Mutlaka İzlenmesi Gereken Bir Oyun: “Antabus”

Sadık Aslankara

M.Sadık Aslankara

Tatbikat Sahnesi’nden şimdilik izleyebildiğim tek oyun İstanbul’da kendi sahnelerinde sundukları Antabus oldu. Seray Şahiner’in aynı adı taşıyan ilk romanından (Can Yayınları, 2014) yine kendisinin yazdığı oyun, göz alıcı renklere sahip, ışıltılarla parlayan yeni bir oyun yazarının varlığını da duyuruyor artık tiyatromuzda.

nihal-yalcin-5

Seray Şahiner, çok yakından tanıdığımızı sandığımız, ama okuduğumuzda, izlediğimizde, onları ancak bir şablona dayalı halde, hem de üstünkörü bildiğimizi kavrayıverdiğimiz kesimleri büyük bir ustalıkla yakınımıza taşımayı başarmış bir yazar. Onun, daha öncelerde okuduğum romanından kalkarak yine kendisinin yapılandırdığı metnin başarılı bir uyarlama olduğunu da söyleyebilirim.

Şahiner’in özellikle vurguladığı doğrultuda, “üçüncü sayfa haberi” olarak nitelenebilecek bir olaya özgüleniyor yapım. Leyla, yaşadığı onca acıyla, nice yarılmaya karşın bunları yine de gülümsemeye dayalı yumuşaklıkla, kan kustum kızılcık şerbeti içtim diyen hüzünle paylaşır. Buna göre dramatik dolantı bu çerçevede baştan sona doğru gelişiyormuş gibi görünse de oyundaki Leyla karakteri, sonunu bildiği bir serüveni geri dönüş anlatısı olarak aktarır aslında bize. Bunun altında büyük bir özgüven vardır kuşkusuz. Üstelik bunu bilmiyor görünerek bir dedikodu havasında aktaracaktır olan biteni. Zor bir oyunculuk kuşkusuz bu, Leyla’nın gülümsemesi bile farklı bir yansılama gerektirecektir çünkü. Sonunda bunları gülerek aktarıyordur ama söz konusu süreçte tam anlamıyla şiddete dayalı yoğun işkence yaşamıştır aslında. İşte bu doğrultuda oyuncu Nihal Yalçın, Leyla’ya içerden bakabilmemizi sağlıyor büyük başarıyla.

antabus_tiyatro_oyunu

Buna yönetmen İlham Yazar’ın tasarladığı reji çatısının da büyük destek vermesiyle karşımıza mutlaka izlenmesi gereken bir oyun çıkıyor. Yönetmen ne yapıyor bu çatı konusunda? Şunu: Anlatıda geçen farklı mekânları farklı ışıklar, sahne uzantıları, eklentileri üzerinde yapılandırmak bilinen bir yol elbette. Ama İlham Yazar, kurduğu koridorlar aracılığıyla tüm salonu bir yol gibi alarak süreci adeta yol hikâyesine dönüştürüp, bize böylesi bir üçüncü sayfa haberinin her aşamasına farklı zamanlarda bir biçimde tanıklık yaptığımızı bize sezdirerek olgudaki izleksel boyutla buluşmanın yolunu açıyor.

18298_j

Sonuçta denilebilir ki bu mevsim yazar, yönetmen, oyuncu işbirliği çerçevesinde bunu somutlayan, başarıyla bunu işaret eden güzel bir örnekle karşı karşıyayız kanımca. Zaten onun içindir ki sıradan bir kara güldürü olmaktan da kurtuluyor oyun. Bu nedenle Antabus’u sıra dışı bir yapıma dönüştürmeyi başaran Seray Şahiner-İlham Yazar-Nihal Yalçın üçlüsünü kutluyorum.

Bu özgün çalışması ardından, Tatbikat Sahnesi’nin öteki oyunlarını da izleyerek, bunlar üzerinde toplu bir değerlendirme yapmayı da üzerime borç alıyorum diyebilirim…

0

Benzer Yazılar

Bu web sitesi size daha iyi bir performans sunmak için cookie kullanmaktadır. kabul edin Devamını Oku