Bursa’da Özel Tiyatroların Tarihi

Uğur Ozan Özen

Türkiye’de özel tiyatro denildiğinde akla ilk gelen şehirler İstanbul, Ankara ve İzmir’dir. Bursa, İstanbul’un yanı başında olmasına rağmen, tez veya kitaplarda araştırmacıların ilgisini çekmediği için şehirdeki özel tiyatrolar anlatılmamıştır. 

Adı geçen üç şehirde tiyatro hayatı gelişmiş olduğu için devlet, şehir ve özel tiyatrolarını tanımlamak kolaydır. Bursa gibi nüfus bakımından fazla, ancak sanat alanında kasaba düzeyinde olan şehirler için özel ve amatör tiyatro arasındaki farklılığı tanımlamak pek kolay değildir. Yapılacak ilk iş, sözlükteki özel tiyatro tanımına bakarak devlet ve belediye ile bağının olmadığını düşünmektir. Taşrada yönetmenler, oyuncular ve teknik ekibin devlet ile bağ kurmadan (maaş almak gibi) veya devletten destek almadan özel tiyatroyu ayakta tutması zor değil, imkânsızdır. Bir özel tiyatronun ayakta durabilmesi için kendi kadrosunu oluşturması gerekmektedir. Bir tiyatronun çalışanlarını (oyuncu, teknik, idari, toplam 15-20 kişi) geçindirebilmesi için yılda 6-7 oyunu 200’den fazla sahnelemelidir. Kendi salonun olsa dahi Bursa’da imkânsız. Eğer özel tiyatro, Bursa’dan İstanbul’a gidip, oradan Bursa’ya turne yaparsa emin olun daha fazla seyirci ve hasılata ulaşacaktır. Bursa seyircisi turne tiyatrolarına çok seviyor.   

Bunun sebebi daha önce defalarca yazdığım gibi her şehrin kendi tiyatro tarihi ve sosyolojisi vardır. Şehrin ekonomideki gelişmişliği sanat alanına yansımayabilir (Örneğin Bursa, Balıkesir, Kayseri, Konya gibi). Bunun sebebi şehirli kültürün zayıf kalması, orta sınıfın güçsüzlüğü olarak açıklanabilir. Çünkü önce para kazanılması, iş harici vakit ayrılması, yıllardır okulda veya arkadaş çevresinde oluşan tiyatroya gitme alışkanlığının oluşması gerekmektedir. Aynı mevzu diğer sanat dalları için de geçerlidir.    

Arena Sahne Blackbox

Konuyla ilgili şu örnek çarpıcıdır. 1962-1971 yılları arasında faaliyet gösteren Bursa Oda Tiyatrosu, tiyatro tarihi ve teorisi alanında çalışanlar öğretim üyeleri tarafından incelenmemiş, ilgisini dahi çekmemiştir. Bu tiyatro, 1962-1966 yılları arasında haftada altı gün 100 kişi kapasiteli kendi salonunda, bir günü ilçelerde olmak üzere haftada yedi gün oyun sahnelemiş, sezonda sahnelenen 5-6 oyun, 150-200 kere temsil edilmiştir. Birçok oyun Bursa’da ve Türkiye’de ilk kez seyirci karşısına çıkmıştır. Gişe açıp bilet satılmıştır. Tiyatronun başarısına sonraki yıllarda ve günümüzde, Bursa’da hiçbir amatör ve özel tiyatro erişememiştir. Oda Tiyatrosu, önce Türk Kültür Derneğine sonrasında Halkevi Bursa Şubesine, en son Halk Eğitim Başkanlığına bağlı olarak faaliyet göstermiş bir amatör tiyatrodur. Gişe geliri derneğin ihtiyaçları için harcanmıştır. Bir, iki oyun hariç emekçilerine herhangi bir ücret verilmemiştir. 

Amatör tiyatro alanında bu başarıyı gösteren şehir, neden özel tiyatro alanında başarılı olamamıştır? Bu soruya cevap vermeden önce yazımın başında bahsettiğim konuya dönmek lazım. Bursa’da hangi özel tiyatrolar ne zaman, kim veya kimler tarafından, nerede kuruldu? Hangi oyunlar sahnelendi, oyunların künyesi neydi? Kaç temsil, hangi salonda yapıldı? Oyunlarla ilgili neler yazıldı? Kısacası Bursa’nın özel tiyatroları hakkında bu güne kadar derli toplu bir şey yazılmadı. Önce bilgileri ortaya koymalıyız ki, sonrasında özel tiyatroların neden gelişemediğini tartışalım. Bu konuda elimde bilgiler mevcut. Bu bilgilerin sözlü tarih çalışmasıyla detaylandırılması gerekiyor. Son yıllarda çalışma alanım, tiyatro araştırmalarından kitabiyat alanına doğru evrildiği için bu konuyu ayrıntılı olarak çalışmak istemiyorum. Bu mevzuyu çalışmak isteyenler ile elimdeki bilgileri, tecrübemi paylaşabilirim. Burada ana hatları çizerek, değerlendirme yapacağım.

Birçok kaynakta oyuncu Şükrü Serener’in sözleri aktarılır. 1907 yılında doğan, 1926 yılında İstanbul’da Millet Tiyatrosu’nda çalışan Serener, oyuncu Metin Belgin’in 1975 yılında yaptığı söyleşide şunları anlatır: “1927’de topluluğumuzun dağılması üzerine diğer sanatçılarla birlikte Bursa’ya gelerek Ahmet Güldürür ve Talât Beylerin yönetimindeki tiyatroya katıldık. Setbaşındaki Şafak ve Açıkhava tiyatrolarında temsiller verdikten sonra turneye çıktık.” (Metin Belgin, “Şükrü Serener’le Bir Konuşma”, Yeni Nilüfer, Kasım 1975, Sayı: 3, s. 3-6.)

Dank Laboratuvar Tiyatrosu

(Hakkın Sesi gazetesinin 20 Mayıs 1935 tarihli sayısında Ahmet Güldürür değil, Ahmet Güldürücü denir. Haberde Bursa’nın çok sevdiği Ahmet Güldürücü’nün (Komik Ahmet) gazeteye yazdığı mektupta, öldüğü konusunda çıkan şayiaların doğru olmadığı, Şehzadebaşında çalıştığını Bursa halkına bildirilmesini diler. Ahmet Güldürür veya Güldürücü, Bursa’da doğmuş veya ailesi Bursalı olabilir mi, bilmiyorum. Çünkü doğum yeri konusunda bilgi bulamadım. İstanbul’da 1 Ocak 1952’de vefat etmiş, bkz.  https://www.sinematurk.com/kisi/3317-ahmet-gueldueruer  Erişim tarihi: 9 Ağustos 2023).

Oyuncu Selâmi Üney’in 1982 yılında yaptığı söyleşide, Şükrü Serener’in ifadeleri benzerdir. (Selâmi Üney, “75. Yaşında Bursa’nın Tiyatro Alanında Yetiştirdiği Koca Çınar Şükrü Serener”, Doğru Hakimiyet, 13 Ocak 1982.) Bahsedilen bu tiyatronun adını tespit edemedim. Bursa’da kurulan özel tiyatro muydu, yoksa İstanbul’dan turne yapan bir özel tiyatro muydu? Temsilleri ile ilgili elde başka bir kaynak yoktur. Benim düşüncem İstanbul’da faaliyet gösteren bir tiyatronun Bursa’da salon kiralayarak oyun sahnelediği yönündedir. O yılların Bursa’sında bir özel tiyatroyu ayakta tutacak seyirci yoktur. 

1927 yılı ve sonrasında Bursa’da Türk Ocağı Temsil Şubesi, Halkevi Temsil Kolu gibi amatör tiyatrolar kurulmuş, okulların temsil kolları oyun sahnelemiş, ne yazık ki özel tiyatro diyebileceğimiz bir yapılanma ortaya çıkmamıştır.  

Eski Halkevi binasının arka tarafında bir salon, devlet tiyatrosunun salonu ile yaşıttır. Burası 1945 yılı ve sonrasında Ant gazetesinin matbaası olarak kullanılmış, 1951 yılında matbaa İnönü Caddesi’nde matbaa çıkmasına taşınınca buraya perde, koltuklar ve teknik aksam eklenerek sinemaya dönüştürülerek Tan Sineması adı verilmiştir (1951-1954 arası). Organizatör Hayri Küçük, sinema salonu olarak kullanılan mekânı 1955 yılında Hayri Küçük Tiyatrosu adıyla açar. Bir yıl sonra adını Tan Tiyatrosu olarak değiştirerek, 1957 yılına kadar kullanır. Adının tiyatro olmasına aldanmayın. Burada klâsik veya yeni yazılmış oyunlar sahnelenmiyor, oyuncu kadrosu da yoktur. Oyunlar adı altında erkeklerin ilgisini çekebilecek dans gösterileri yapılıyordu. Yaz aylarında Pınarbaşı’nda çadır tiyatrosunda oyunlarına devam ediyordu. Bu yapılanmayı özel tiyatro kabul etmek, günümüzde özel tiyatroya emek verenlere hakaret olacaktır. Bu mekân Yeni Marmara Sineması (1957), Eğitim Araçları Merkezi Gösteri Salonu’ydu (1967). Günümüzdeki adı Dede Efendi Salonu’dur (2008). Ne yazık ki, bu salon iyi durumda değildir. Sahne, koltuklar ve teknik kısım çağa uygun hale getirilmemiştir.

Dank Laboratuvar Tiyatrosu

(Bu tiyatroyu daha önce “Bursa’da İki Tiyatro Faciası” adıyla Bursa Araştırmaları Kent Tarihi ve Kültürü dergisinin Bahar 2015, 44. sayısına yazmıştım. Konuyla ilgili ilk araştırmadır. Aynı yazı, dipnotsuz haliyle 1 Haziran 2020’de “1950’li Yıllarda Bursa’da İki Tiyatro” adıyla tiyatro dergisinin internet sitesinde yayımlamıştım. Hayri Küçük’ün Bursa’da kurduğu Hayri Küçük Tiyatrosu ve Tan Tiyatrosu ile ilgili elimde yeni bilgiler mevcut. Bir gün elbet yayımlarım.)     

Burada şu soru akla geliyor. Bursa’da ilk özel tiyatro ne zaman kuruldu? Şu soruyu da ekleyelim o zaman. Yetişkin oyunları sahneleyen mi, yoksa çocuk oyunları sahneleyen özel tiyatro mu? Çünkü İstanbul’da özel tiyatrolar, şehirde 1850’li yıllardan beri oluşan seyir kültürü olduğu için yetişkin oyunları ile işe başladılar. Bursa’da 1960’lı yıllara kadar seyir kültürü yeterince oluşmamıştı. Seyir kültüründen kastettiğim ise gişeden bilet alarak tiyatroya gelen, fuayede veya salonda oyunun başlamasını bekleyen, gazete veya dergide oyunlarla ilgili yazılanları takip eden, tiyatroya gitme alışkanlığı oluşmuş seyircinin yaşam biçimidir. 1960’lı yıllarda Bursa Oda Tiyatrosu, 1971 ve sonrasında Bursa Devlet Tiyatrosu’nun çabasıyla tiyatro seyircisi yetişti. Ancak bu seyirci, Bursa’da bir özel tiyatroyu ayakta tutacak sayıda değildir. Bilet sayısı ile seyirci sayısı aynı şey değildir. Bilet sayısı 70 bin civarı ise, seyirci sayısı 10-20 bin civarıdır. Bu nedenle Bursa’daki özel tiyatrolar, kendi rotalarını çizmeye çalışmış, ancak başarılı olamamıştır. 2010’lu yıllara kadar Tayyare Sineması (1995 sonrası kültür merkezi) İstanbul, Ankara ve İzmir’den gelen özel tiyatroların ana merkeziydi. Adı geçen şehirlerde tiyatro okullarının erken yıllarda açılmış olması, tiyatrolarda çalışanların daha iyi yetişmesine neden oldu. Bursa’da oda tiyatrosunun 1964-1966 yılları arasındaki tiyatro eğitimlerini, devlet tiyatrosunun 1972’de başlayan tiyatro kursunu göz önüne alırsak, profesyonel tiyatro eğitiminde geç kalındı. Uludağ Üniversitesi’nde Sahne Sanatları Bölüm 2007’de kuruldu. 2011’den beri yılda 15 civarı öğrenci mezun oluyor. Mudanya Üniversitesi’nin de bu alanda eğitim vermesi lazım. Tiyatroyu sevmek, emek harcamak değerlidir. Seyirci bilet alıp tiyatroya geldiği zaman harcadığı parasına, vaktine değmesini istiyor. Eğitim tek kıstas değildir, ama olması gerekir. Bilmek, görmek, araştırmak ve uygulamak gerekiyor. 

Bursa’da kurulan ilk özel tiyatronun adı, Bursa Yeni Tiyatro’dur. Adnan Tunalı tarafından 11 Mart 1984’te kurulmuştur. Sanat danışmanı Selâmi Üney’dir. Kadrosu Selâmi Üney, Adnan Tunalı, Cevat Kurtuluş, Adem Gerçek, Cengiz Tongur’dan oluşmaktadır. Adnan Tunalı devlet tiyatrosunun tiyatro kursunda eğitim almış, o yıllarda genç oyuncudur. Selâmi Üney 1960’danberi tiyatroyla uğraşan, devlet tiyatronun oyunlarında yevmiyeli çalışan, canını dişine takıp tiyatrodan başka bir şey düşünmeyen tiyatro emekçisidir. Adnan Tunalı’nın dediğine göre, Devlet Güzel Sanatlar Galerisi’nde yaptıkları Merhaba İnsanlar deneysel gösterisinden sonra kurulan tiyatronun amacı güncel ve çağdaş konulu oyunlar sahnelemektir. Tiyatronun ilk ve tek oyunu Selâmi Üney’in yazıp, yönettiği Şakacı Palyaçolar’dır.

Hayyam

1984 yılında şehrin ikinci özel tiyatrosu, Bursa Meydan Tiyatrosu kurulmuştur. Karacabey Meltem gazetesinde “Bursa’da ilk tiyatroyu kuran Ahmet Vefik Paşa’dan 100 Yıl sonra ilk kez bir özel tiyatro açılıyor.” denir, ancak bu söz doğru değildir. Tiyatronun kurucuları: Şenay Yıldız, Filiz Ekinci, Şakir Demirpehlivan, Erkan Can, Ertan Akman, Nevzat Koca, Cemil Tekin ve Recep Karabulut’dur. Tiyatro, ilk olarak Mutluluk Dağıtan Eskici, ardından Bremen Mızıkacıları çocuk oyunlarının sahneleyeceğini açıklar (Karacabey Meltem, 27 Ekim 1984).

1985 yılında, Eric Woss’un yazdığı, Can Gürzap’ın Türkçeye çevirdiği Dans Eden Eşek adlı çocuk oyununu Eğitim Araçları Salonu’nda sahneler. Kısa süre sonra kapanmıştır.   

Şehrin üçüncü özel tiyatrosu olan Adem Badem Çocuk Tiyatrosu, 1987 yılında kurulmuştur. Adem Badem’in gazeteye yaptığı açıklamaya göre, daha önce Kadıköy Deneme Sahnesi, Yeni İstanbul Tiyatrosu, İstanbul Sanat Tiyatrosu’nda oyuncu olarak çalışmıştır. Tiyatronun tek oyunu Okumak İstiyorum’un provaları Kültürpark’ta faaliyet gösteren Bursa Sanatevi’nde (BUSED) yapılmış, ancak oyun Milli Eğitim Bakanlığı tarafından sakıncalı bulunduğu için oyunun içeriği ve adı değiştirilmiştir. Kasım ayından itibaren Okumak İstiyoruz adıyla sahnelenmeye başlar (Hakimiyet, 21 Ekim 1987; Karacabey Meltem, 6 Kasım 1987). Adem Badem tiyatronun belirli bir yeri olmadığı için parkta oyun sahnelemeyi düşündüklerini dahi söyler (Bursa Hakimiyet, 6 Ocak 1988). 1989 yılında kapanmıştır.

1990 yılına kadar Ankara Metropol Tiyatrosu’nda çalışan Filiz Ertürk, Mayıs 1990’da, şehrin ilk ve tek politik tiyatrosu olan Bursa Epik Tiyatrosu’nu kurmuştur. (Ekspres gazetesinin sanat ekinde tiyatroyla ilgili tanıtım yazısı yayımlanır, bkz. 15 Aralık 1991.) Kendi yazdığı, uyarladığı oyunları yönetmiştir. Takatukya’da Her şey Tozpembedir, Çingene, Açık Azaltma, Fransa-Vietnam, Oğlumu Dağlara Armağan Ettim gibi. Tiyatro dağıldıktan sonra 1995 yılında Tiyatro Kybele’yi kurmuş, burada At Mezarlığı, Cadılar Nevruz’u, Tiyatro-Tiyatro, Bir Anarşistin Kaza Sonucu Ölümü, Korku sahnelenmiştir. Filiz Ertürk’ün gazetelere yansıyan hayallerinden biri de oyunları laboratuvar tiyatrosu olarak sahnelenmesidir. Tiyatro iki yıl sonra, 1997’de, kapanmıştır. (Filiz Ertürk, Özkan Eroğlu’nun 1997 yılında yayına hazırladığı Mizandaki Bursa kitabına, hem şehrin tiyatro hayatını hem de yaptıklarını “Bursa’da Tiyatro” başlığı altında yazmıştır, s. 83-92).

Karacabey Meltem, 27 Ekim 1984

Bakış Gösteri Sanat Tiyatrosu, Cengiz Oba tarafından Eylül 1993’de kurulmuştur. Cengiz Oba, Bursa Devlet Tiyatrosu’nun kursunda eğitim almış, Bursa Devlet Tiyatrosu’nun ve Yıldırım Belediyesi Şehir Tiyatrosu’nun oyunlarında rol almıştır. Bakış Gösteri Sanat Tiyatrosu, dönemin gazetelerinde “Kentimizin İlk Özel Tiyatrosu” olarak adlandırılır, bu söz doğru değildir. Tespit edebildiğim kadarıyla tiyatronun sahnelediği oyunlar: Biz Kazandık, Ayı, Uçan Daire’dir.

Uludağ Üniversite’nde öğrenciyken tanışan, tiyatro kulübünde birlikte sahne tozu yutan birkaç arkadaşın 1997 yılında kurduğu (Ertan Ekmekçi, Nedim Buğral, Timur Köseoğlu) Mavi Balon Gösteri Hizmetleri, Ekim Sanat Tiyatrosu ile birlikte günümüzde şehrin en eski özel tiyatrolarından biridir. Sanat yönetmeni Ertan Ekmekçi’dir. Çok sayıda çocuk ve yetişkin oyunu sahnelemesinin yanı sıra drama eğitimleriyle öne çıkmaktadır. Bir dönem Akpınar Kültür Merkezi’nde ve ÇEK Görükle Kültür Merkezi’nde birçok etkinlik düzenlemiştir. 2015 sonrasında Magazin Outlet’te faaliyet göstermiş, günümüzde Podyum Sanatmahal’dedir.    

Dilek Öztekin’in kurduğu Tiyatro Om, 1997-2003 yılları arasında faaliyet göstermiştir. Oyunların yönetmeni Dilek Öztekin’dir. Gazetelerde “Kentimizin ilk özel tiyatrosu” ve  “Bursa’nın tek profesyonel özel tiyatrosu” olarak adlandırılır, ancak bu ifadeler doğru değildir. Sahnelenen oyunlar: Çın Sabahta, Tarla Kuşuydu Juliet uyarlaması N’aber Juliet, Ayrılık Müziği, Love Story, Kanlı Nigar, Aşkın Gözü Kördür. Sahnelendiğini kesin olarak tespit edemediğim oyunlar: Bir Delinin Hatıra Defteri, Haydi Karına Koş, Mahmud ile Yezida.

Mudanya Han Tiyatrosu, Rüçhan Gürel tarafından Ocak 2000’de Mudanya’da kurulmuştur. İlçenin ilk özel tiyatrosudur. Tiyatro aynı yıl Kurşun Askerin Utancı ve Sevgili Doktor oyunlarını Uğur Mumcu Kültür Merkezi’nde sahnelemiş, kısa süre sonra kapanmıştır.

Metin Belgin, Yeni Nilüfer, Kasım 1975, Sayı 3.

Bursa Sanat Tiyatrosu, Ahmet Turunç tarafından 2000 yılında kurulmuştur. Ortaoyunu, meddah oyunları sahneleyen tiyatronun sanat yönetmeni Turunç, 7-8 yaşlarında (1960’lı yıllar) Erzurum’da dedesinin yanında elle kukla oynatarak tiyatro başlamıştır. Adile Naşit Tiyatrosu’nda ve Barış Manço Kültür Merkezi başta olmak üzere kendi cep sahnesinde birçok oyun seyirciyle buluşmuştur. Tiyatronun oyuncularından Şehriban Güler, Ortaoyununda Pişekâr rolünde oynayan ilk kadındır. 2023 yılı itibariyle Yıldırım ilçesinde faaliyet gösteren tek özel tiyatrodur.    

Uludağ Kültür Merkezi, Kâmil Atliman tarafından 2000 yılında kurulmuştur. Tiyatronun ilk yıllarında sabit sahnesi yoktu. Bursa Devlet Tiyatrosu dahil şehrin birçok sahnesinde oyunlar sahnelemiştir. Atliman, sonraki yıllarda Bursa’nın ilk cep tiyatrosunu Korupark alışveriş merkezinde açmıştır. Burada tiyatro eğitimleri yanı sıra yetişkin ve çocuk oyunları sahnelemiştir. Tiyatro 2019 yılında Bademli’ye taşınmıştır. Tiyatronun en çok ses getiren oyunu Şehir Kaçtı Gözüme’dir. Sonrasında Aramızda Kalsın, Kavuklu İş Arıyor, Dört Mevsim, Aile Bağları, Büyükbabamın Saati, Dile Benden Üç Yıldız, Armo, Sihirli Sandık, İbiş Okula Başlıyor, Çocuk Parkı, Krallık Kutusu, Süper Sirk sahnelenmiştir. 

Avukat, küçük yaşlarından itibaren hayatının merkezini tiyatroyu alan ve tiyatrodan hiç vazgeçmeyen İzzet Boğa 2014 yılında Adranos Tiyatro’yu kurdu. On yıl önce Bursa Barosu avukatlarının bir araya gelerek Tiyatro Advocato’nun da kurucularındandır. Tiyatro Adranos 2014-2018 yılları arasında dört oyun sahneledi: Sardalya, Maskeliler, Memd’Ali, Üç Erkek Oyuncu İçin Palto. Dördününde yönetmeni İzzet Boğa’dır. Üçüncü oyunun yazarı, dördüncü oyunun ise uyarlamıştır. Oyunlarında çoğunlukla devlet ve şehir tiyatroları oyuncuları rol almıştır ki, bu yeni kurulan tiyatro için mecburiyettir. Bir taraftan kurum tiyatrolarında çalışanların yeni oyun, çağdaş metin arayışında olan oyuncular için kendilerini gösterme, tiyatro sanatı için bir şeyler yapma imkânı olmaktadır. İzzet Boğa Sardalya hariç üç oyununda da rol almıştır. Bir taraftan oyuncu, yönetmen olmak bir taraftan tiyatronun oyunlarını organize etmek (salon kiralanması, dekor ve kostümlerin taşınması, provaların organize edilmesi, oyunun duyurulması için gazete, radyo ve televizyonlarla bağlantı kurulması, biletlerin satışı) ile uğraşmıştır. Bursa seyircisinin şehrin tiyatrolarına 20 lira (o yıllardaki bilet fiyatı) vermekten uzak dururken, İstanbul’dan az ünlü veya ünlü oyuncularının olduğu tiyatrolara üç, dört katı para ödemesi tiyatronun yaşamasına engel oldu.   

Selami Üney, Şükrü Serener söyleşisinin devamı

Pupa Sanat, Mehmet Çandar ve Seden Soyer Çandar tarafından 2014 yılında kuruldu. Temel oyunculuk eğitimi, senaryo yazımı, diksiyon, resim dahil birçok sanat dalında eğitim verilmektedir. Tiyatro, 5. Nilüfer Tiyatro Festivali’nde Tek Kişilik Şehir oyununu sahnelemiştir.  

Tiyatro An, Bursa Uludağ Üniversitesi Tiyatro Kulübünde (Bursa Uludağ Üniversitesi Oyuncuları), tiyatroya emek harcayan Sinan Işık, Dilan Yılmaz, Atakan Pireci, Yahya Altun, Mehmet Can Özkenar, Ömer Faruk Çiçek, Sinem Soker tarafından 2016 yılında kuruldu. O günden bu güne 100, Persona, Bir Delinin Hatıra Defteri öyküsünden oyunlaştırılan Tarih Önemli Değil Gün de Öyle, Şeyleşim oyunlarını sahnelemiştir. 2017 yılında, 100 oyunu 35 kere sahnelenmiştir ki, Bursa’daki tiyatrolar için önemli bir başarıdır. Topluluk, oyunlarını küçük mekânlarda, az kişiye sahnelemektedir. İlk üç yılında çeşitli mekânları kullanmış, 2019 yılından itibaren ise Arena Sahne Blackbox’ta oyunları sahnelemektedir. Tiyatronun amacı katarsis değil, praksistir, yani deneyim tiyatrosu. Her oyun bir nevi araştırmadır. Tiyatro üyeleri, seyircinin tepkisini, düşüncesini anlamak için çaba sarf ediyor. Oyun sahnede bitmiş olabilir, ancak seyircinin aklında ve vicdanında devam ediyor.

Mustafa Yıldırım’ın 2016 yılında kurduğu Myart Tiyatro, ilk olarak Sözünü esirgemeyen, düzen eleştirisi yapan Uysal Yurttaş Projesi ile dikkat çekmişti. Sonrasında her yıl yeni oyunla seyirci karşısına çıktı: Memurin Faslı, Robinson Dans Öğreniyor, Soyut Padişah. Oyuncuların büyük kısmı devlet tiyatrosu oyuncularıydı. 2019 yılına geldiğimizde Mustafa Yıldırım farklı bir yol seçti. Tek kişilik Kör Baykuş oyunu (üç kere seyrettiğim) repertuara alındı. Marka olmuş oyuncu Sermet Yeşil ve yönetmen Işıl Kasapoğlu tiyatroya yeni bir kimlik kazandıracaktı. İstanbul başta olmak üzere Anadolu’nun birçok şehrine turne yapıldı. Salgın her şeyi engelledi.     

Kafa Sahne 2017 yılında Eray Soykan ve Emre Yaşa tarafından kurulmuştur. İki arkadaşı, Osmangazi Belediyesi Yerel Gündem 21 Tiyatro Grubu adıyla oyun sahneledikleri yıllardan beri tanıyorum. İki arkadaş üniversitede tiyatro eğitimi aldıktan sonra Bursa’ya döndü. Devlet Tiyatrosunda çalışmak istediler, ancak boş kadro yok denilerek geri çevrildiler. Hayat onlara başka bir yol açtı. Kendi tiyatrolarını kurdular. Sanat yönetmeni hocaları, abileri Bora Özkula’ydı. İki yıl boyunca Testosteron, Kocasını Pişiren Kadın, Halktan Biri oyunlarını sahnelediler. Sabit oyuncu kadrosu oluşturmak zaman aldı. İki sene sonra Kafa Sahne adıyla kendi salonlarını açtılar. İlk oyun tabii ki Testosteron’du. Salgının başlaması bütün planları alt üst etti. İki yıl boyunca salonu açık tutmaya çalıştılar. Salgından sonra İkinci Dereceden İşsizlik Yanığı, Yabanlar, Kaç Baba Kaç, Denize Doğru Orhan Veli oyunlarını sahnelediler. Bir ara Macbeth oynamayı dahi hayal etmişlerdi. Tiyatroda verilen eğitimlerle konservatuara, güzel sanatlar fakültelerine öğrencileri hazırlıyorlar. İki arkadaşın yolları 2023 yılında ayrıldı. Emre Yaşa sanat yönetmeni oldu. 2024 yılında Tiyatro Mot ile ortak yapım olarak Nevbahar oyunu seyirciyle buluştu.   

Sermet Yeşil, Myart Tiyatro, Kör Baykuş

Maharetli Oyuncular Teşkilatı (MOT), Bursa Devlet Tiyatrosu oyuncusu Ali Volkan Çetinkaya tarafından 2017 yılında kuruldu. İlk oyunları Sıfırdan Sonra, devlet tiyatrosu oyuncularının ön planda olduğu bir yapımdı. Bir yıl sonra, devlet tiyatrosunda 99 kere sahnelenen Aşk Bir Şey Değildir ise, kendi seyircisini yaratmıştı. Seyircisi bitmemişken devlet tiyatrosunda neden repertuardan kaldırıldığını anlayamadığım oyunu, MOT Tiyatro repertuarına aldı. Tiyatronun üçüncü oyunu Yeni Bir Hayat İçin ise, başarılı yol alırken salgın nedeniyle yeterince seyirciyle buluşamadı. Tiyatro salgından sonra yeni oyun sahnelememiştir.    

Arena Sahne Blackbox 2019 yılında Sinan Işık, Nedim Buğral, Necati Arpacı, Kemal Burhan Şahin tarafından kurulmuştur. İlk üçü Uludağ Üniversitesi’nde okurken tiyatro gönül vermiş, Uludağ Üniversitesi Oyuncuları’na katılmıştır. Kemal Burhan Şahin ise aynı üniversitenin Sahne Sanatları Bölümü’nden mezun olmuştur. 2005’den sonra İstanbul’da başlayan alternatif tiyatroların Bursa’daki ilk ve tek örneğidir. Burada eğitimlerin yanı sıra tiyatronun kendi oyunu Scapin’in Oyunları, Süveyda gibi turne oyunları da sahnelenmiştir. Necati Arpacı ve Nedim Buğral’ın kukla oyunları ise her daim öğrencilerden ilgi görmektedir.

DANK Laboratuvar Tiyatrosu, Ali Bircan Teke tarafından 2019 yılında kurulmuştur. Diğer tiyatrolardan en önemli farkı ise yönetmen tiyatrosu olmasındadır. Ali Bircan, Uludağ Üniversitesi Sahne Sanatları Bölümü mezunudur. Aynı bölümde yüksek lisans yaptı. Yönetmen olarak kendine yol çizmeye çalışıyor. Başarılı olabilecek mi bilmiyorum. Bursa’dan Türkiye çapında, özgün oyunlar yöneten biri çıkacak ise bu kişi Ali Bircan olacak. Oblomovlaşma, İçinde Değerli Bir Şey Olabilir, Medea’nın Parmak İzleri’nde rol alan oyuncular aynı bölümden mezun. Eğer Bursa Devlet Tiyatrosu’nun yönetimindeki Oda Tiyatrosu, çağdaş metinlerin sahnelenebileceği, denemelerin yapıldığı bir mekân olsaydı, belki böyle bir özel tiyatro kurulmayacaktı. DANK Laboratuvar Tiyatrosu’nun adından anlaşılacağı gibi amaçları çağdaş oyunlar sahnelemek. Klasik reji anlayışından uzaklaşarak bir nevi teksti yeniden biçimlendirmeye çalışıyorlar. Oyunlardan sonra seyirci ile toplantı yapılıyor, seyircinin bakış açısı not alınıyor. 

Özlem Özkoşar’ın 2021 yılında salgın günlerinde kurduğu Nükte Tiyatro, şehrin tiyatro hayatında bir kadın tarafından kurulan üçüncü özel tiyatrodur (İlki Filiz Ertürk, ikincisi Dilek Öztekin). Kraliçe Shakespeare ve Konstrast oyunları seyirciyle buluştu. Tek kişilik kadın oyunları sahnelemesi şehrin tiyatro hayatı için önemlidir. 

Tiyatro An

Bursa’nın özel tiyatroları arasında en dikkate değer yapılanma ise, Ekim Sanat Tiyatrosu’dur (namı diğer Bursa Ekim Tiyatrosu, Ekim Sanat Atölyeleri). Daha önce anlattığım özel tiyatrolara benzemeyen bir tarihi vardır. Düşe kalka, sıkıntılar çekerek bu günlere geldiler. Şehrin tiyatro hayatını incelediğiniz zaman, Bursa Devlet Tiyatrosu ve Bursa Uludağ Üniversitesi Tiyatro Kulübü’nden sonra en eski grubudur. En eski özel tiyatro değildir. Sözlü tarihle ortaya çıkarılacak kuruluş süreci ve sonraki yıllar, oyun künyeleri, oyunların nerede sahnelendiği ve kaç temsil yaptığı, eğitim alan kişiler ve eğitmenler gibi konular derli toplu yazılmalıdır. 

İlk adı, SHP Yıldırım İlçe Gençlik Kolu Tiyatro Komisyonu’dur. 1989 yılının Mayıs ayında, Sosyal Demokrat Halkçı Parti (SHP) Yıldırım İlçe Gençlik Kolları Başkanı Coşkun Bulgan, Ömer Naci Topcu, Mesut Topcu, Birol Köse’nin de içinde bulunduğu toplam 32 kişiye, Zekeriya Salih tarafından tiyatro eğitimi verilmiştir. Eğitime katılanların çoğu bir iki hafta devamlılık gösterip ayrılır. Yaz aylarında geriye 15-16 kişi kalır. Ekim ayına gelindiğinde geriye 13 kişi kalır. Geriye kalan çekirdek kadro ‘Tiyatro Komisyonu’ adıyla bir araya gelir. Bursa Turizm Folklor Derneği ile birlikte tiyatro etkinlikleri yapılmaya başlanır. 1991 yılında Ortabağlar Mahallesinde bir binanın bodrum katında çalışmalarını sürdürürler (Ekspres Sanat, 15 Aralık 1991 ve Sahne, Sayı: 9).

1992-93 yıllarında Bursa Ekim Tiyatrosu adıyla özel tiyatro olarak yeni bir yapılanmaya gidilir. Şehrin tiyatro seyircileri özel tiyatroyu ayakta tutacak düzeyde ve bilinçte olmadığı için kısa süre sonra tiyatro kapanır. 1994 yılında tiyatro ikiye bölünür. Bir grup Bursa Ekim Tiyatrosu adıyla tiyatroya devam ederken, diğer grup Bursa Sanat Evi adını alır. İkinci grup Setbaşı’nda bulunan Irgandı köprüsünün üzerindeki eski, kullanılmayan üç katlı bir binada çalışmalarını sürdürür. Ekim 1996’da Altıparmak’ta bir apartmanın bodrum katında laboratuvar tiyatro kurarlar. 

2000’li yıllara gelindiğinde Ekim Sanat Atölyeleri adıyla yeniden yapılanmaya gidilir. Grup Heykel’de hamam sokaktaki binasına taşınır. Burada drama eğitimleri, yetişkinlere tiyatro eğitimleri, konservatuara hazırlık derslerinin dışında aynı mekânda açılan oda tiyatrosunda oyunlar sahnelenir. 2016 yılında Ekim Sanat Oyuncuları adıyla yeniden özel tiyatro olarak kurulur. 2019’da Özlüce’deki yeni sahnesine taşınır. 2020 yılında salgının başlaması nedeniyle sahnenin kapalı kalması tiyatroyu olumsuz etkilemiş, aynı semtte yeni yerine 2022 yılında taşınmıştır. 

1989-2024 yılları arasında o kadar çok oyun sahnelendi ki, sadece adlarını yazmak birkaç sayfa demek. Birkaçını yazayım: Zengin Mutfağı, Rosenbergler Ölmemeli, Bir Anarşistin Kaza Sonucu Ölümü, Küçük Burjuva Düğünü, Fareler ve İnsanlar, Anahtar Deliğinin Ardındaki, Hayyam.   

UĞUR OZAN ÖZEN

Benzer Yazılar

Bu web sitesi size daha iyi bir performans sunmak için cookie kullanmaktadır. kabul edin Devamını Oku