tepkiyi düşüncesinde, hayalinde vermektedir. Büyük bir çelişki yaşamaktadır. Tepkilerini bastırmak zorundadır ve oluşan atmosferin kurbanı olduğu içinde sinmiş, kaçak ve her an suçlanma korkusu içindedir. 

Yabancının üzerine atılan her suç kaydedilir, polis bu konuda araştırma ihtiyacı dahi duymaz, çünkü önyargı resmidir ve resmen raporlanır… Üzerine atılı bir suç yabancının üzerinde ömür boyu sürecek bir lekedir…

Önyargı karşılıklıdır, çünkü aynı atmosfer içinde yaşamaya zorlanan yabancı, Batı dünyasının önyargılarında potansiyel bir cihatçıdır, kelle kesen, araba patlatan, uyuşturucu satan, toplumun düzenini bozan, çocuklarını zehirleyen olarak bir suç makinesi gibi algılanır… Kişinin öznel durumu önemli değildir, o toptan bakışın içinde “kurunun yanında yanan yaştır”… Yabancı da aynı şekilde bakar karşısındakilere; tüm İsveç vatandaşları ırkçıdır, ülkenin polisi suç uydurup yabancıya işkence yapan, devlet memuru her zaman en kötü davranışı yabancıya layık görendir.

“Kardeşlerimi Arıyorum”, toplumsal yapıyı, önyargıları her boyutuyla eleştiren bir öyküler toplamı…

Oyunun konusu bu kadar hassas olunca, oyuncuların işi zordur, çünkü iç içe geçmiş hayal ve gerçek sahnede seyirciye en doğru biçimde aktarılmalıdır. Amor rolü ile Uğur Uzunel müthiş bir performans sergilemektedir. Sahneden hiç ayrılmadan, her bölümde rejinin beklentilerini başarıyla karşılamaktadır. Özellikle efora dayanan sahnelerde sesini, tonlamalarını çok iyi kontrol etmekte ve seyirciye anlaşılır bir dil ve açıklıkla rolünü taşımaktadır…

Shavi rolü ile Metehan Kaya’yı izliyoruz. Kendisine verilen rolü  başarılı biçimde yerine getirirken, sahnede hareket alanı yaratarak Uğur Uzunel’i daha görünür kılmaktadır… Karakterinin endişeli, neşeli, çocuk gibi saf halini hem mimikleri hem de vücut dili seyirciye rolünü başarılı bir şekilde ulaştırmaktadır…

Can Sertaç Adalıer, kuzen rolündedir ama şivesi ile dikkati çeker ve öykünün bu bölümünde din ve toplumsal algılayış konusunda Tunus toplumu ile yüzleşmemizi sağlar. Tunus’ta iki temel toplumsal yönelim olduğu koşullarda o kendisine ait bir buda yaşamını seçmiştir. Farklıdır ve farklı olduğunu da özellikle konuşması ve şivesi ile gösterir…

Buse Külekci ve Gülin Bakkaloğlu hafiye, büyükanne, hayvan hakları derneğinde telefonda pazarlamacı gibi farklı rolleriyle oyunun ayrılmaz parçalarıdır. Adını andığımız oyuncular, oyuna diğer oyuncular kadar katkı sunarken, her biri canlandırdıkları rolle hem eğlenceli anların yaşanmasını sağlamışlar, hem de oyunun daha anlaşılır olmasına katkı sunmaktadırlar. Oyun onlarsız olamazdı, eğer onları çıkarırsınız sahnede ne Uğur Uzunel ne Metehan Kaya gözükür olur…

Ülkemizde Arap kültüründen gelen bir yazarın sahneye uyarlanmış öykülerini seyretmek büyük bir keyif verirken, oyun bizi Batı dünyasında yaşanmakta olan günlük hayata her iki açıdan ve yakından bakmaya davet etmektedir…  Oyunun  seyircilerde çok önemli izler bırakacağını düşünüyorum, en azından ülkemize mülteci olarak gelenlere karşı yaratılan önyargılardan biraz da olsa sıyrılmamızı sağlayacaktır…

Oyun üzerine daha fazla söz söylenir elbette, ben sadece bir köşe yazısı boyutu içinde izlenmesi gereken bir oyundan bahsetmek istedim… Konusu ve oyuncuları ile müzik, ışık, sahne tasarımı, sahne arka fonunda kullanılan perde, oyuncuların rolleri dışında sahneyi izleyerek oyundan kopmamaları gibi unsurlar oyunun seyir keyfini yükseltiyor. Bir halı, bir sandalye, bir kaç poşudan oluşan minimal dekor oyuncuların sahnede çok rahat hareket etmesini sağlamış… 

Bir bütün olarak baktığımızda yönetmen metni çok iyi değerlendirmiş ve metinle uyumlu bir reji yaratmış…

Bir araç patlar ve birilerinin hayatı değişir. Eminim, “Kardeşlerimi Arıyorum” oyunu sizin hayata bakışızda da bazı değişimlerin kapısını aralayacaktır.

 

İSMAİL CEM ÖZKAN

 

Kardeşlerimi Arıyorum

Yazan: Jonas Hassen Khemiri

Çeviren: Eylül Aktürk

Yöneten: Barış Gönenen

Yardımcı Yönetmen: Aslı Menaz

Metin Düzenleme & Dramaturji: Kayra Babalık

Dekor ve Kostüm Tasarım: Bengü Şener

Dekor ve Kostüm Uygulama: Ferhat Kaya

Müzik: Utku Güçoğlu

Şarkı Sözleri: Kayra Babalık

Hareket Tasarım: Orçun Okurgan

Işık Tasarım: Ra Yavuz

Işık Kumanda: Deniz Kayas

Müzik Kumanda: Ergün Metin

Afiş Tasarım: Açelya Kırmalı

Fotoğraflar: Gökhan Polat

Yürütücü Yapımcı: Aylin Pınar Aydemir

Asistan: Aylin Akın

Yapım: Ara Sahne

Oynayanlar: Buse Külekci, Can Sertaç Adalıer, Gülin Bakkaloğlu, Metehan Kaya, Uğur Uzunel

Benzer Yazılar

Bu web sitesi size daha iyi bir performans sunmak için cookie kullanmaktadır. kabul edin Devamını Oku