Patronların Ensesindeyiz Kültür Sanat Emekçileri Dayanışma Ağı, son günlerde tiyatroda ve setlerde yaşanan taciz, cinsel ve psikolojik saldırı olaylarıyla ilgili bir açıklama yaptı. Sorunun camianın bir iç sorununa ya da kişisel sapkınlığa indirgenemeyeceğinin vurgulandığı ve taciz/şiddet olgularının bir sistem sorunu olduğuna vurgu yapılan açıklama şöyle:
Kültür sanat alanında, tanınan kurum ve kişilerin de dahil olmasıyla son birkaç haftada daha da görünür hale gelen taciz vakaları yeni ve beklenmedik olaylar değiller.
Eğitim adı altında, sahne arkasında veya dizi setlerinde ortaya çıkan tüm bu vakaların ortak yönü ister çalışma ister eğitim sürecinde olsun, eşitsizliğe ve kültür sanat alanındaki çürümeye yaslanıyor olmalarıdır. Kültür sanat alanı da, içinde yaşadığı ülkenin eşitsizliklerinden ve çürümesinden bağımsız değildir.
Sorun, “bir iki sapığın münferit eylemi”ne indirgenemez. Kültür sanat alanındaki piyasalaşma, sömürü mekanizmasını yıllardır başka hiçbir alanda olmadığı kadar “teslim ol”mayı, “akışta kal”mayı açıkça telkin ederek işletmektedir. Alanın piyasa tarafından belirlenen “performans” kriterleri ve eşitsiz ilişkileri, mülkiyetin ve gericiliğin karakteri olan tacizi “eğitim metodu” veya “fıtrat” olarak normalleştirmeye alan açmaktadır.
Taciz edilmenin kadın oyuncunun fıtratında olduğunu söyleyen avukatlar, kadın öğrencilerini “haz çalışması” adı altında “büyüleyici bir oyunculuk” vaad ederek taciz eden tiyatrocular işte bu bataklıkta yetişmektedir.
Salgında açlığa mahkum eden de, tacizi mesleğe dahil eden de aynı bataklıktır.
Kültür sanat emekçisi mistik, stilize bir gericiliğin ikliminde eğitim alarak ve çalıştırılarak kavga edemez, hakkını arayamaz hale getirilmiştir.
Bütün bunların karşısına “kendinizi koruyun”dan ibaret öneriler ve tacizin gerçekleşmesini önleyecek biçimsel önlemlerle çıkılamaz.
Önlem yetmez, piyasacı ve gerici bu bataklığı kurutmak için kavga edilmelidir!
Taciz, sömürünün yüzlerinden biridir.
Bu düzen, kültür sanat emekçisinden emeğine, aklına ve bedenine yabancılaşmasını, boyun eğmesini istemektedir.
Kültür sanat emekçileri salgının, yoksullaşmanın, yalnızlaşmanın karşısında olduğu gibi, tacizin de karşısında örgütlü emekle, dayanışmayla durmalıdır.
Setlerde, eğitimde veya sahnelerde tacize uğrayan emekçilere, öğrencilere çağrımızdır:
Yalnız değilsiniz.
Hukuki ve psikolojik destek de dahil olmak üzere, gelin beraber mücadele edelim, dayanışma içinde olalım.
Örgütlenelim, güçlenelim, kazanalım.
PE Kültür Sanat Emekçileri Dayanışma Ağı
