Tiyatro Watt, İlk Oyunu “Sıradan Karşılaşmalar” İle Tiyatro Dünyasına Merhaba Diyor!

editor
Yeni kurulan ve özgün/yerli metniyle tiyatro dünyasına adım atacak olan, deneysel/ dijital projeler üretme misyonu edinen “Tiyatro Watt”, sezonu Ekim ayında açıyor.

Konvansiyonel yapıyı, güncelin getirdikleriyle dijital araçlar ve deneysel bir biçimle birleştirmeyi amaç edinerek bir araya gelen “Tiyatro Watt”, uzun bir prova ve hazırlık sürecinden sonra, ilk oyunları “Sıradan Karşılaşmalar” ile  15 Ekim’de seyirciyle buluşuyor. 

Oyun Hakkında: 

Sıradan bir günde, herhangi iki kişi, olağan bir şekilde karşılaşır. Hayatlarının kesişmesi ile başlayan hikayede yaşam ve sahne, gerçek ve kurmaca iç içe geçer. Ayfer ve Sinan’ın kendi hayatlarına birbirlerinin gözünden bakma çabalarından geriye bazı ihtimaller kalır. Belki de hiçbir şey zannedilen kadar sıradan değildir.

Sinan beyaz yakalı olarak çalıştığı işini, tutkunu olduğu sinema ile uğraşmak ve hayalindeki filmleri çekmek için bırakır. Ancak elinde bir senaryosu yoktur. Küçük bir şehirde yaşayan annesini rahatsızlandığı için ziyarete gider fakat hep büyük bir şehirde yaşamak isteğinde olan Sinan için memleketine dönmek, çocukluğunda gizli kalmış bazı korkularıyla yüzleşmek anlamına gelecektir. 

Sinan olağan bir günde, olağan bir şekilde Ayfer ile tanışır. Onun gibi sinema tutkunu olan ve yalnızlığı tercih etmiş, dış dünyadan izole bir hayat yaşayan Ayfer için bu karşılaşma hiç de sıradan olmayan bir yola girecektir. Korunaklı dünyasına yabancı birini almak başta onu endişelendirse de bu iki kişiyi birleştiren şey sinema tutkuları olacaktır.

Bu sıradan karşılaşma onlar için ortak bir hikaye oluşturma fırsatı yaratacak ve ikisi de tutkunu olduğu sinemanın içinde, aynı zamanda dışında, gerçekle/kurmaca arasında sürükleneceklerdir. Bu ortak hikayede yaşam, tiyatro ve sinemanın anlatım olanakları iç içe geçerken, Ayfer ve Sinan için zamana, bilindik sonlara ve tüm sıradanlıklara bir başkaldırı gerçekleşecektir.

Sinan: Ama her zaman bir son yok mudur?

Ayfer: Olmak zorunda mı? Baksana hayatımızda yaşadığımız birçok şey bazen yarım kalıyor.

“Yalnızlıkla insan kendisiyle bir başınadır, oysa tek başınalıkta kendisiyle birliktedir.”

-Lars Svendsen

Oyunun süresi: 80 dk

Perde Sayısı:  Tek perde
Yaş Sınırı: 12+

Oyunun Türü/Biçimi: Dram-Komedi /deneysel

Tema: Yalnızlık, hikaye anlatımı, sıradanlıklar, karşılaşmalar, hayaller ve cesaret

Atmosfer: Tiyatro ve sinemanın anlatım olanaklarının iç içe geçtiği bir atmosfer. Gerçek ve kurmaca. Yaşam ve sahne.

Yazar Görüşü: Yazar olarak bu metnin önerdiği bir biçimi destekleyen bir metin olduğunu söylemem gerekir. Tasarlanan dramaturjiyi gözeterek, ona uygun bir şekilde hikaye akışını, olay örgüsünü ve karakterlerin yolculuğunu düşünerek masa başına oturdum. Hikaye anlatımının farklı yöntemlerini barındırması, metin içerisine yerleştirilen yabancılaştırma unsurları, seyirci faktörü gözetilerek bir akış içerisine yerleştirilmiştir.

Metinde yalnızlık, sıradanlıklar içindeki ve toplumdan soyutlanan (tercihen/ya da değil) bireyler, cesaret ve aile ilişkilerine dair temalar bulunmaktadır. Bunların hiçbirine bir yargıyla yaklaşmayan, seyirciyi düşünmeye ve karar vermeye teşvik eden bir metin dili mevcuttur. 

Metin, ancak seyirciyle buluştuğunda bir anlam kazanan tiyatro metnidir, bunun yanı sıra denenmek istenen deneysel biçimin içerikten önde gelmesi, yüzeysel bakıldığında basit ve kolay anlaşılır hikaye akışını görmemizi sağlarken, karakterlerin ve karakterler arasında gerçekleşen olayların ve diyalogların bize derin anlamlar aramamıza da müsade ettiği bir formattadır. Basitçe bakıldığında iki kişinin olağan bir şekilde tanışmasıyla başlayan ortak bir hikaye oluşturma çabası görülürken, satır aralarına ve olaylara eleştirel bakıldığında görülebilen derinlikler ve karanlıklar barındırmaktadır. 

Metin dili olarak günlük dili tercih ediyorum, günlük dilde yapılan hatalar, unutmalar, hatalar, karmaşık cümle yapılarını metnin genelinde örüntülemeye çalıştım. Sanırım biçimin yanı sıra, metnin de deneyselliği ve deneysel dramaturjiyi desteklemesi bu noktadan hareket almaktadır. 

Yönetmen Görüşü: Yönetmen olarak bu metnin kendi içinde barındırdığı deneyselliği, dramaturjiye bağlı kalarak görünür kılmaya çalıştım. Dijital araçları bünyesinde barındıran, deneysel formatta ilerleyen ve bolca yabancılaştırma unsurları barındıran bir reji konstürksiyonu kurmaya çalıştım. Hiçbir dijital, teknik aracı sadece olsun diye kullanmadım, hepsinin tercihi deneysel dramaturjiyi ve yabancılaştırmaları destekleyecek şekilde seçildi. Ayrıca kullandığım dijital araçlarla zamanın ve mekânın sınırlarını zorlamayı, genişletmeyi ve sorgulatmayı amaçladım. Bu anlamda konvansiyonel tiyatronun bize sunduğu zaman ve mekân sınırlarını zorlayan bir proje olduğunu düşünüyorum. Akademik açıdan bakacak olursak; deneysel, dijital reji ve dijital dramaturji ve ayrıca zaman/mekân kavramları üzerine düşündürebilecek doneler barındırdığına inanıyorum.

Metnin kendi özünde barındırdığı sinema dilinden yola çıkarak, tiyatronun ve sinemanın anlatım olanaklarını, araçlarını bir araya getirmeye çalıştım. Bu beni gerçek/kurmaca, yaşam/sahne kavramlarının iç içe geçirilmesine götürdü. Tam bu noktada epik/diyalektik tiyatro formuna çok yakın bir yere konumlandık, yabancılaştırma unsurları seyircinin kendisini bir yanılsamaya kaptırmadan oyunu eleştirel ve objektif bakış açısı ile takip etmesini sağlamaktadır. 

Özetle metnin bana sunduğu deneysel biçim ve farklı hikaye anlatım olanaklarını kurduğum bir reji matematiğinde görünür hale getirmeye çalıştım. 

Tiyatro Watt olarak deneysel ve dijital işler üreten bir ekip misyonuna sahip olarak bu projeye baktığımda, burada dijital teknolojiyi amaçtan ziyade araç olarak metnin sunduğu dramaturjiyi destekleyecek şekilde yerleştirdim. Burada sinemanın ve tiyatronun imkanlarını bir arada görmek, bazı kavramları tartışmak ana motivasyonum oldu.

Oyunun Künyesi:

Oyunun Adı: Sıradan Karşılaşmalar

Tam Künye: 

Yazan/Yöneten/Tasarlayan : Yusuf Onur Aydın

Oyuncular: Elif Arman, Onur Gürçay

Yönetmen Yrd. : Betül Sarıkavak

Işık Tas/Uyg: Polat Niloğlu

Ses/Müzik Tas : Tansu Çuhacı

Videographer: Said Demir

Oyun Fotoğrafları: Orçun Kaya

Prova Fofoğrafları: Klaus W. Eisenlohr

Afiş Fotoğraf: Edze Ali

EKİM 22  Oyun Programı:

15 Ekim Cumartesi -20:30 Kadıköy Boa Sahne

18 Ekim Salı -20:30 Hann Sahne Kanyon

28 Ekim Cuma -20:30 Par Sahne

Sosyal Medya

Instagram: @tiyatrowatt

Benzer Yazılar

Bu web sitesi size daha iyi bir performans sunmak için cookie kullanmaktadır. kabul edin Devamını Oku