Yücel Erten: “Anlam Nereye Kaçtı?”

editor
3,1K Okunma
Devlet Tiyatroları eski Genel Müdürü, oyuncu, yazar, yönetmen ve İzBBŞT Genel Sanat Yönetmeni Yücel Erten, geçtiğimiz günlerde Tarsus Belediyesi’nin düzenlediği açık hava tiyatro etkinlikleri kapsamında sahnelenen ‘Yıldızlar Altında Yaz Eğlencesi’ oyunu hakkında Mersin Valiliği’nin “müstehcenlik” ve “dini değerlere hakaret”gerekçesiyle suç duyurusunda bulunması ve Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü ile Tarsus Belediyesi arasında yaşanan tartışmalar üzerine bir açıklama yaptı.

Erten’in açıklaması şöyle:

ANLAM NEREYE KAÇTI?… 

Bir paylaşım var: Tarsus’ta Tiyatro Günleri… Tarsus Belediyesi’nin facebook sayfasında sık sık yer alıyor. “Yaz akşamlarında içinizi ısıtıcak müzikli güldürü oyunu olan “YILDIZLAR ALTINDA YAZ EĞLENCESİ” adlı tiyatro oyunumuz mahallerimizde yoğun bir katılım ile devam ediyor.” anonsu, oyunun çeşitli mahallerde ücretsiz olarak sergilendiğini duyuruyor.

Ama ne tiyatronun adı var, ne yapımcının. Gerçi bir kenarda ‘Karpuz Sanat’ şeklinde bir logo var ama, internette böyle bir yapılanmaya ilişkin hiçbir bilgiye rastlanmıyor. Karşıma çıkan tek görsel de bir acaip: “BİR YAZ EĞLENCESİ – KARPUZ SANAT EKİN TİYATROSU (İZMİR DT) Büyük Oyunu”… Karpuz Sanat Ekin Tiyatrosu’nun, İzmir Devlet Tiyatrosu ile ne ilgisi olabilir, ben kestiremedim. 

Hadi tiyatronun ya da yapım şirketinin adından geçtim; yazarın, uyarlayanın ya da çevirenin, tasarımcının, sahneleyenin de adı yok. Müzikli güldürü deniyor ama bir besteci, bir koreograf var mı, belli değil. Ama ‘DEV KADRO’ ibaresi ile süslenmiş olarak Hacı Ali Konuk, Deniz Oral, Cezmi Baskın, Koray Ergün, Seval Tufan ve Murat Demirbaş’ın fotoğraf ve isimleri var. 

Gelişen olaylardan anladığım kadarıyla, bu hüda-i nâbit dev kadronun müzikli güldürüsü, 3 bölümden oluşuyor ve bu bölümlerden biri de benim ‘Azizname’ uyarlamamdan alınmış. Aziz Nesin’in öykülerini kullansalar, ben ne karışırım? Ama hayır, benim Aziz Nesin ustanın çeşitli öykülerini birbirine örerek oluşturduğum kompozisyon alınmış. Yani özgün bir sahne dramaturgisi, ödünç(!) alınmış. Belli ki Aziz Nesin ustanın onları öyle yazdığını sanmış; dönüp öykülerin orijinaline bakmak aklına gelmemiş o dev kadronun. Oyunu okumadığım, izlemediğim için, kaç okka alınmış, onu bilemem tabii.

Peki bilgi vermek, izin almak, telif ödemek falan hiç akla gelmemiş mi? Görünen o ki, tiyatro yapma coşkusu gözlerini öyle bağlamış ki, korsan durumuna düşeceklerini düşünememişler. Ya da şarkıda olduğu gibi “Yar benim olsan kim duyacak, kim görecek ya da kim bilecek.?”… 

Yıllarını tiyatroya vermiş sanatçılarımızın, bu tür özensizliklere alet olmalarını görmezden gelemem. O nedenle, bu girişi yapmadan konu hakkında görüş bildirmem, kendime saygısızlık olurdu. Bu zorunlu tesbitten sonra, gelelim şimdi asıl konumuza: 

Tarsus’ta sergilenen bu oyun hakkında vatandaşın biri, resmî makamlara şikayette bulunmuş. Dinî duyguları aşağılama şablonu üzerinden. Buluttan nem kapan biri midir, sanat düşmanı mıdır, iktidar yanaşmalarından mıdır, bilemem? Valilik soruşturma açmış. Tarsus Belediye Başkanı da, oyunun daha önce Devlet Tiyatrolarında sergilendiğini belirterek savunmaya geçmiş. Ne ki Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü, oyunun adına bakarak; böyle bir oyunun repertuvarında yer almadığı yanıtını vermiş. Belediye, ‘Azizname’ uyarlamamdan alınan bölümün, yıllarca Devlet Tiyatroları’nda sergilendiğini, kitap olarak yayımlandığını tekrarlamış. Devlet Tiyatroları’nın bu gerçeği göz önüne alarak kendisine destek olmasını beklemiş. Ama Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü, yan çizip olay mahallinden sıvışmış. Bütün bu gelişmelerden, benim basına yansıyanlar üzerinden haberim oldu. 

Yücel Erten

Tarsus Belediye Başkanı Sayın Dr. Haluk Özdoğan’ı tanımam. Öncelikle şunu belirteyim: Dile getirdiğim serzenişler için onu sorumlu tutmak, yersiz bir yüklenme olur. Orada sorumlular, meslekdaşlarımdır. Ve burada bana düşen; elbette sanata önem veren ve yakın duran Özdoğan’ın yanında durmak ve dayanışma göstermektir. O bağlamda:

1. Aziz Nesin’in dar kafalar karşısında savunulmaya ihtiyacı yoktur. O, büyük ve benzersizdir. Uluslararasıdır. Sevdiğim bir Balkan deyişi var: “Yumurtada kıl aramak”. Şimdi ülkemizdeki sanat düşmanı eğilimlere kapılıp, yumurtada kıl arayanlar, şunu bilmeli: Aziz Nesin usta, yurdumun insanını, sorunlarını, açmazlarını, zaaflarını açığa vuran o öyküleri yazarken; siz büyük olasılıkla daha şekere ‘kekev’ diyordunuz. Büyüdünüz, yetiştiniz de, halâ öyle mi diyorsunuz? Aziz Nesin, neredeyse bu ülkeye okumayı öğretmiş bir büyük yazar. Yılmaz bir aydınlık savaşçısı. Sosyolojik tesbitleriyle bir bilge. Yaratıcılıkta gürül gürül, güleç bir pınar. Akarsulara karşı çıkıp durgun su aramanın anlamı ne?…

2. Benim Aziz Nesin ustanın öykü ve taşlamalarından uyarlayıp sahnelediğim ’Azizname’nin de savunulmaya ihtiyacı yoktur. Türk Tiyatrosu’nun emektar bir efsanesidir. 1995’te, yani 28 yıl önce tarafımdan tasarlanmış; Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü Edebi Kurulu tarafından kabul edilmiş; tarafımdan sahnelenmiş ve 1995 Kasım’ından başlayarak Ankara Devlet Tiyatrosu’nda sergilenmiştir. Devlet Tiyatrolarında 5 yıl sahnede kalmış; Anadolu’nun dört bir bucağında festivallerde oynanmış; Tarsus Kültür Merkezi”nin açılışında oynanmış; genelde bine yakın temsil yapmış bir tarihtir. Çeyrek yüzyılı aşkın bir süredir sahnelerimize katar katar seyirci taşımış; hayranlık ve coşku ile alkışlanmıştır. Ankara Devlet Tiyatrosu’nda, Van Devlet Tiyatrosu’nda, Öteki Tiyatro’da, AYSA Prodüksiyon Tiyatrosu’nda, İzmit (Kocaeli) Şehir Tiyatrosu’nda, Makedonya Türk Dramı’nda, Ankara Sanat Tiyatrosu’nda, Cumhuriyet Sahnesi’nde ve son olarak da İzmir Şehir Tiyatrosunda sayısız temsil yapmıştır. Almanya, Hollanda, Belçika, Makedonya, Bulgaristan ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde festivallere davet edilmiş, turneler yapmış; ödüller kazanmıştır. Halkın bağrına bastığı düşündürücü bir demet kahkahayı yasaklatmaya kalkışmanın anlamı ne?…

3. Ama asıl önemli noktaya, işin özüne gelecek olursam: Aziz Nesin ustanın uluslararası çapı ve ‘Azizname’nin kalibresi falan bir yana; entipüften bahaneler yaratarak oyun yasaklatmaya ve yasaklamaya kalkmak; çağdaş devlette, çağdaş toplumda yeri olmayan bir davranış. Toplumu karanlık ortaçağa, aşiret toplumuna sürüklemeye çalışmanın anlamı ne?…

ANLAM NEREYE KAÇTI?…

YÜCEL ERTEN

 

Benzer Yazılar

Bu web sitesi size daha iyi bir performans sunmak için cookie kullanmaktadır. kabul edin Devamını Oku