SDÜ Güzel Sanatlar Fakültesi Sahne Sanatları Bölümü Öğrencileri, “Kanlı Nigar”ı Sahneleyecek

editor
Süleyman Demirel Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi –  Sahne Sanatları Bölümü öğrencileri 29-31 Mart’ta Kanlı Nigar oyununu sahneleyecek. Oyun, SDÜ Güzel Sanatlar Fakültesi Metin And Sahnesi’nde saat 20:00’de başlayacak.
Oyun Hakkında:

Ortaoyunu ve Kanlı Nigar:

Selim Nüzhet Gerçek derlemesi “Kanlı Nigar” oyunu, Ortaoyununun biçimsel yapısı korunarak sahnelenmiştir. Pişekarın seyirciyi selamlaması ve Kavuklunun, Kavuklu-arkası ile gelerek zor durumda olmasından şikayet edip Pişekardan iş istemesi ile oyunun iki önemli kişisi sahneye çıkar. Onların çene yarışını izleyen fasıl bölümünde yani asıl oyunun sergilendiği bölümde, Kanlı Nigar’ın eve gelmeyen zevcesi Çelebi yüzünden artık evinde duramaması ve kalfası Şetaret ile Pişekar’ın onlara bulduğu kiralık eve taşınmasıyla başlar. Bu sırada aldatıldığını bizzat zevcesinin kendisini aldattığı zenneden öğrenen Nigar ve 2. Zenne’nin intikam planı Çelebi ve Çelebi’ye yardım etmeye çalışan mahalleli diğer babayiğitlere unutamayacakları bir ders verir. Bu eğlenceli intikam oyununu bitirmek de oyunu başlatan Pişekara düşer.

Bizi Bize Anlatan Tiyatro

Başlangıcı insanlık tarihi kadar eski olan tiyatroyu, her toplum kendine has kültürüyle yeniden yaratır. Tıpkı, mayasını Osmanlı’dan alan, içinde barındırdığı kozmopolit yapıdan beslenen bize ait bir geleneğin olması gibi. İşte bu tiyatroya “Geleneksel Türk Tiyatrosu” denmektedir. Metin And, Geleneksel Türk Tiyatrosu’nu köylerde gelişen Köylü tiyatrosu geleneği ve İstanbul çevresinde gelişen Halk tiyatrosu geleneği olmak üzere iki ana başlık altında toplamıştır. Sahnede sizi karşılamaya hazırlanan “Kanlı Nigar”, Halk Tiyatrosu geleneğinin alt türü olan Ortaoyunu’na ait bir oyunudur. Tanzimat sonrası, seyirciyle çevrelenmiş ortada oyun düzeninin yerine sahneye çıkan geleneksel oyunlarımız seyirciyle olan bağını koparmamıştır. Doğaçlamanın önemli bir yer tuttuğu oyunun akışında, seyirci kurgunun bir parçası oluverir. Elbette müzik olmazsa olmazdır. Mizah yoluyla derdini paylaşan oyuncular her dönemde yönetene de yönetilene de kıssadan hisse olanağı tanırlar. Yaşadığımız yer yalan dünyaysa, hayat zaten bir oyunsa, sahnedeki paravanın ardı bazen ev bazen dükkan oluverir. Birçok kuramcının savunduğu gibi bizden olanın değişen toplumsal koşullara adapte edilerek, Türk Tiyatro geleneğimizde yerini alması için yapılan çalışmalar umut vericidir. Bunun başarılı örnekleri özellikle 60’lı yıllardan sonra sahnelerdeki yerini almış, seyircisinden de hakettiği değeri görmüştür. Herkesin zihninde bir karşılığı olan bu türler toplumumuzda hala eski bir dostla karşılaşma heyecanı yaratır. Bize bizi anlatan tiyatro bizden olanı seçerek daha da etkili olacaktır. 

Oyunun Künyesi:

Yönetmen Mustafa KAYABAŞI 

Dramaturg Fazilet DEMİRDAŞ 

Sahne Tasarım Aslıhan SAYGIN GEMİCİ 

Dramaturji Ekibi / Reji Asistanları Beril Hilal KILIÇ, Ezgi KİNET, Nurefşan BÜYÜKMELLİ, Ecem KAPUSUZ

Dekor, Kostüm, Işık Rana EYİİŞLEYEN 

Oyuncular Bekir EĞİLMEZ Dilan AKDOĞAN Ejder Kaan YARGA, İsmail AKIN, Milen Ceday KIRCALI, Mustafa KAYABAŞI, Mustafa Halit KAYACAN, Nihal KARAKEBEN, Tuçe SARI, Yakup BAŞ 

Müzisyenler Fatih NALBANTOĞLU, Berkay YOLDAŞ, Hakan Cem KÜLCÜ 

Fotoğraf / Afiş Tasarım Ece ÇALIŞ ZEĞEREK, Çoşkun ZEĞEREK 

Broşür Tasarım Hakan Cem KÜLCÜ

 

 

Benzer Yazılar

Bu web sitesi size daha iyi bir performans sunmak için cookie kullanmaktadır. kabul edin Devamını Oku