Tap Sahne’nin “Yüzyılın Son Döngüsü” Oyunu Seyirciyle Buluşmaya Devam Ediyor

editor
1,9K Okunma
Tap Sahne tarafından sahnelenen ve prömiyeri geçtiğimiz günlerde  İstanbul-Trump Kültür ve Gösteri Merkezi’nde gerçekleştirilen  “Yüzyılın Son Döngüsü” oyunu, seyirciyle buluşmaya devam ediyor.

Oyun, erkek egemen toplumun yarattığı kısır döngüyü ve kadın cinayetlerini ele alıp, seyircide bu toplumsal probleme yönelik bir farkındalık yaratmayı amaçlıyor.

TAP SAHNE HAKKINDA

TAP SAHNE, 2022 yılında Umut AYDIN ve Elif KALE tarafından İstanbul’da kurulumuştur. Çıkarttıkları ilk oyun “YÜZYILIN SON DÖNGÜSÜ” 28 Kasım’da TRUMP SAHNE’de prömiyerini gerçekleştirmiştir.

YÜZYILIN SON DÖNGÜSÜ KADROSU:

Oyun Güneş Saraçoğlu’nun yazmış olduğu, Derin Su Uysal’ın dokunuşlarıyla uyarlanmış, dekor-kostüm ve ışık tasarımını Eylem Selin Güldiken’in yaptığı, yönetmenliğini Umut Aydın’ın üslendiği bir oyundur. Ercan Saatçi Akademi yapımcılığını üstlenmiştir. Oyuncu kadrosunda Burak Şamlı, Elif Kale, Beyza Baş ve Anıl Özdemirci gibi oyunculuk bölümünden mezun olmuş değerli oyuncular yer almaktadır.

YÜZYILIN SON DÖNGÜSÜ OYUNUNUN ÖZETİ:

Oyun, farklı dönemlerde yaşamış, farklı yaşayışlara sahip kadın ve erkek oyun kişileri üzerinden ataerkil toplum yapısının maruz bıraktıklarını, kişiler arasındaki ilişkiler bağı üzerinden irdelerken bu yapının yüzyıldır süregelen çürümüş bir kısır döngüden ibaret olduğunu, bu döngünün işe yaramazlığını ve artık değişmesi gerektiğini vurguluyor. Paralelinde ilerleyen Almanya – Türkiye hikayesi de bir dönemin kişiler üzerinde yarattığı bir başka baskıya ve yine erkeklik rollerine bağlanarak, hikayede anlatılmak istenen bu kısır döngünün değişken koşullardan bağımsız olarak vurgulanmasına hizmet ediyor. 

‘’Ben hiç yeşerdim mi?’’
YÖNETMENİN GÖRÜŞÜ:

Bugüne kadar, insan doğasındaki her şey zıddıyla var olmuştur; iyi-kötü, acı-tatlı, cennet-cehennem gibi.. Biyolojik açıdan erkek-kadın da bu karşıtlıkların en temeli olarak hafızalarda yer etmiştir. İlk insanlarda dahi, yaşamda erkekler avcılığı görev edinirken kadınlar toplayıcı olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu ayrımın en önemli faktörü ise fiziksel güç dengesinin erkek ve kadında farklılık göstermesidir. Günümüze kadar uzanan savaş tarihinde erkeklerin ön plana çıkması fiziksel güç açısından erkekleri daha da aktif hale getirmiştir. Özellikle ulus devletlerin kuruluşundan 19. Yüzyıl’a kadar erkek egemen toplum yapısı dünyaya hükmetmiştir. Fakat 20. ve 21. Yüzyıllar’da feminist hareketin dünyada yayılmasıyla kadınların ve erkeklerin eşit haklara sahip olduğu gerçeği dünya tarafından kabul edilmeye başlanmıştır.

Günümüz Türkiyesi’ne baktığımızda, erkek egemen toplum anlayışının  kadınlar üzerinde yarattığı baskıyı görmezden gelmek mümkün değildir. Kadınların erkekler tarafından öldürüldüğü, şiddete maruz kaldığı, tacize uğradığı, hayatlarının sürekli tehdit altında olduğu, giyiminden kuşamına, oturmasından kalkmasına, konuşmasına kadar birçok alanda baskılandığı ve şekillendirilmeye çalışıldığı  gerçeği yadsınamaz. Maalesef toplumumuz bu gerçekle yaşarken sonraki nesillere de kötü örnek teşkil etmekte, kırılması güç bir döngünün içine kadını hapsetmektedir. Bu gerekçelerden yola çıkarak sahnelediğimiz Yüzyılın Son Döngüsü’nü erkek egemen toplumun yıkılışına dair bir yaklaşım olarak tiyatro severlerle buluşturmanın heyecanı içerisindeyim.

Eminim ki kadın-erkek fark etmeksizin seyirci, oyunda kullanılan günlük dilin de etkisiyle karakterlerde kendisiyle özdeşleştirdiği birçok mesele üzerinden çıkarımlarda bulunacaktır. Seyircinin bu çıkarımlarda bulunabilmesi için erkek egemen toplumun temelindeki sorun olan “erkeklik” imgesi ve meselesini, ana oyun kişisi üzerinden anlatmayı seçtik. Sorunu göstermeye ve çözmeye dair yaklaşımı, sorunun kaynağı olarak tespit ettik. Bu nedenle oyunun merkezinde bulunan Tufan üzerinden, seyircinin kendi okumasını yapmasını amaçlarken iki farklı kadın yaşamını ve hem yaşama hem geleceğe dair olan gerginliği içsel olarak Nermin ve Leyla üzerinden hissettirmek istedik. Oyunu izledikten sonra seyircinin, bilhassa erkeklerin kendilerine pay çıkarabileceğini ve hatta kendilerinden paydalar bulabileceğini, bu sayede döngüyü kırmak adına farkındalığın artacağını rahatlıkla söyleyebilirim. Kendi neslimize yeteri kadar müdahale edemeyebiliriz ancak bizden sonraki neslin içerisine doğduğu döngüyü kıracağına eminim.

Yüzyılın Son Döngüsü yılın son oyununu 15 Aralık’ta Şişli’de bulunan Şişli Tiyatrosunda gerçekleştirecek.

İzlemek ve sonraki oyun bülteninden haberdar olmak isteyen izleyiciler instagramdan TAP SAHNE’yi takip edebilirler.

Benzer Yazılar

Bu web sitesi size daha iyi bir performans sunmak için cookie kullanmaktadır. kabul edin Devamını Oku