İzmir Tiyatroları Derneği’nden 27 Mart Bildirisi

editor

TİYATRO HAYALETİ..

Değerli tiyatro emekçileri, tiyatro severler, basın ve medyanın (eğer var iseler ) değerli çalışanları… Konuşmaya bir gönderme ile başlamak istiyoruz.. 

Bugün, dünyanın üzerinde bir hayalet dolaşıyor.. Tiyatro hayaleti.. 

Hepimizin bildiği üzere bugün 27 Mart… Dünya Tiyatro Günü…

27 Mart Dünya Tiyatro Günü, 1962 yılından buyana uluslararası boyutta kutlanıyor ve her yıl bir tiyatro bildirisi hazırlanıyor. ( 1978 Yılından bu yana da bu bildiriye ulusal boyuttaki bildirilerle katkı sağlanıyor.) Burada sizlere bu bildirileri okumayacağız.. İnternet üzerinden okuyabilirsiniz.. 

Size, çoğu tiyatronun görmese de, göremese de, görmeye korksa da, korkutulsa da; Hayaletimizin gördüğü bir ortamdan bahsedeceğiz.. Ama her şeyden önce sizi; emeklilerimize 10.000 TL reva görülürken, hani şu; ortaklarının 222 milyon TL vergi borcu silinen ve genel müdürünün suçsuzluğu açıklanan Anagold firmasında çalışırken göçük altında kalan İliç’li 9 işçi kardeşimiz adına 1 dakikalık saygı duruşuna çağırıyoruz.. TİYATRO UNUTMAZ, TİYATRO UNUTTURMAZ BU BÖYLE BİLİNE.. YAŞASIN TİYATRO-YAŞASIN SANAT!

Kapitalizm “insan”ı yok sayıyor. İnsanlık tarihinin daha güzel, daha yaşanılır, daha aydınlık ve sömürüsüz bir dünya için var ettiği düşüncelere, değerlere saldırıyor.. Özgürlük, bağımsızlık, barış, enternasyonalizm kavramları unutturulmaya çalışılıyor. Sömürü her boyutta sürüyor. Emek sömürülüyor. Sağlık sömürülüyor. Eğitim ve doğal kaynaklar sömürülüyor. Yaşam satın alınır ‘mal’ haline dönüştürülüyor. Halbuki öyle şeyler vardır ki, edinilir ama asla satın alınamaz, aktarılır ama asla satılamaz.. Sevgi gibi, saygı, dostluk, vefa, dayanışma, arkadaşlık gibi… Özgürlük, eşitlik, adalet, vicdan, erdem ve sanat gibi… EDİNİLİR, AKTARILIR AMA ASLA SATIN ALINAMAZ, SATILAMAZ… TİYATRO GİBİ… TİYATRO GİBİ… 

Acıların sevinçlere maalesef baskın geldiği, Umudun karamsarlığa doğru gittiği, düşünmeyen-sorgulamayan insan modelinin dayatıldığı bir sistemde kutlamaya çabalıyoruz Dünya Tiyatro Gününü. 27 Mart’ı. Ülkemiz büyük sorunlarla karşı karşıyadır. Ekonomik kriz devasa boyutlara ulaşmıştır… Aşırı milliyetçilik, Dini duyguların politikaya alet edilerek dinci gericiliğin-yobazlığın kışkırtılması, yasama-yürütme-yargı güçlerinin ayrılığının ortadan kalkması ve tek adam diktatörlüğü ülkede özgürlüğün, eşitliğin, adaletin, velhasıl demokrasinin ortada olmadığının göstergesidir.. halbuki TİYATRO GÖSTERİR, TİYATRO GÖSTERİR, GÖSTERCEK.. BU BÖYLE BİLİNE.. YAŞASIN İNSAN-YAŞASIN SANAT!

Eylem, sokak, devinim, doğa tiyatronun ruhudur. Neredeyse; tiyatro gününde, tiyatro gününü kutlamak için sokağa çıkmamıza izin vermeyecekler. Daha da kötüsü durumu doğallaştırıp oto sansüre dönüştürmeye çabalıyorlar. Örneğin bu bildiriyi okurken Ya da hemen akabinde benim gözaltına alınıp-alınmayacağımı kimse bilemez.. Hâttâ sadece dinleme eylemini gerçekleştiren, sizlerin bile.. Tiyatronun beşiği Anadolu’da tiyatro-sanat yok edilmeye çalışılıyor. Gerilere gitmeyelim, Daha geçen ay, Antep ve Ağrı’da sahnelenmesi engellenen ‘Kral ve Travis’ oyunu İstanbul’da da engellendi. Gerekçe.. Yok. “Ben sizin babanızım ben nedersem o olur” mantığı.. Pekii bundan haberiniz var mı? Bu çirkef, satılmış, yandaş medya ordusunun sarmalında nasıl olsun ki.. Gerçi duyarlı olduğu varsayılan bir avuç basın-yayın-medya kuruluşunun da bizler gibi küçük işlerle (tiyatroyla-sanatla) eminim uğraşacak zamanları yoktur.. Mesela kaç demokrat basın mensubu var aramızda ve kaçı bu günü haber yapacak. Gelenlere teşekkürler… TİYATRO SORGULAR, TİYATRO SORGULATIR.. BU BÖYLE BİLİNE… YAŞASIN TİYATRO!

Ve yine daha geçen ay, Dünya Anadili Gününde Metin-Kemal Kahraman kardeşlerin konseri Bingöl’de yasaklandı.. İşte İleri demokrasi.. İşte Türkiye’nin Yüzyılı.. Ödenekli sanat kurumlarının içinin boşaltılması yoluyla yok edilmesi gün gün hayata geçiriliyor. Liyakat, Özveri, Kurumsal Kültür, unutulmuş erdemlerdir artık.. Bunun için mesela DT ile uzaktan yakından bağı olmayan birini Devletin Tiyatrosuna Genel Müdür yaptılar. (BABABABA..) 

Bu örnekleri çoğaltmak mümkün ve maalesef uzun bir liste ile karşı karşıyayız. Ama acılara alışılamayacağı gibi umudu da kaybetmemek gerekiyor. İnsanın, daha güzel ve yaşanılır bir dünya kurması için çabalayan tiyatro; başka bir dünyanın mümkün olduğu bilinciyle, oyunlarını özgürlük çığlıklarıyla, yeniden ve yeniden üretmek zorundadır.. Tiyatrocular kapitalizmin girdabına karşı bir duruş sergilemeli ve sanatlarının devrimci tavrını hatırlamalıdırlar.. Tiyatronun, tiyatrocunun tavrı; İŞÇİNİN, EMEKÇİNİN, EZİLENLERİN yani “dünyanın lanetlilerinin” yanında olmaktır… 

Tiyatro doğal bir kaynak; tiyatrocu da buradan çıkan su olsun… İçtikçe gelişen, geliştiren, güzelleştiren.. Tiyatro ki; Özgürlüklerin evinde oturan.. Yaşama tanıklık eden… Onu değiştirip dönüştüren.. Değiştirdikçe, kendi de değişen ve gelişen… Tiyatro; Eşitsizliğin üstüne giden… Özgür ve özerk olan… İşte tüm bunları oluşturmak gibi tarihsel bir görevimiz olduğunu, 27 Mart’ta, tüm tiyatro emekçilerine hatırlatıyoruz.. 

Son olarak, biliyorsunuz ki kentimizde artık Şehir Tiyatroları var. Bu önemli ve kutlu bir olay. Buna emeği geçen herkese teşekkür ediyoruz. Ancak ödeneksiz VE amatör tiyatroların unutulmaması da şart. Seçilecek yeni BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE başkanının (HER KİM OLURSA) liyakat temelinde, Şehir Tiyatrolarının geliştirilerek korunmasını sağlayacağını ve kentin tiyatrolarına desteğini artırarak sürdüreceğini seçimden önce açıklamasını ve seçildiğinde hayata geçirmesini talep ediyoruz.. Hakeza, güzel İzmir’in müstakbel tüm ilçe belediye başkan adayları da kentin özel-amatör tiyatrolarına güçlü destek sözü vermeli ve seçildikten sonra da sözlerinin arkasında durmalıdırlar…

Yaşasın insan, yaşasın tiyatro! 27 Mart Dünya Tiyatro Günü kutlu olsun!! 

TİYATRONUN HAYALETİ ÜSTÜNÜZDEN EKSİLMESİN… 

İZMİR TİYATROLARI DERNEĞİ YÖNETİM KURULU adına 

Özgür Başkaya 

27 Mart 2024 

Kişisel Hamiş: Tiyatrocuların, sanatçıların durumuna nasıl baktıklarını açıklamayan, projesi olmayan; liyakatli- mümkünse tiyatro bölüm mezunu sanat danışmanı olmayan hiçbir başkan adayına şahsen ben oy vermeyeceğim ve verilmemesi için elimden geleni yapacağımı buradan duyuruyorum..

 

0

Benzer Yazılar

Bu web sitesi size daha iyi bir performans sunmak için cookie kullanmaktadır. kabul edin Devamını Oku