Osman Wöber’e Requiem*

Selen Korad Birkiye
Dergimiz yazarı ve Yayın Kurulu Üyesi, dramaturg, akademisyen Doç.Dr. Selen Korad Birkiye’nin, geçtiğimiz günlerde aramızdan ayrılan Osman Wöber’in ardından kaleme aldığı ve Birgün gazetesinde yayımlanan yazısını okurlarımızla paylaşıyoruz:

Türk tiyatrosunda pek çok ilke imza atmış Osman Wöber’in kısacık da olsa yaptıklarından bahsederek O’na veda etmek istiyorum. O sadece bir oyuncu ve yönetmen değil, tiyatrosun en vizyoner, en yenilikçi, en çağdaş ve prensipli tiyatro işletmecilerinden biriydi. Adana’da ve 10 seneden fazla da İstanbul Devlet Tiyatrosu’nda (İDT) sanat yönetmenliği yapan Wöber, ardında bir ilkler listesi ile bu dünyadan ayrıldı.

Galataport henüz projelendirilmemişken, aynı mekanda Kültür Bakanlığı’ndan İDT için prestijli bir tiyatro binası talep ettiğini; İstanbul’un çeşitli limanlarına demirleyebilecek, mekana özgü performansların yapılabileceği İnkılap vapurunu Şehir Hatları’ndan tahsis ettirip tiyatro haline getirtilmesi çalışmalarını başlattığını; çağdaş anlamda bir fiziksel tiyatro yapabilmek için Toby Wilsher’ı buldurup, Sersemler Evi adlı Türkiye’deki ilk mask tiyatrosu örneğini yönettirdiğini; İDT’nin her biri kült olan ‘Ben Ruhi Bey Nasıldım’, ‘Benerci Kendini Niçin Öldürdü?’, ‘Ayaktakımı Arasında’ gibi oyunların onun repertuarlarında hayat bulduğunu; İDT’yi dünyada online tiyatro bilet satışına başlayan ilk tiyatro kurumu yaptığını biliyor muydunuz?

O’nun için tiyatro yönetmek demek, nitelikli insanlarla çalışarak, her ayrıntının titizlikle aynı misyon ve vizyona uydurulduğu bir yelpazede yaratıcı oyunların üretildiği, izleyiciyi çağdaş bir sanat kurumu anlayışıyla buluşturan bir sistem kurmaktı. 10 sene bunun için didindi.

Sonrasını yazdığı bir değerlendirmeden alıntılayalım: “Siyaset, tiyatronun içinde varlığını hep hissettirmiştir. Son yirmi yıla damgasını vuran siyasal İslamcı anlayış, sanat ateşini kararlı bir biçimde söndürdü. Tiyatro hayatını kuruttu, devasa bir çöle dönüştürdü. İDT benim çalıştığım dönemdeki tüm sahnelerini kaybetti. Koca şehrin dört bir yanında, bulduğu her mekânda turne düzeninde oynayan, AVM’lere tıkılmış bir yapıya mahkum edildi. Kendimize yaptığımız misyon tanımı, siyaset eliyle ortadan kaldırıldı… Ve sonunda İDT’yle olan bağımı sonlandırdım. Bukowski’nin çok sevdiğim aforizmalarından biridir: Fazla ısrar etmemeli insan. Vazgeçeceği noktayı çok iyi bilmeli.”

SELEN KORAD BİRKİYE

 

*Requiem: Ağıt

Kaynak: https://www.birgun.net/haber/osman-wober-e-requiem-393787

0

Benzer Yazılar

Bu web sitesi size daha iyi bir performans sunmak için cookie kullanmaktadır. kabul edin Devamını Oku