Sadık Aslankara
Melih Cevdet Anday, şiirle denemedeki yetkinliği yanında önemli bir tiyatro ustamız. Özellikle Halkevleri tiyatro çalışmalarının ardından 1950 sonu ile 1960 başlarında Oktay Rifat, Sabahattin Kudret Aksal, Necati Cumalı vb. şairler kuşağıyla farklı bir nitelik kazanarak yükselen tiyatro hareketinde Melih Cevdet Anday’ın özel bir konuma sahip olduğunu düşünmüşümdür öteden beri. Bu nedenle onun oyunlarını “Melih Cevdet Anday Tiyatrosu” gibi bir başlık altında ele almanın daha doğru olacağını söyleyebilirim.
Adam Sanat’ta bu tiyatro ile ilgili kaleme aldığım yazıda şu notu inmiştim: “Anday tiyatrosunun inceliklerini yansıtabilecek, onu geliştirebilecek yönetmenler aranıyor. Shakespeare, Çehov, Brecht yönetmen hak ediyor da bizim yazarlarımız hak etmiyor mu?” Yazıda, “Kanım o ki, Türk tiyatrosunda hiçbir yazarımız, felsefeyi, tiyatroyu eylemlendirmede Anday düzeyinde kullanamamıştır,” dedikten sonra şunları eklemiştim: “Anday’ın yenilikçi oyunları gerçekçilikten aykırı gerçekçiliğe, düşlemcilikten gerçeküstücülüğe genişleyip uzanan bir yayılım çerçevesinde ama özgürlük içinde kendi biçemlerini koyabiliyor.”
İşte Bakırköy Belediye Tiyatroları’nın Yiğit Sertdemir yönetiminde sunduğu Anday’ın Yarın Başka Koruda adlı oyununu, dramaturg Irmak Bahçeci’nin katkısıyla izlerken büyük mutluluk yaşadığımı söyleyebilirim. Türk tiyatrosunun aradığı yönetmenlerden birinin de Yiğit Sertdemir olduğuna inandığım gibi.
Bir koruda, otelin de ormanın da karakter olarak işlendiği, bu arada örtüşen ya da benzemez karakterleriyle zaman-yaşam paydaşlığı üzerine oturtulan düşsü bir evrene sahip oyun üzerine ne söylense az.
Gerçekten de Yarın Başka Koruda, Türk tiyatrosuna sunulmuş bir zarafet örneği olarak alınabilir, biz bunun ayırdında olmasak da… Çok katmanlı oyun, uyumsuz biçemin bir yansıması olduğu kadar, aykırı gerçekçiliğin de doruk yapıtlarından biri bağlamında düşünülebilir bizde. Nitekim uyumsuz tiyatroyla aykırı gerçekçi yaklaşım el ele, kol kola olağanüstü güzellikler sunuyor oyunda.
Sahne alan bütün oyuncuları, Melih Cevdet Anday tiyatrosuna can kattıkları için ayırmaksızın kutluyorum: Gülce Uğurlu, Burak Dur, Zeyno Eracar, Mert Asutay, Ayşe Demirel, Dicle Akbaş, Kadir Hamsan, Çetin Etili.
Dekorda Barış Dinçel’in, Kostümde Sadık Kızılağaç’ın, Işıkta Kerem Çetinel’in oyuna kıvrak bir ruh kazandırdığını ekleyeyim. Andığım bütün bu adların Melih Cevdet Anday’ın yalnız oyununa omuz vermedikleri, aynı zamanda onun tiyatrosunu da havalandırdıkları kanısındayım kendi payıma.
Son olarak seyirci için iki çift laf edeyim. At gözlüğü takmış, popüler olanın peşinde gidiyorsanız eğer, bir olasılık beğenmeyebilirsiniz oyunu.
Ama bu oyunun, dar ölçülerin çok üzerinde değer taşıdığı unutulmamalı! Bu yüzden hiçbir mevsim kaçırılmaması gereken bir oyun Yarın Başka Koruda.
