Tiyatro Boyalı Kuş, “Aliye, Bir Kadın” Oyunuyla Sezonu Açıyor!

editor
1,7K Okunma
Fatma Aliye Hanım’ın Hayatı “Aliye, bir kadın” Adlı Yapımla Sahnede!

Doğumunun 160. yılında Fatma Aliye Hanım’ın hayatı, 22. yılını kutlayan Türkiye’nin ilk profesyonel feminist tiyatro topluluğu Tiyatro Boyalı Kuş’un “Aliye, bir kadın” adlı yapımıyla sahneye taşınıyor. 

Aliye, bir kadın” 24 Ekim Pazartesi günü, saat 20:30’da Şişli Cevahir Sahnesi A Salonu’nda prömiyer yapıyor. “Aliye, bir kadın” Virginia Woolf’un Kendine Ait Bir Oda adlı eserinden ilhamla Jale Karabekir’in metni ve rejisi, Gökçe Tuncer, Nisan Yenigül ve Murat Avni Yürekli’nin performansıyla seyirciyle buluşuyor.

“Feminizm kadınların hukuklarını müdafaa ve toplumdaki mevkilerini savunmak demektir!”

Fatma Aliye Hanım (1862-1936), kadın hakları hareketi, edebiyat ve fikir dünyasındaki öncülüğüyle tarihe geçmiş, bir kadın imzasıyla edebiyat dünyasının kapılarını kadınlara açmıştır. “Zamanın yaptığı şeylerin önüne geçilemez! Feminizm de zamanın o husustaki gereklerindendir. Feminizm kadınların hukuklarını müdafaa ve toplumdaki mevkilerini savunmak demektir” sözleri ile kadın haklarının güçlü bir savunucusu olmuştur. 

Fatma Aliye Hanım Türkiye’de kadın meselesini konu edinen ilk kadın romancı; ilk kadın çevirmen; biyografisi yazılan ilk kadın; monografi, tarih ve felsefe kitapları kaleme alan, uluslararası fuarlara çağırılan ve ödül alan ilk kadın yazar; ilk kadın yardım derneği kurucusu ve Kızılay’ın ilk kadın üyesidir. Aliye Hanım, yabancı basını ve yurtdışında basılan kitapları dikkatle takip ederek özellikle Osmanlı kadını hakkında yazılan olumsuz ve yanlış bilgileri düzeltmeye dair cevaplar kaleme almıştır. Kendisinin hem fikir dünyası ve yazdıkları hem de edebi dünyası ve kitapları Osmanlı ve Batı dünyasında takip edilmiş, her zaman ses getirmiş ve saygıyla karşılanmıştır. 

Tiyatro Boyalı Kuş, “Aliye, bir kadın” Yapımı ile İlham Kaynağı Olmayı Hedefliyor

Tiyatro Boyalı Kuş’un “Aliye, bir kadın” yapımı ile amacı, Türkiye’nin bu önemli öncüsünü seyirciye tanıtmak, onun edebiyat ve sanat aşkını seyirciye aktarmak, tüm seyredenlere dönemin şartları zor olsa dahi başarabilmenin umudunu aşılayabilmek ve en önemlisi özellikle kadın seyircilere ilham kaynağı olabilmektir. 

Fatma Aliye Hanım kendisine sunulan imkanlarla asla yetinmemiş, o dönem koşullarında kız çocukları için makbul olmadığı düşünülen Fransızca derslerini dahi alabilmiştir. 1879 yılında ise kolağası Faik Bey ile evlendirilen Fatma Aliye, dört kız çocuğu dünyaya getirmiştir. Kendisinin açtığı sanatsal yolda torunu ve torunun kızı yürümeye devam etmektedir: Üçüncü kızı Nimet Selen, kıymetli ve duayen oyuncularımızdan Suna Selen’in annesi ve genç kuşak oyuncularımızdan Güner Özkul’un anneannesidir.

Hiçbir vakit romanlarımda kadın kahramanlarım mağlup olmayacak, intihar etmeyecek, kudretsiz kalmayacak, sonuna kadar direnecek!”

Fatma Aliye Hanım evlendikten sonra on yıl boyunca eşi tarafından kitap okuması ve yazması yasak edilmiştir. Ancak Fatma Aliye Hanım öğrenme, okuma ve yazma arzusunu dindirmemiş ve sabırla bunlara çıkacak izni beklemiştir. 1889’dan sonra Fatma Aliye Hanım fikir ve edebiyat hayatında aktif rol almış, matbuat hayatında ise hem Hanımlara Mahsus Gazete (1895-1908) gibi aralıksız 624 sayı çıkan bir gazetede makaleler yazmış, tefrikalar basmış hem de dönemin çeşitli gazete ve dergilerinde yazılar kaleme almıştır.

“Kadınlar! Her devir kendi Amazonunu yaratır. Kanatlarınızı açın ve uçun!”

Tiyatro Boyalı Kuş, 2018 yılından beri Virginia Woolf’un “Kendine Ait Bir Oda” adlı eserini sahneliyor. Virginia Woolf, “Kadın ve Kurmaca Yazın” başlıklı konuşmasını 28 Ekim 1928’te kadınlara özel Girton ve Newnham Üniversitesi’nde yaptı. İngiltere’de o tarihte kadın öğrenciler ancak bu iki üniversiteye kabul ediliyorlardı. Daha sonra bu konuşmayı “Kendine Ait Bir Oda” adıyla 1929 yılında kitaplaştırdı ve bu eser başta feminist edebiyat olmak üzere edebiyat literatürünün temel kitapları arasına girdi. 

“Kendine Ait Bir Oda” yapımı, 16. yüzyıldan 20. yüzyıla kadarki süreçte kadın yazarların izini sürüyor ve seyircisini kadınların tarih boyunca sistematik bir şekilde yok sayılmasının, cinsiyet eşitsizliğinin ve eril şiddetin örnekleriyle baş başa bırakıyor. İçlerinde “kurmacayı yaratma şehveti” taşıyan kadınların dört duvar arasına kapatılarak nasıl görünmez kılındığının, hayatın ve sanatın nasıl yüzyıllar boyunca tek bir cinsiyete teslim edildiğinin çarpıcı bir ifadesi olan bu Woolf klasiği, bir konuşmacı-oyuncuyla ve onun zihnindeki düşünceleri seslendiren oyun kişileriyle yeni bir boyut kazanıyor. 

“Kendine Ait Bir Oda”dan ilham alarak, Tiyatro Boyalı Kuş kadın tarihimizde edebiyat ve fikir dünyasında öncülük eden Fatma Aliye Hanım’ın hayatını, feminizme bakışını, romanlarını nasıl yazdığını, toplumsal ve özellikle de kadınlık meselelerini nasıl ele aldığını, ayrıcalıklı seçkin bir sınıftan gelse dahi kadın ve erkek eşitsizliğiyle hayatının her alanında nasıl karşılaştığını ve mücadele ettiğini anlatıyor. Birinci dalga feminizmin İngiltere’de Virginia Woolf ve Türkiye’de Fatma Aliye Hanım temsilcileri olarak düşünsel ve sanatsal dünyalarının nasıl kesiştiğini Tiyatro Boyalı Kuş “Aliye, bir kadın” ile anlatmayı hedefliyor.

İlklerin Kadını Fatma Aliye Hanım
  • İlk Mütercime (Kadın Çevirmen): Yazın hayatına 1889’da “Bir Kadın” mahlasıyla George Ohnet’in Volonté romanını Merâm adıyla Fransızca’dan Türkçe’ye tercüme ederek girer.
  • Kadın meselesini ele alan ilk romancı: Muhazarat (1892), Re’fet (1898), Ûdî (1899), Levâyih-i Hayât (1899) ve Enîn (1910).
  • Kadın ve erkek yazarın birlikte yazdığı (Fatma Aliye Hanım ve Ahmet Midhat Efendi) ve konuyu farklı bakış açılarıyla ele aldıkları ilk roman: Hayal ve Hakikat (1890)
  • Biyografisi yazılan ilk kadın: Fatma Aliye Hanım yahud Bir Muharrire-i Osmâniyye’nin Neş’eti (Ahmet Midhat Efendi) (1894)
  • Yurtdışındaki uluslararası bir fuara çağırılan, katalog için kitapları istenen ve ödül alan ilk kadın yazar: Chicago Kolomb Dünya Fuarı (1893) ve daha sonra Paris Sergisi (1900)
  • İlk kadın yardım derneğini kuran kadın: Muhâdenet-i Nisvan (1896) ve daha sonra Nisvan-ı Osmaniye Cemiyet-i İmdadiye (1897)
  • Hilal-i Ahmer’in (Kızılay) ilk kadın üyesi
  • Bir felsefe kitabı yazan ilk kadın: Terâcim-i Ahvâl-i Felâsife (1900) ve sonra Tedkik-i Ecsâm (1901)
  • Bir tarih kitabı yazan ilk kadın: Kosova Zaferi / Ankara Hezimeti: Tarih-i Osmaninin Bir Devre-i Mühimmesi (1913)
  • Bir monografi kaleme alan ilk kadın: Ahmet Cevdet Paşa ve Zamanı (1913)

Diğer eserleri: Nisvân-ı İslâm (1892), İstila-i İslam (1900), 

Nâmdârân-ı Zenân-ı İslâmiyân (1901)

“O halde o pırıltılar için, o kadınlık için çalışmak lazım! Daha çok, daha çok çalışmak lazım!”

2000 yılında kurulan Tiyatro Boyalı Kuş, Türkiye’nin ilk profesyonel feminist tiyatro topluluğudur. Tiyatro Boyalı Kuş alternatif tiyatro, geç Osmanlı ve erken Cumhuriyet dönemi oyun metinlerinin ele alındığı Feminist Dramaturjiyle Okuma Tiyatrosu ve Augusto Boal’ın Ezilenlerin Tiyatrosu teknikleri ile hazırlanan atölye çalışmaları olmak üzere üç ana dalda çalışmaktadır. Feminist dramaturji ile çalışmalarını sürdüren Tiyatro Boyalı Kuş, tiyatronun kolektif bir yapım ve yaratım süreci olduğunu savunmaktadır.

Yapımları: Ferhat ile Şirin (2001), Aşk İhanet Yalnızlık Vesaire (2003), Dış Ses (2004), Böyle Bir Aşk Masalı (2004), Kadınlar Savaşı (2006), Bavullar (2006), Çernobil’den Sesler (2007), Tahterevallide Aşk (2008), Seni Seviyorum Diyecek Kadar Sarhoş? (2010), Ophelia’yı Kim Öldürdü? (2010), Nora/Nûrê (2010), İadesiz Taahhütsüz (2010), İç Ses (2011 ve 2014), Matmazel Julie (2012), Melek (2013), Troyalı Kadınlar Korosu ya da Kayıp Tablet (2017), Kendine Ait Bir Oda (2019-) ve Komedya 2020 (2019)

Tiyatro Boyalı Kuş 2022-2023 sezonunda yeni oyunu “Aliye, bir kadın” ve 2018 yılından beri sahnelenen “Kendine Ait Bir Oda” ile seyircisiyle buluşmaya devam edecek. 

Oyunun Künyesi:
Aliye, bir kadın 

Metin ve Reji: Jale Karabekir

Dramaturji: Efsun Pırıl Yeneroğlu, Nelin Dükkancı Yaman

Koreografi: Gökmen Kasabalı

Müzik: Murat Hasarı

Dekor Tasarım: Cihan Aşar

Kostüm Tasarım: Sema Işık Saral

Işık Tasarım: Mehmet Doğan, Jale Karabekir

Reji Asistanları: Tuğçe Yükselel, Hazal Deniz, Hatice Elif Kahraman

Afiş Tasarım: Rauf Kösemen

Fotoğraf: Volkan Erkan

Ahmet Midhat Efendi’nin Sesi: Can Emrah Yaman

Vokal: Burçak Gürbüz

Genel Koordinatör: Arzu Bostancı

Oyuncular: Gökçe Tuncer, Nisan Yenigül, Murat Avni Yürekli

120 dakika / 2 Perde

Benzer Yazılar

Bu web sitesi size daha iyi bir performans sunmak için cookie kullanmaktadır. kabul edin Devamını Oku