Bilgehan Oğuz’dan İzBBŞT Genel Sanat Yönetmeni Seçim Sürecine Dair Açıklama

editor
5,8K Okunma

İzmir Şehir Tiyatroları (İzBBŞT) Danışma Kurulu üyesi Bilgehan Oğuz’un, 13.09.2021 tarihinde dergimizde yayımlanan “Yücel Erten, İzBBŞT’nin Kuruluş Sürecine Dair Merak Edilenleri Anlattı…” başlıklı söyleşi/haberimize (https://tiyatrodergisi.com.tr/yucel-erten-izbbstnin-kurulus-surecine-dair-merak-edilenleri-anlatti/) istinaden yaptığı açıklamayı okurlarımızla paylaşıyoruz:

 

Yanıt Hakkına Binaen Kamuoyu ve Tiyatro Camiası’na zorunlu açıklama                          

Bu yazı, tarafımdan Tiyatro…Tiyatro… Dergisi’nde 13 Eylül 2021’de Sn. Yücel Erten ile  yapılan söyleşide, kendisinin söylediği gerçek olmayan bazı noktaları aydınlatmak üzere yazılmıştır.   

17 Aralık 2019’daki Danışma Kurulu toplantısında ben çağrılı değildim ve yoktum. Oysa Sayın Yücel Erten benim orada olduğumu yazmış. Danışma Kurulu toplantısına Büyükşehir Belediyesi’nin Kültür ve Sanat Daire Başkanlığınca ve Büyükşehir Belediye Başkan Yardımcısı Sn. M.Özuslu’nun yazılı daveti üzerine, 9 Mart 2020 günü katıldım. O toplantıda Koordinatör görevi ile Orçun Masatçı’nın önümüze koyduğu yetersiz tüzük taslağı diğer üyelerce de kabul görmeyince, önerim ile (görüntülerde sabittir) her üyenin tüzük çalışması yapması ve bunların; oluşturulan mail grubuna, tartışılmak üzere yollanması kararlaştırıldı.

İzmir Tiyatroları Derneği Başkanı olarak, yönetim kurulumuzca daha önceden haftalarca süren yoğun çalışmalar sonucu oluşturduğumuz tüzük taslağımızı anılan mail grubuna yolladım. Bir kaç kez, yetkili görünen Orçun Masatçı’ya ve mail grubundaki Danışma Kurulu Üyeleri’ne sorduğum ve yazdığım halde, tüzüğümüzle ilgili bir yanıt ve sonuç alamadım. 

Bu arada, Sayın Yücel Erten, Eren Aysan Orhan Alkaya ve Hülya Nutku ile; diğer üyeleri dışarıda bırakarak – kendi deyimiyle çevrimiçi görüşmelerle- bir tüzük/yönetmelik hazırladıklarını beyan ediyor, 13.9.2021 tarihli söyleşide. Sonra da bu çalışmanın diğer üyelere sunulduğunu ve benimsendiğini söylüyor. 

Ben de şimdi diyorum ki, ne 4 üyenin tüzük çalışmasından, ne de onaya sunulmasından haberdar edilmedim. Böylece, bizim tüzük taslağı çalışmamız, üzerinde konuşulmadan YOK sayıldı. 

Sonraki süreçte Orçun Masatçı’nın, Danışma Kurulu üyeliğimi tartışma konusu haline getirmesi ve diğer 4 üyenin de buna katılmasıyla (Yücel Erten, Orhan Alkaya Eren Aysan ve Hülya Nutku. Dikkat edilirse kendilerine görev verip şimdiki tüzüğü hazırlayan üyelerdir) üyelikten çekilmem istendi. Konuyu Sayın Başkan Tunç Soyer ile görüşüp çözüme ulaştırdık ama benim için sıkıntılı bir süreç yaşanmış oldu.

Genel Sanat Yönetmeni’nin seçim yöntemi sorusunu, Sn. Erten şöyle yanıtlıyor söyleşide: “Objektif bir yöntem var: İlan, başvuru, değerlendirme, karar.”  Ama kendisinin göreve gelmesi bu söylemine uymuyor. Şöyle ki: Başvuru ilanından sonra, adaylar için son başvuru tarihi 23 Ocak 2021. Oysa benim dışımdaki Danışma Kurulu Üyelerince kendisine önerilen Genel Sanat Yönetmenliğine ilişkin mektup, Sayın Başkan Tunç Soyer’e 8 Şubat 2021’de yollanmış. Yani adaylığı, son başvuru tarihinden çok sonra. 

Bu arada Sayın Erten, her üye gibi 29 başvuru dosyasını da okuyup inceliyor, Israr üzerine Danışma Kurulu’ndaki görevinden ayrılıyor, adaylığı gündeme geliyor. Gerekçesini de bir bölümüyle şu sözlerle açıklıyor: “Kuruldaki meslektaşlar ve ben, emanet edilecek bir aday göremedik.” 

Ben, kendisinin Genel Sanat Yönetmeni adayı olduğunu; karar verilecek oylama günü, Sn. Orhan Alkaya’nın açıklamaları ile öğreniyorum ve bu durum karşısında muhalefet şerhi koyuyorum. 

Sonrası daha vahim. Oylamada her üyenin 2 aday bildirmesi gerekirken; kimi 3, kimi 2, kimi 1 üye bildiriyor. Ama benim dışımdaki üyelerin tümü şaşmaz bir biçimde önce Sayın Yücel Erten’ e oy veriyor. Ne gariptir ki, aynı anda daha önce görevi emanet edemeyeceklerini söyledikleri başka adayların ismini de bildiriyorlar. Oylama böyle usulsüz ve eşitsiz yapılmasa, Sayın Erten’in ismi böylesi bir yöntemle ortaya atılmasa, Sayın Başkan Tunç Soyer’in önüne gidecek isimler değişecek. 

Ne yazık ki, gerek basın ve medyanın muhalefet şerhinin niye konulduğunu sormaması, -ki belediyece basın ve medyaya bu durumun bildirilmediğini de göz önüne alıyor, nedenini böyle açıklıyorum – gerekse 29 adaydan hiçbirinin Sayın Erten’in seçici konumundan adaylığa  geçişini sorgulamaması nedeniyle yeğlenen yol, bu görev için Sayın Erten’in liyakati, donanımı ve deneyimi tartışılmayacak olmasına karşın, sıkıcı, sancılı ve şaibeli bir hal almıştır.

Bildiklerim doğrultusunda saygıyla paylaşır, tarihe bir belge olarak geçmesini dilerim.

BİLGEHAN OĞUZ

Benzer Yazılar

Bu web sitesi size daha iyi bir performans sunmak için cookie kullanmaktadır. kabul edin Devamını Oku