Sanat ve kültür kurumları gibi, özgür basını da kendilerine bağlayarak hayatı ve sanatı zapt etme, daha doğrusu alıklaştırma çabaları, zamanın iktidarlarının endüstriyel golem sürüleri üretmek için en önemli hamlelerinden biri. Kendi kararlarını alabilen özneler yerine iktidara körü körüne itaat eden golem sürülerinin iradesine bel bağlıyor iktidarlar; oysa golem sürülerinin iradesi iktidarları kendi iradeleridir, yani her biri “efendilerinin sesi”dir.
Büyük harflerle yazılan dünya tarihi gibi, sanat ve kültür tarihi de seçkin kişilerin peşinden giden golem sürülerinin tarihidir ve fazlasıyla sıkıntılıdır. İktidara boyun eğmeyen, aralarında kurdukları yatay ilişkilerle birlikte kararlar alan, irade sahibi öznelerin yazdıkları tarihi ise, yine iktidarlar tarafından silinmeye çalışılıyor. Ne kadar silinmeye çalışılsa da, kültür endüstrisinin hizmetindeki kültür rahiplerinin alıklaştırıcı ritüellerine rağmen, ana metnin yüzeyine sızan bu tarihin bir gizil güç olarak tüm metni yerinden edeceğini biliyoruz…
“Tiyatro Belleğimizde Bir Virgül”
“1991 yılında biraz şaka, biraz hobi gibi başlayan Tiyatro… Tiyatro…Dergisi macerası tatlı anılarının yanında acı, sert, didişmelerle dolu yılları da geriye bıraktı. Belki http://www.tiyatrodergisi.com.tr/‘de bana tahsis edilen köşemde zaman zaman ele alıp, bugüne kadar paylaşmamış olduklarımı paylaşabilirim, emin değilim. Zaman gösterir.” demişti 2016’daki “Son Nokta” başlıklı yazısında Mustafa Demirkanlı.
Tiyatro tarihimizde kendine özgü bir yer edinen ve ekonomik zorluklara, baskılara rağmen “golem sürülerine” inat, “efendilerin sesi” olmayı reddederek çeyrek asır boyunca okurlarıyla buluşan Tiyatro… Tiyatro… Dergisi’nin basılı olarak yayımlanan son sayısının ardından dört yıldan fazla zaman geçti…
Tiyatro… Tiyatro… Dergisi’nin yayın hayatının tamamına, yani 25 yıla tanıklık yapan Yazı İşleri Müdürümüz Mustafa Demirkanlı “Tiyatro Belleğimizde Bir Virgül” başlıklı bir sayfa açtı ve ilk yazı ile 25 yılın anılarına adım atmaya başladı.
Bu yazı dizisi kronolojik olmayacak; 25 yılın çeşitli zamanlarına dokunulacak. Bu sayfada sadece Mustafa Demirkanlı yazmayacak; “Tiyatro… Tiyatro…Dergisi ile yolu kesişmiş herkes” olumlu, olumsuz anılarını, yaşanılanlara dair düşüncelerini yazabilecek, yazılanlara yönelik düzeltme yapabilecek, yanıt yazabilecek…
“Tiyatro Belleğimizde Bir Virgül” sayfamız, bir yandan 25 yılı, acı, tatlı, olumlu, olumsuz yanlarıyla bir araya getirmeyi ve okurlara, tiyatro araştırmacılarına ve tiyatro tarihimize dünden yarına kalacak notlar düşmeyi; diğer yandan “ana metnin yüzeyine sızan tarihin bir gizil gücü olarak tüm metni yerinden edecek” çabaya katkı sunmayı hedefliyor.
Tiyatro… Tiyatro… Dergisi ile yolu kesişmiş herkesi, “Tiyatro Belleğimizde Bir Virgül” sayfamıza yazmaya davet ediyoruz.
Dergimizin çeyrek asırlık tarihinde yaşadıklarınızı, anılarınızı, deneyimlerinizi ve değerlendirmelerinizi tiyatrodergisi@gmail.com adresine gönderebilirsiniz…
Saygılarımızla,
Tiyatro… Tiyatro… Dergisi
