Erkan Bektaş, “Şeyh Bedreddin Destanı” ile sahnelere geri döndü

editor
2,6K Okunma

Oyuncu Erkan Bektaş, Nâzım Hikmet’in unutulmaz eserinden sahneye uyarladığı “Şeyh Bedreddin Destanı” ile sahnelere geri döndü. Oyun 9 Ekim’de Yunus Emre Kültür Merkezi’nde sahnelenecek.

Cumhuriyet Gazetesi’nden Emrah Kolukısa’nın Erkan Bektaş ile yaptığı söyleşiyi okurlarımızla paylaşıyoruz

Uzun zamandır sahnelerden uzaktı Erkan Bektaş. Neredeyse 7 yıldır sadece televizyon dizilerinde, arada bir tek tük sinema filmlerinde karşımıza çıkıyordu. Bu sezon tek kişilik bir oyun olarak sahneye uyarlanan “Şeyh Bedreddin Destanı” ile yeniden izleyici karşısında. Moda Sahnesi’nde yarın (20.30), 9 Ekim’de ise Yunus Emre Kültür Merkezi’nde (20.30) izleyici ile buluşacak ve sezon boyunca sahnelenecek oyunla ilgili Bektaş’a sorularımızı yönelttik.

– Şeyh Bedreddin Destanı’nı tek kişilik bir oyuna dönüştürürken nasıl bir yöntem izlediniz?

Şeyh Bedreddin ile ilgili okuduğum ilk eser Nâzım Hikmet’in “Simavne Kadısı Oğlu Şeyh Bedreddin Destanı”ydı. Sonra Erol Toy’un “Azap Ortakları”, Radi Fiş’in “Ben de Halimce Bedreddinem” ve İhsan Eliaçık’ın “Şeyh Bedreddin” adlı eserlerini okudum ve 14. yüzyılda yaşamış bu ilim ve fikir adamının sahnede nasıl anlatılacağını düşünmeye başladım.

Nâzım Hikmet’in yazdığı eser bildiğiniz gibi nesir ve Nâzım Hikmet destanı oradaymış gibi anlatıyor. Eserin nesir bölümlerini kullanmadan sadece şiir bölümlerini kullanarak daha akıcı bir metin oluştuğunu görüp bu şekilde kullanmaya karar verdim. Bu anlatıya oyun demek doğru olur mu bilmiyorum. Çünkü resim, müzik, oyunculuk, şiir gibi farklı sanat dallarının birleştiği bir performans olarak değerlendirmek daha doğru olabilir.

[Haber görseli]

‘TÜCCAR GİBİ VERGİ’

– 2010 yılında kurduğunuz Tiyatro Baykuş nasıl gidiyor? Özel tiyatroların ayakta kalabilmesi zor mu sizce de?

Tiyatro Baykuş hareketli bir sezona giriyor. Şu an Serap Bektaş’ın oynamaya hazırlandığı “Miss Margarida Yöntemi” adlı oyun ve benim oynayacağım “Şeyh Bedreddin Destanı” oyunuyla, yani iki oyunla sezona giriyoruz. Özel tiyatronun zorlukları anlatmakla bitmez. Salon kiraları, telifler, ekipman, dekor, kostüm, ışık, müzik, teknik ekip, afiş, broşür, sosyal medya tanıtımları… Hepsi para! Sponsorların tercih ettiği bir alan değil tiyatro ve hepsini kendiniz halletmek zorundasınız. Üstüne de devlet size hiçbir avantaj sağlamıyor ve normal bir ticaret adamıymışsınız gibi vergi alıyor. Bütün bunlar daha çok seyirciye ulaşmamıza engel oluyor çünkü bilet fiyatlarını istediğimiz gibi düşük fiyatlı tutamıyoruz. Gerçekten zor…

‘ZALİMLİĞİ ANLAMIYORUM’

– Kendinizi “muhalif” olarak görüyor musunuz?

Muhalefet iktidara, iktidar muhalefete muhalif. Sağduyu, hoşgörü, empati sıfır. Ben anlamak istiyorum. Anlayamadığım, empati kuramadığım haller can sıkıcı oluyor. Muhalif ya da iktidar, kim yaparsa yapsın tacizi, tecavüzü, ötekileştirmeyi, zalimliği, ırkçılığı anlayamıyorum. Belki bu yüzden de sözümüzü sahnede Şeyh Bedreddin’i anlatarak “Miss Margarida Yöntemi”ni oynayarak söylüyoruz.

– Günümüzde tiyatro oyunlarının yasaklanması, sansürlenmesi gibi durumlar çok sıklaştı… Ne düşünüyorsunuz bu konuda?

Tiyatro kapatmak, sansürlemek, sahneyi elinden almak… Bunların hiçbiri tiyatro insanını işinden vazgeçirmeye yetmez. Tiyatro insanları zaten zor şartlarda işini yapmaya dayanıklı insanlardır. Vazgeçmeyeceğiz, seyirci ile buluşmaya devam edeceğiz. Tek yolu bu diye düşünüyorum…

[Haber görseli]

SAHNEDE TEK BAŞINA

– Sahnede tek kişi olmanın ne gibi avantaj ve dezavantajları var; özellikle de “Şeyh Bedreddin Destanı”nda?

Sahnede yalnızım ve ilk kez böyle bir girişimde bulunuyorum. Tek kişilik oyunlar hep zor gelmiştir bana. Başka bir oyuncu ile oynamak, birbirini beslemek hep daha avantajlı gelmiştir. Bu performansta şiirin dili ile seyirciye anlatılan bir destan var. Oyunun provalarına başladığımızda yönetmenim Kubilay Erdelikara ile birlikte, dekor kullanmak yerine Gizem Renklidağ ‘ın “FISPIS” tekniğini sahneye yansıtmayı tercih ettik. Renklidağ, resimlerde kullandığı renk ve dokularla bir dil oluşturuyor. Akışkan görünümlü resimler yapıyor. Yani canlı dekorla oynuyorum. Pek de yalnız sayılmam sahnede.

OYUN PROGRAMI:

9 Ekim 2019 – 20.30

Bakırköy Yunus Emre Kültür Merkezi

29 Ekim 2019 – 20.30

Moda Sahnesi

Kaynak: http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/kultur-sanat/1603386/Performans__yarin_Moda_Sahnesi__9_Ekim_de_ise_Yunus_Emre_Kultur_Merkezi_nde.html

Benzer Yazılar

Bu web sitesi size daha iyi bir performans sunmak için cookie kullanmaktadır. kabul edin Devamını Oku