Macide Tanır’ın Anısına: “Alkışlarım Sahnede Kalsın”

Pınar Çekirge

Genel Yayın Yönetmenimiz Yavuz Pak6 Şubat tarihini hatırlattığında, ‘Macide Tanır‘ı, bir oyuncu olarak layıkıyla tanımlamak, hatta yazmaya çalışmanın’ beni, fersah fersah aşan bir durum olduğunu, kendisine söylemiştim.

Altın Göl, Müziksiz Evin Konukları’nda izlediğim Macide Tanır’ın sahnede yarattığı o nefes kesen illüzyonun, olağanı olağanüstüye çevriişinin tanığı olabilmiştim sadece. Ve tabii, Yer Demir Gök Bakır filmi, Şehnaz Tango dizisi, sayısız arkası yarınlar, radyo tiyatroları… Her yaşar kıldığı karaktere kattığı o uçsuz bucaksız gerçeklik hissi.

Nedim Saban ne güzel söylemişti :

“Büyük usta, aydın, ilerici sanatçı, düşünen oyuncu, ilkeli kadın.”

Macide Tanır oyunculuğu hakkında, olası tüm genellemelerin eksik kalacağı notuyla, şöyle bir genelleme yapabilirim ancak;

O duruşu, yeteneği, sahne hakimiyeti ve pek çok özelliğiyle tiyatro tarihimizin gelmiş geçmiş en önemli oyuncularından biri, gerçek bir Grande Dame’dır, bana göre.

Ne tuhaf, Müziksiz Evin Konukları ( Lost In Yonkers ),  Altın Göl ( On The Golden Pond )’de canlandırdığı Büyükanne Kurnitz ve Ethel Trayer karakterleri, aradan bunca zaman geçtiği halde, bütün canlılığıyla belleğimde. Ve hep o ses… Yüreğe işleyen o ses.

Erenköy Kız Lisesi’nden mezun olduktan sonra, Ankara Devlet Konservatuarı Tiyatro ve Opera Bölümü’nün sınavlarını kazanmış Macide Tanır. Tiyatro bölümünde ilk kez gerçekleştirilen bir uygulamayla sınıf atlayarak, okulun yüksek bölümünü üç senede tamamlayıp, 1942-43 sezonunda Devlet Tiyatrosu’na adım atarak, 1985 yılında emekli olana kadar, pek çok oyunda rol almış:

Dünyanın Düzeni, Batak, Bora, Öteye Doğru, Alın Yazısı, Keçiler Adası, Kanlı Düğün, Akif Bey, Kibarlık Budalası, Gölge Ustası, Faust, Düşman Çiçek Göndermez, Cephede Piknik, Ağaçlar Ayakta Ölür, Yanlışlık, Kıl Payı, Ecinliler, Jazabel, Ruhlar Gelirse, Bataklık, Keçiler Adası, Finten, Elektra, Dr.Knock, Bernarda Alba, Figaro’nun Düğünü, Bir Piyes Yazalım, Lady Wibdernere’nin Yelpazesi, Şakacı, Anna Frank’ın Hatıra Defteri, Gönül Avcısı, Öyle Bir Sevgi Ki, Küçük Şehir, Pembe Evin Kaderi, Yanlışlıklar Komedisi, Antigone, Fatih, Kraliçe ve Asiler

Turneler, ödüller…

Nedim Saban anlatmıştı :

“Müziksiz Evin Konukları’ için önerdiğim rolü sadece Zübeyde Hanım karakteri için herhangi bir teklif gelirse reddebileceğini söylemişti. Lorca’dan, İbsen, Duras, O’neill’in kadınlarına kadar en önemli kadın kahramanlara hayat veren Macide Tanır’ın tek hayali Zübeyde Hanım’ı oynamaktı.”

Yine Nedim Saban’a kulak verelim :

“Macide Tanır, on yedi yıl aradan sonra Tiyatrokare’nin kuruluş oyunu olan ‘Müziksiz Evin Konukları’ ile sahneye dönmüş, yaşam akışını değiştirme cesareti göstererek İstanbul’a taşınmıştı. 

Mesleğinin zirvesinde zorunlu olarak emekli edildiği için küskündü, onu bir özel tiyatronun kısıtlı imkanlarıyla nasıl mutlu edeceğimizi düşünürken hayatının en mutlu dönemlerinden birini yaşadığını ifade etmişti.

Kısıtlı kulis imkanlarımızda antre için yirmi dakika kapı arkasında dikildiğini ve çocuk gibi titrediğini gördüğünüz zaman sadece sahnede değil, yaşamda da neden büyük olduğunu anlardınız. 

Yaşamı tiyatroydu. Evlendiği ilk gün rol icabı saçını beyaza boyamıştı, benim çocuğum tiyatro diyerek ailesini büyütmemişti. 

Kendisine Tiyatronun Cadısı derdi ama tiyatronun meleğiydi. Olması gerektiği gibi yaşıyordu tiyatroyu. Özel yaşamını sahneye endeksliyordu. 

O güzel sesi İzmir’de Devlet Tiyatrosu’nda doktor yasağına rağmen sahneye çıktığı bir müzmin bronşitte buğulanmıştı, ama sahnede olmak için her riski göze alırdı! Rapor alabilirdi, almadı. 

Cüneyt Gökçer genel müdürlüğünde onu en ücra tiyatroya sürdüğünde, seyirciye saygısından önce tiyatronun koltuklarının tozunu aldırttı. 

Tiyatrokare’de ikinci oyun olarak, 1962’de hayat verdiği ‘Ağaçlar Ayakta Ölür’ü önermiştim kendisine, aynı çocuğu iki kez doğuramayacağını söyleyerek red etmişti. Bugün farklı bir versiyon da olsa, bu eser oynandığı için ve özellikle çok sevdiği Nevra Serezli oynadığı için çok mutludur herhalde.”

Macide Tanır‘ı Vedat Demirci‘nin “Alnında Işığı Hisseden / Tiyatro Sanatçıları” (1999) ve anılarını yazdığı “Tiyatronun Cadısı / Macide Tanır” (2001) adlı kitaplardan okumanızı özellikle öneririm.

Yaşamı, sahnede, perdede, ekranda, radyoda var kıldığı karakterler, hayata bakışıyla çoktan sonrasızlığa erişmiş, tiyatro tarihimizin en değerli isimlerinden birini; Macide Tanır’ı aramızdan ayrılışının yıldönümünde saygıyla anıyoruz.

PINAR ÇEKİRGE

 

Not: Görseller için Tekin Deniz’e çok teşekkür ederiz.

0

Benzer Yazılar

Bu web sitesi size daha iyi bir performans sunmak için cookie kullanmaktadır. kabul edin Devamını Oku