TheatreIST Ekibiyle “Uluslararası Türkiye Tiyatro Vitrini 2024” Üzerine Söyleşi

Pınar Arabacı

Bağımsız tiyatrolar aracılığıyla Türkiye Tiyatrosu’nun yurtdışındaki görünürlük ve üretimlerine destek olmak amacıyla TheatreIST İnisiyatifi’nin girişimiyle 2022 yılında başlatılan Uluslararası Türkiye Tiyatro Vitrini, bu yıl ikinci kez gerçekleşiyor. Theatreİst adına Handan Salta, Hasibe Kalkan ve Nihal Kuyumcu, konuyla ilgili sorularımızı yanıtladılar…

Pınar Arabacı: Showcase İstanbul organizasyonunu hayata geçirme fikri ilk olarak nasıl ortaya çıktı? Başlangıç ve gelişme aşamalarından bahseder misiniz?

Theatreİst: Fikir Sevgili Ragıp Ertuğrul’dan gelmişti. Bizlere tek tek ulaşıp bu organizasyonun içinde olmak isteyip istemediğimizi sordu. Evet diyenler olarak biz de hevesle kolları sıvadık. Ragıp’ın yapıcı ve çözüm odaklı tutumu sayesinde bu organizasyon kısa sürede şekillendi, kurumsal destek arayışına girmesiyle TGA’dan destek aldı. O zaman Mayıs ayında yapılan Kültür Yolu Festivali’nin tarihleri içinde yer alması koşuluyla ulaşım ve konaklama desteği aldık. Kaşeler ve mekan sağlama konusunda İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve İstanbul Belediyesi Şehir Tiyatroları destek oldular. Öğrenciler ve arkadaşlardan oluşan bir gönüllü ordusu eşliğinde festivali sırtlandık. Belki o kadar yük almamız gerekmeyecekti, ancak etkinlik başlamadan birkaç gün önce hastaneye kaldırılan Ragıp’ın her şeyi kolaylaştıran tutumu ve becerisi olmayınca her şeyi el yordamıyla, deneye yanıla yapmak zorunda kaldık. Ama sonunda başardık, ilk kez yaptığımız, tamamen acemisi olduğumuz, çok yıpratıldığımız bir organizasyonun içinden gayet başarılı bir şekilde çıktık. Ancak Showcase sonrası bir kişi eksildik, maalesef Ragıp’ı kaybettik. Çok kırgındık, kızgındık ve çok üzgündük ama inatla bu işin devamını getirmeye o zaman söz verdik. O ilk Tiyatro Vitrini sonrasında uluslararası yayınlarda adımızdan bahsedildi, birtakım iş birliği tohumları zihnimize atıldı, birçok festival ve tiyatro vitrini etkinliğine davet edildik. Farklı formatlar gördük, her ülkenin neleri öne çıkardığıyla ilgili bilgi sahibi olduk, dünyanın birçok yerinden bir dolu tiyatro insanıyla tanışma fırsatı yakaladık. Geçtiğimiz yıl hem seçimler hem de deprem nedeniyle etkinliğin ikincisini gerçekleştiremedik. Onun yerine birkaç küçük sohbet ve buluşma toplantısıyla yetindik. Bu yıl nihayet ikinci Tiyatro Vitrini gerçekleşiyor.

Nihal Kuyumcu, Hasibe Kalkan, Handan Salta

Pınar Arabacı: Bu organizasyonu oluştururken seçilen ülkeler/ kişi ve kurumlar hangileriydi? Bunlar hangi kriterlere göre kimler tarafından seçildi?

Theatreİst: Kişisel olarak iletişimimizin olduğu, hadi nazımızın geçtiği diyelim, tiyatro insanlarıyla başladık. İlk tiyatro vitrini etkinliğini yaparken biz bir kurum değildik, şimdiye kadar TheatreIST’in adını kimse duymamıştı zaten böyle bir şey yoktu, arkamızda güçlü bir maddi destek yoktu, sosyal medya, afiş, logo gibi bir inisiyatifin kuruluş aşamasında olması gerekenlerden hiçbiri yoktu. Dönüp bakınca delilik gibi geliyor, ama dayanışmayla bir dolu sorunu çözdük. Geri kalanı da konukların hoşgörüsüne bıraktık.

Pınar Arabacı: Organizasyona Türkiye’den katılacak tiyatro oyun ve grupları, organizasyon boyunca düzenlenen etkinlik veya panellerde konuşma, söyleşi yapacak kişiler nasıl belirlendi? Bu seçimler yapılırken hangi kriterler üzerinden yapıldı? 

Theatreİst: Geçen yıl olduğu gibi bu yıl da tiyatro eleştirmeni ve akademisyenlerden oluşan bir seçici kurulumuz var. Geçen yıl sayı beş iken bu yıl daha geniş katılımlı onbir kişilik bir seçici kurulla çalıştık. Seçtiğimiz grupların temelde kendi olanaklarıyla yurt dışına açılma şansı olmayan, bağımsız küçük tiyatrolardan olması önemliydi bizim için. Dans tiyatrosu, uyarlamalar, içinde geleneksel izler taşıyan, farklı ve çoğunluğu yerli yazarların oyunları tercih edildi. Amacımız şimdilik İstanbul ile sınırlı olsa da yurtdışına ülkemiz tiyatrosunu tanıtmak. Gelen konuklar bizim katıldığımız festivaller ya da benzer etkinliklerde tanıştığımız, ülkelerinde tiyatro alanında çalışan akademisyen, festival yöneticisi ve eleştirmen gibi alanlarında uzman kişiler. Onların deneyimlerinden yararlanmak, onları bizim tiyatrocularımızla, tiyatro öğrencilerimizle buluşturmak bu etkinliği daha da işlevsel kılacağına olan inanıyoruz. Onlar da teklifimizi keyifle kabul edip programa dahil oluyorlar.

Pınar Arabacı: İlk Show Case organizasyon sürecini nasıl değerlendirirsiniz? Öngördüğünüz gibi olan kısımları nelerdi? Bu aşamalar iyi geçmedi, geliştirilmeli diye düşündüğünüz durumlar oldu mu?  Olumlu ve olumsuz yanlarını birlikte göz önüne alarak bir özeleştiride bulunabilir misiniz? 

Theatreİst: Geçen yıl üç grup davet aldı. Bu sayının daha yüksek olmasını arzu ederdik. Onun dışında genellikle büyük bir sorun yaşamadık. Ragıp Ertuğrul’un hastalanmasına ve bizim sürece ortasından dahil olmamıza karşın yine de Showcase çok iyi geçti. Herkes canla başla yapabileceğinin en iyisini yaptı. Bunun nedeni grupta yer alan her bir kişinin bu etkinliğe inanmasıdır.

Pınar Arabacı: Show Case etkinliği başlangıç hedefi olan Türkiye Tiyatrosu’nun uluslararası alanda daha görünür olmasına istenilen şekilde fayda sağladı mı sizce? Organizasyonu sonuçları ve Türkiye Tiyatrosu’na katkıları açısından nasıl değerlendirirsiniz? 

Theatreİst: Elbette fayda sağladı, ancak küçük adımlarla ilerliyoruz. Bir anda büyük değişimlerin dönüşümlerin olması mümkün değil. İlkinde beklediğimizin üstünde olumlu dönüşler aldık. Hedefimiz şimdilik İstanbul’da tiyatro yapan grupların görünürlüğünü artırmak ve daha çok grubun davet almasını sağlamak. Çeviri programları yoluyla karşılıklı oyunlar çevrildi basıldı ki bu çok önemli bir gelişmedir.

Pınar Arabacı: Bildiğimiz kadarıyla ilk organizasyona Kültür Bakanlığı da destek verdi. Bu destek hakkındaki yorumlarınız neler?  Kültür Bakanlığı’nın bu projeye destek olması projenin içeriği veya seçilen kurumların, kişi ve oyunların üzerinde etkili oldu mu? Bakanlıktan uyarı ya da öneri aldınız mı? Ya da siz bakanlığın desteği ile ilgili kaygı yaşayarak şu gruba ve/ veya kişiye yer vermeyelim tedirginliği yaşadınız mı? 

Theatreİst: Yukarıda da söz ettiğimiz gibi, Kültür Bakanlığı TGA aracılığıyla geçen defa bize destek olmuştu. Bize herhangi bir baskı ya da müdahale yapılmadı, biz de kendimizi sansürleme gereği hissedecek bir durum yaşamadık. Ne uyarı ne de öneri almadığımız bu etkinlikte kendi bildiğimiz gibi davrandık, kimseden bir engelleme görmedik.

Pınar Arabacı: Kültür Bakanlığı bu seneki organizasyona da destek veriyor mu?

Theatreİst: Evet, veriyor.

Pınar Arabacı: Show Case’in ikincisini düzenlemeye ne zaman karar verdiniz? İlk organizasyonla ikincisi arasında program ve içerik açısından ne gibi değişiklikler / yenilikler var? Organizasyonu destekleyen ve düzenleyen kişiler aynı mı yoksa yeni isimler var mı?

Theatreİst: Sondan başlayalım isterseniz. Yürütme Kurulu hemen hemen aynı kişilerden oluşuyor. Herkes amatör bir ruhla canla başla elinden geleni yapıyor ve yapmaya devam ediyor. Bu yıl daha çok atölye ve söyleşi var. Ayrıca Türkiye genelinde yaptığımız duyuruya tiyatro festivali düzenleyen yönetmenler davet ettik, onları yurt dışından gelen festival yöneticileri ile buluşturuyoruz. Bir başka önemli etkinlik, tiyatro yönetmenleri ile Darius Bork, Jani Juutinen bir araya gelecekler. Ayrıca Savas Patsalidis, Esther Slevoght eleştiri atölyesi yapacaklar. Organizasyona başta Kültür Bakanlığı ve İstanbul Büyük Şehir Belediyesi olmak üzere birçok kurum destek oldu. Bu etkinliğin geleceği açısından ümit verici bir durum.

Nihal Kuyumcu, Hasibe Kalkan, Erdoğan Mitrani, Handan Salta

Pınar Arabacı: Erdoğan Mitrani geçen sene ilki yapılan TheaterIST etkinliği ile ilgili yazısında oyun seçimlerinde tiyatro camiasının fikrinin alınmadığı, bazı tiyatroların kişisel ya da politik gerekçelerle göz ardı edildiğine dair birtakım duyumlar aldığından bahsediyor. Bu eleştiri hakkında ne düşünüyorsunuz? 

Theatreİst: Bu soruyu doğrudan Erdoğan Mitrani’ye yönelttik.

Erdoğan Mitrani: Cevap vermeden önce sorunun kendisi hakkında iki düzeltme yapmak isterim. Birincisi, etkinliğin ilk kez geçen sene yapıldığından söz ediliyor ki, ilk kez 2022 yaz başında yapılan etkinliğin maalesef geçen sene tekrarlanması mümkün olamamıştır. İkincisi ise, o dönemde TheaterİST’e sadece bir eleştirmen olarak davet edildiğim ve etkinliğin nasıl oluşturulduğu hakkında herhangi bir bilgim olmadığı için, o yazımda çok başarılı bulduğum bu çok önemli etkinliğe bir eleştiri getirmiş değilim. 1000 küsür sözcükten oluşan yazıda sadece 60 sözcükle tiyatro camiasından aldığım duyumları, bilgi olarak vermiştim. Bu kez Theaterist’in Seçici Kurulu’nda aktif yer alan bir eleman olarak, her zaman ve her karar merciinin seçimlerinin ardından ortaya çıkan bu tür itirazlara şimdiden cevap vereyim: Bu yıl başvuran 120’yi aşkın oyun arasından, İstanbul dışı ve çocuk oyunlarını da eledikten sonra kalanlardan 12’sini seçmek durumundaydık. Kurul olarak kriterlerimiz oyunların sadece sanatsal değerleri, bir de hepsi üst yazıyla izleneceklerinden, aşırı metin ağırlıklı olmamalarıydı. 12 oyunla sınırlı olduğumuz için, seçkiye alamadığımız bir o kadar oyun için de hayıflandık. Sonuç olarak hiçbir kişisel, toplumsal ya da siyasi sebep olmaksızın, ortak beğenilerimiz sonucu oluşturduğumuz seçkinin tamamen arkasındayız.

PINAR ARABACI

0

Benzer Yazılar

Bu web sitesi size daha iyi bir performans sunmak için cookie kullanmaktadır. kabul edin Devamını Oku