DT Eski Genel Müdürleri, Antalya Operası’nın “Zorunlu Bayram Konseri”ni Dergimize Yorumladı

editor

DT eski Genel Müdürleri Yücel Erten ve Tamer Levent, Antalya Opera ve Balesi’nin Cumhurbaşkanlığı görevlendirmesiyle vereceği bayram konserini Tiyatro… Tiyatro… Dergisi için yorumladı.

Pandemi tedbirleri kapsamında haftalardır sosyal mesafenin korunması gerektiği uyarıları yapılırken ve her türlü sportif, kültürel, sanatsal faaliyetlere sınırlandırma getirilmişken, geçtiğimiz günlerde Antalya Opera ve Balesi’nin Cumhurbaşkanlığı görevlendirmesiyle bir konser vereceği ortaya çıkmıştı. Söz konusu konserin bayramda bir televizyon kanalında yayınlanacağı, çekimlerin ise 14 Mayıs’ta Pamukkale’de Hierapolis antik kentinde gerçekleştirileceği ileri sürülmüştü.

Ayrıca, virüsün bulaş endişesiyle konserde yer almaya itiraz eden opera sanatçılarının maaşlarından kesintisi yapılması ve sözleşme yenilenmemesi gibi tehditlere maruz kaldıkları, sosyal medyada olumsuz paylaşım yapılması halinde ise kendilerine soruşturma açılacağının söylendiği iddia edilmişti.

Konuyla ilgili olarak Devlet Tiyatroları eski Genel Müdürleri Yücel Erten ve Tamer Levent’in görüşlerini aldık.

Yücel Erten

Yücel Erten: “Padişahlık Düzeninde Kapıkulları Da Azıtmaya Başlar!”

Ödenekli sanat kurumlarını, padişahlık düzeninden cumhuriyet düzenine kavuşturmak için 30 yılı aşkın mücadele ettik. Başaramadık. O başarısızlıkta salt siyasal erkin iştahsızlığı değil, sanat kurumlarını oluşturan tabanın seçilmiş ilgisizliği ve bilinçsizliği de büyük rol oynadı. Tepkisizlikle, vurdumduymazlıkla, sessizlikle, pısmakla, sinmekle harcanmış onyılların varacağı yer, burasıymış demek ki…

Aziz Nesin’in deyişiyle, geleneğimizde şöyle bir şey var: “Padişahtır, azıtmak adetidir.”  Gelgelelim iş orada bitmez. Padişahlık düzeninde kapıkulları da azıtmaya başlar! Vay gelmiş temel insan haklarının, anayasanın, yasanın, tüzel kişiliğin, sanatın, kurumun, aklın, mantığın, vicdanın başına!…

Tamer Levent

Tamer Levent: “Bu Durum, Yas Zamanlarında Sanatsal Etkinliklerin İptal Edilmemesine Emsal Olabilir”

Bizim konservatuvar öğrenciliğimizde “oyuncu sahnede can verir” diye bir mit vardı. Bu mit,  Molier’in sahnede ölmesi nedeniyle tiyatro camiasında bir kült olmuştu. Tiyatro ve onun taşıdığı misyon o kadar önemliydi ki, perde kapatılmazdı. Bu nedenle, 40 derece ateş ile gelip oyun oynamak Devlet Tiyatrosu’nda pek çok oyuncunun başına gelmiştir. Bu durum,  oyuncunun yaşamı pahasına perde açması, toplumun da tiyatro kültürünü benimsemesi ve ona saygı duyması anlamını da taşıyor olmalıydı diye düşünürüm…

Bu nedenle, çaresizlikten,  bir taraftan tiyatroların kapanmasını, dizi setlerinin durmasını onaylarken bir yandan da içim yanıyor. Tiyatroların izleyici geleceğini bilseler, şu günlerde bile perde açma düşüncesine sıcak bakabileceğini düşünüyorum…

Ancak, hayatından endişe duyarak sahneye çıkmak ile sağlığı arasında tercih yapma hakkının, bireyin kendisinde olması gerektiğini de düşünüyorum… Aktörler, şartlara güveniyor, yolculukta sosyal mesafenin korunacağına ikna oluyor, otelde steril bir ortamda kalıp, konser sırasında da alınacak önlemlere güveniyorlarsa, katılmak kendi  kararları olmalıdır. Ancak, her birinin sürekli teste tabi tutulması ve sağlık durumlarının da takip edilmesi gerekir. Bütün bunlara rağmen, katıldığında psikolojisi bozulabilecek olan ya da başka rahatsızlıkları olan kişilerin etkinliğe katılmak zorunda bırakılması söz konusu olmamalıdır.

Komşu ülkelerde bile bir siyasi lider vefat ettiğinde, bizde ilk önce tiyatro, opera, bale  temsilleri ve senfonik konserlerin iptal  edilmesi anlayışının değişmesi gerektiği, bu örnek ile yeniden tartışmaya açılabilir. Spor müsabakaları, TV yarışma programları, reklamlar sürdürülürken, söz konusu alanlarda  gösteri ve dinletilerin iptal edilmesini hep yadırgamışımdır. Bu durumda, Sağlık Bakanlığı’nın bilgisi dışında bir zorlama ile icracıların görevlendirilebileceğini sanmıyorum. Olayın açıklığa kavuşması ve öneminin anlaşılmasının bilgi edinme hakkı kullanılarak, Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Sağlık Bakanlığı’ndan sorulmasını; verilecek yanıtın da bundan sonra sanat alanlarında “yas zamanlarında eserlerin iptal edilmemesine” emsal teşkil etmesini umut edebilirim.

 

İlgili haberimiz: http://www.tiyatrodergisi.com.tr/antalya-operasindan-salgina-ragmen-zorunlu-bayram-konseri.html

Benzer Yazılar

Bu web sitesi size daha iyi bir performans sunmak için cookie kullanmaktadır. kabul edin Devamını Oku