Kulis Sanat Tiyatrosu 5’i yeni 10 oyunla yeni sezona merhaba diyor!

Turgay Tural
Yıllardır Ankara’da farklı tarzlarda oyunlar ve müzikaller sergileyen Kulis Sanat Tiyatrosu yeni sezona da çok hızlı başladı. Birçok ödenekli tiyatroda bulunmayan repertuvarı Kulis Sanat ekibi büyük bir özveri ile ortaya çıkardı.
Eylül ayında Gökhan Eraslan’ın yazıp Esat Tanrıverdi’nin yönettiği Cahide Sonku Müzikali, Emre Yurttakalın’ın uyarlayıp Mithat Erdemli’nin yönettiği Garip ve Zeynep Kaçar’ın yazıp Hasan İrfan Buzcu’nun yönettiği Dış Ses oyunları prömiyer yaptı. Önümüzdeki ay da Ted Bunny ve sürpriz bir ortaoyunu seyirci ile buluşacak.
Ayrıca geçtiğimiz sezon sahnelenen Ödül, Oyun Odası, Aşk Bir Şey Değildir, Hayaller Hayatlar,  Pir (Pir Sultan Abdal) oyunları da bu sezon seyirciyle buluşmaya devam edecek.
İşte Kulis Sanat Tiyatrosu’nun sezon oyunları…
DIŞ DES
YAZAN: ZEYNEP KAÇAR
YÖNETEN: HASAN İRFAN BUZCU
OYUNCULAR: ÇİSEL OCAK KARA – YAĞMUR EVİNKONUSU: Oyunda, erkek egemen toplumdaki kadınların, toplumsal statüleri içindeki sıkışmışlıklarını, beklentilerini, önlerindeki gelenekselleşmiş engelleri aşamayışlarını ve toplum baskısı karşısındaki çaresizliklerini, toplumun çeşitli kesimlerinden gelen iki kadının yaşam öyküsü ile sahneye getiriyor.

Yazarın ince bir mizahla zenginleştirdiği oyun, iki farklı kadın üzerinden iki farklı hayatı bir araya getirerek içinde bulundukları duruma karşı çözüm arayışlarını tartışmaya açıyor. Başarılabilir mi sizce?

CAHİDE SONKU MÜZİKALİ

YAZAN: GÖKHAN ERASLAN
YÖNETEN: ESAT TANRIVERDİ
OYUNCULAR: ESİN ERCAN

KONUSU: Türk Tiyatrosu’nun ve Türk Sineması’nın efsane ismi Cahide Sonku’nun , çalkantılı aşk ve iş hayatıyla hızla zirveye çıkışı ve aynı hızla yaşadığı çöküş ile unutulmaya yüz tutmuş hayat hikayesi…

GARİP

UYARLAYAN: EMRE YURTTAKALIN
YÖNETEN: MİTHAT ERDEMLİ
OYUNCU: EMRE YURTTAKALIN

Şiir olmayan yerde insan sevgisi de olmaz. İnsanı insana ancak şiir sevdirir. Yoksa cinayetler alır yürür. İnsan, insan yüzüne bakamaz olur. Şiir; büyük laflar, sözde büyük düşünceler, sahte vatanperverane lakırdılar, boş ahlak kaideleri değildir. Şiir insanı insana yaklaştıran şeydir. Harpler şairsizlikten çıkar. Cinayetler şiirin okunmadığı yerlerde işlenir. Kuvvetli insan, şiir sevmediği için zayıf insanı döver.

Bir delikanlı Orhan’ın şiirlerini okumuşsa içi titremeden, gözü yaşarmadan insana, ağaca, kuşa, taşa, toprağa, Ankara’ya, İstanbul’a bakamaz; kaldırımına tüküremez, ağacını kesemez; sokakta kendi halinde, sakalı ağarmış, paltosu yırtık, üfürsen uçacak bir adamın -Süleyman Efendi budur diye- eline sarılmadan edemez olur.

Orhan’ın şiirini okuyan kız, erkek, kimseyi öldüremez, kimseye sövemez.

ÖDÜL

YAZAN: CAROLE FRECHETTE (ÇEVİRİ: ECE OKAY-RASİME BİLGEHAN)
YÖNETEN: SİNAN PEKİNTON
OYUNCULAR: SERKAN MELİKOĞLU – AYŞİN TABİLOĞLU

KONUSU: Terkedilmiş bir binanın 33.katında yalnızlığıyla başbaşa kalan Beatrice ,hergün litrelerce su içip içindeki kumu ıslatsa da yalnızlığının verdiği sancıları gideremez… Bir akşam eline bir kağıt alır ve ödül vaadeden bir ilan yazmaya başlar …“Akıllı ve zeki hiç kimseyi sevmemiş… Genç mirasçıyı etkileyecek bir erkek aranmaktadır…” diye. Günlerce bekler. Erkekler gelir. Hepsini gönderir ve son aday Jean geldiğinde işler biraz değişir… Jean’ da diğer erkekler de göremediği şeyleri farkeder… Jean ödül için gerekli olan aşamaları geçebilmek uğruna her yolu dener… Ama bu süreç Jean ve Beatrice’i tahmin edilemeyecek durumlara sürükler …

OYUN ODASI

YAZAN: MUSTAFA KILIKÇI
YÖNETEN: SİNAN PEKİNTON
OYUNCULAR: ERGİN ÖZDEMİR – EMRE YURTTAKALIN – AYŞİN TABİLOĞLU – SİNEM LÖKBAŞ – BURÇİN SEZEN – ÇİSEL OCAK – YAĞMUR EVİN

KONUSU: Sevi, eşi ve çocuklarını kaybetmiş, kendine ait apartmanında üç gelini ile birlikte yaşayan bir kadındır. Bir akşam gelinleri ile birlikte rahmetli eşinin ruhunu çağırmak üzere özel hazırlattığı oyun odasında toplanırlar. Tam ruh çağırdıkları sırada yaşananlara, gelen ruhun yanlış ruh olması da eklenince kaynana ve gelinlerin hayatı tepetaklak olur. Bu duruma bir de İlginç sorgu yöntemlerine ve değişik bir karaktere sahip olan Komiser Ramazan ve yardımcısı da eklenince işler onlar için zor sizler için tam bir kahkaha tufanına dönüşür.

AŞK BİR ŞEY DEĞİLDİR

YAZAN ŞAHİN ÖRGEL
REJİSÖR SİNAN PEKİNTON
OYNAYANLAR
EMRE YURTTAKALIN
AYŞİN TABİLOĞLU

KONUSU: Çapkınlıkta sınır tanımayan Tekin , her zaman olduğu gibi eşi Nihal’e yakalandığı ve evden kovulduğu için valizini toparlamaya başlar. Öncekilerde de olduğu gibi valizini toparlamayı çeşitli bahanelerle geciktiren Tekin, Nihal ‘i kandırıp evde kalmaya ikna etmeye çalışır. Nihal kandırıldığının farkında olduğu için sinirinden küplere binse de Tekin çeşitli laf oyunları yapmaya devam eder. Ama çok açık verdiği için Nihal’e yakalanır ve ortam daha da kızışır. Durumu kurtarmaya çalışan Tekin, yazar olduğu için özgür bir ortama ihtiyaç duyduğunu Nihal‘in ise bu durumları kaldıramayacak ve Tekin ‘in meslek hayatına engel olacak kadar kıskanç olduğunu söyler. Nihal de asıl kıskanç olanın kendi olduğunu ispatlamak için balayı gecelerini hatırlatır ve asıl kıskanç olanın Tekin olduğu ortaya çıkar. Aslında ikili birbirlerini çok sevdikleri için buna benzer kavgaları çok yaşasalar da ayrılığa yönelmemişlerdir. Tekin, arkası gelmez çapkınlıklarından, Nihal de her seferinde onu yakalasa da afetmekten kaçınmaz. İkili tartışmalarının sonunda aşkın hiç bir şey olmadığını aşkı var edenin kendileri olduklarını kabul eder. Çünkü tüm bu olumsuzlara rağmen birbirlerini çok sevdiklerini bilirler.!

HAYALLER…HAYATLAR

YAZAN: UYARLAMA
YÖNETEN: SERKAN MELİKOĞLU
OYUNCULAR: EMRE KAYMAK – ÇİSEL OCAK – YAĞMUR EVİN – MERT AKSU

KONUSU: Doğduğunuz günden bu yana hayal ettiğiniz her şeyin hayatta ne kadar gerçekleşmiş olduğunu sorgulayacağınız; ilişkinize, işinize, hayata dair planlarınızın ne kadarını unutup, ne kadarını gerçekleştirdiğinizi düşüneceğiniz bir oyun.

PİR (PİR SULTAN ABDAL)

YAZAR: KERİMAN ŞENOZAN
OYUNCU: OKAN ŞENOZAN
MÜZİK: NEDİM YILDIZ
IŞIK TASARIM: YÜCEL KALENDER

Yüreğimiz bize ne söylerse biz öyleyiz. İnsan olarak yüreğimizde taşıdığımız her değer bırakacağımız mirastır. Hayat bize, “ başkaları için ne yaptın?” diye sordurduğunda verecek bir cevabımız olmalı. Adaletli , yardımsever, cömert, dürüst ve mert olmuşsak ne ala. Adaletsiz, haris, çıkarcı ve korkak olduysak ne fena. Çocuklarımızın, torunlarımızın, dostlarımızın, yoldaşlarımızın bizi nasıl anmasını istiyorsak öyle olmalı. Yeter ki yüreğimize karşı dürüst olalım. Bir olalım, birlikte olalım haksızlığa karşı güç olalım. Pirim Sultan Abdal’ın bize bıraktığı mirasa sahip çıkalım.

“Pir” bir hatırlatmadır. Unutmamak için yazılmış, yüreklerde yaşansın diye söylenen bir anmadır. Biz söyleriz, canlarla paylaşırız. Duyan da bizden, duymayan da..

Okan Şenozan oyunculuk mesleğini; sahne üzerinde, ekranda, radyoda, dublaj yaparak, oyunculuk öğreterek sürdürmektedir. Otuz yılı geçti. Gençti, toydu, devlet tiyatrosunda güçlendi, ekranlarda tecrübelendi, sesiyle evlere konuk oldu ve devam ediyor. Eş ve baba da oldu. Ne mutlu O’na ki bugün geçmişten geleceğe çığlık olmuş “Pir Sultan Abdal”ı paylaşıyor sizinle.

1

Benzer Yazılar

Bu web sitesi size daha iyi bir performans sunmak için cookie kullanmaktadır. kabul edin Devamını Oku