Son durumda ise BGST Tiyatro’nun avukatı Fırat Kuyurtar’ın belirttiği gibi, önemli bir karar aşamasına gelindi. “Yeni Bir Hayat İçin” adlı oyuna yönelik haksız uygulamanın iptal kararı bu sefer Bölge İdare Mahkemesi tarafından bozuldu. Şimdiye kadar Bakanlık aleyhine karar veren Bölge İdare Mahkemeleri’nin, içtihat değiştirerek “her talep edene destek veremeyiz” argümanıyla Bakanlık lehine karar vermesi önemli bir değişikliğe işaret ediyordu. Dolayısıyla BGST Tiyatro’nun önünde iki seçenek kalmıştı; ya Bakanlık’la uzlaşma yoluna gidecek, ya da Anayasa Mahkemesi’ne başvurarak hukuki mücadeleyi ileri bir aşamaya taşıyacaktı.

Şimdi yazının başlığında sorulan soruya geri dönelim. Pandemi varken, baskılar en yoğun raddesine ulaşmışken, Kültür Bakanlığı özel tiyatroları kayıt altına alıp kendisiyle uzlaşmayanı destek sisteminin dışına itmişken, hatta ve hatta yapılan yeni atamalardan sonra yargının bağımsızlığı tartışılırken hukuki mücadeleyi ileri bir aşamaya taşımanın anlamı var mı? Kültür Bakanlığı’yla bu dönemde de mücadele edilir mi?

Sadece kısa vadeli kazanımlara odaklanacak olursak bu sorunun cevabının olumsuz olduğu çok açık. Ancak tarihte hakların ve özgürlüklerin nasıl kazanıldığına bakıldığında sonucu belirleyenin, kısa vadeli olduğu kadar orta ve uzun vadeli kazanımlara da odaklanan, sistemli mücadele olduğu görülür. Ülkemizde ve dünyada yaşanan son olaylar, gelişmekte olan ekonomilere yatırımların yapıldığı, demokratik reformlar için dışarıdan teşviklerin geldiği dönemin çoktan gerilerde kaldığını gösteriyor. Bu kez gerçek anlamda “iş başa düştü” ve sadece kendimiz için değil, toplum için, hatta gelecekteki toplum ve insanlık için mücadeleye şimdiden başlamamız gerekiyor. BGST Tiyatro yukarıdaki soruya farklı bir yanıt verdi.

BGST Tiyatro Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu.

ÖZGÜR EREN

Kaynak: http://www.mimesis-dergi.org/2021/04/kultur-bakanligiyla-bu-donemde-de-mucadele-edilir-mi/