Bağımsız Tiyatro Birliği: “İllaki Kutlarız”

Kımız Zeynep Bozkır

Tiyatroların “bazılarının” (DT’nin açıklamasındaki ifade böyle) katıldığı, devlet tiyatroları ile özel tiyatroların birlikte perde açacakları 27 Mart Dünya Tiyatro Günü kutlamasında yokuz.

Devlet Tiyatroları ile yan yana olmamak değil derdimiz; çok da güzel olurdu bu…

Ancak, Bağımsız Tiyatro Birliği; kültür- sanata,  özelde de tiyatroya desteğin, yalnızca maddi ve “lolipop şekeri” dağıtılır gibi yapılmasına, desteklerin ülkemizde tiyatronun gelişimine değil de, “kendi yollarına gül döşeyen” tiyatrolara yönelmesine sıcak bakmıyor. 

Bağımsız Tiyatro Birliği; destekler dağıtılırken uygulanan “örf adet, muhafazakâr sanat vb.” kriterlerine, devletle iyi geçinme dayatmalarına, aba altından sopa gösteren uygulamalara, TÜSAK’ın adını değiştirip, içeriğini “cicileştirip” ama “tüm tiyatrolara hâkim olma” derdinden vazgeçmeden ısıtıp ısıtıp tekrar sunma çabalarına inanmıyor. 

Bağımsız Tiyatrolar Birliği; bu yaklaşımla hayata geçirilecek uygulamaların kurumsal tiyatroları da özel tiyatroları da mağdur edeceğini ve zamanla salt “ticarethane”ye dönüşecek tiyatroların da yaşayamayacağını düşünüyor.

Çünkü; bu kadar yoksullaştırılmış ve hayat pahallığı altında ezilmekte olan insanların yaşadığı ülkede gişe tiyatroları zaten batar. Batmamak için kendinden vazgeçmek durumunda kalır; tiyatronun muhalif yanını taşıyamaz, insana dair üretemez, yani “toplumsal” olamaz. Bunun için direnirse de daha çabuk batar. 

Niyetleri gerçekten tiyatroları yaşatmak olsa, DT salonlarını “bazı özel tiyatrolara” açma, turne desteği verme, bütçe ayırıp para dağıtma, destek kriterlerinde yer alan 15 oyun şartını bir biçimde kaldırma gibi uygulamalarla “bazı özel tiyatrolara” destek olunurken, “diğer tiyatroları” ağır vergilere maruz bırakmaya, türlü gerekçelerle destekten yoksun bırakmaya ve görmezden gelmeye devam edilmez, “ayrımsız” tüm tiyatroların işi kolaylaştırılırdı.

Bu uygulamalarla, tiyatroda da “yandaş” yedeklenmekte ve “diğer” tiyatroların önüne, hem de salgın, zamlar, zorlaşan hayat şartları gözetilmeksizin engeller çıkarılmaktadır. Ayrıca en az 15-20 tiyatro örgütünün olduğu memleketimizde yapılan işler kabul görmemektedir. Giderek, bu işlere günü kurtarmak için çaresiz koşa koşa gelen, taş döşeyen tiyatro insanları da sorumlu olurlar…

Bu kadar kaosun yaşandığı bir konjonktürde tiyatroyu “özgür” kılan yasalarımız bizlere sokağı işaret eder, toplumu işaret eder, insana dair sanat olan tiyatroyla, seyirciyle yan yana olmayı işaret eder. Aynı zamanda tüm dayatmaları, oldu-bittileri, emrivaki uygulamaları reddetmeyi işaret eder.

Bağımsız Tiyatro Birliği; alaylı, okullu, amatör, çalışan tiyatroları ve gönüllü tiyatrocularla, yıllardır gelenek olduğu üzere, salonlarda, alanlarda, sokaklarda oyunlarını seyircileriyle paylaşarak ve onlarla yan yana, gönül gönüle kutlayacak 27 Mart Dünya Tiyatro Günü’nü…

KIMIZ ZEYNEP BOZKIR
Bağımsız Tiyatro Birliği Başkanı
0

Benzer Yazılar

Bu web sitesi size daha iyi bir performans sunmak için cookie kullanmaktadır. kabul edin Devamını Oku