İzmir Şehir Tiyatroları Yeni Sezonda “Deli Dumrul”u Sahneleyecek

editor
1,6K Okunma
İzmir Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları (İZBBŞT) 2023-2024 tiyatro sezonunu 2 Ekim’de yapılacak özel gösterim ile açıyor. Yeni sezon Güngör Dilmen’in yazdığı, Yücel Erten’in yönettiği “Deli Dumrul” oyunuyla başlayacak. Geçen sezon Büyükşehir Belediye Tiyatroları Buluşması’nda kardeş tiyatroları ağırlayan İzmir Şehir Tiyatroları, bu sezonda da sahnelerinin nisan ayında dost tiyatroların oyunlarıyla renkleneceğini duyurdu. İzmir Şehir Tiyatroları oyunlarını bu yıl Elhamra Sahnesinde sergileyecek.

Sezonu “Deli Dumrul” ile açan İzmir Şehir Tiyatroları, Nâzım Hikmet’in yazdığı “Yolcu”, Orhan Alkaya rejisiyle sezonun yeni oyunu olarak seyirciyle buluşacak. Geçen sezon tiyatroseverlerle buluşmaya başlayan, “Bir Felaket Kutlaması – Tavşan Tavşanoğlu”, “Mor Şalvar”, “Robinson Dans Öğreniyor”, “Benim Naçiz Vücudum”, “Bahar Noktası”, “3 Nalla 1 At”, “Soytarılar Okulu” adlı oyunlar da sezon boyunca seyircilerle buluşmaya devam edecek.

Binyıllık Dede Korkut hikayesinde geçen olay dizisinin günümüzde de çok değişmediğini söyleyen İZBBŞT Genel Sanat Yönetmeni Yücel Erten ve Deli Dumrul oyununda Dumrul rolüyle izleyici karşısına çıkacak olan Bahadır Buyruk, Evrensel gazetesinden Ramis Sağlam’a konuştu.

“DEĞİŞMEYEN GERÇEKLERİMİZ”

“Deli Dumrul” oyununda yaşananların günümüzde devam ettiğine üzülerek, hatta biraz da öfkelenerek tanıklık ettiğimizi belirten Erten, “Köylülük, o feodal kafa yapısı, öyle hemen yüzyılda da fiilen değişmedi” dedi. Orta Çağ karanlığına çekilmek istenen toplumun değerlendirilmesi gerektiğini belirten Erten, “Bu durum yüzyıllardır ayağını sürüyen, ortak akla ve bilime direnen, toplumu Orta Çağ karanlığına çekmek isteyen bir ruhsal, zihinsel, toplumsal şablondur. Değişimin ve gelişimin karşısında; zorbalığa, eşkıyalığa, sömürüye başvurmaktan da geri durmaz. Üstelik kof öz güvenine ve ahmak kör inançlarına yaslanarak, kendini bunda haklı da görür.  ‘Deli Dumrul’ söylencesinin sazla-sözle anlatılıp söylenmesinin, kim bilir nice zaman sonra yazıya dökülmesinin bile üstünden yüzyıllar geçmiş” diye konuştu.

“ENSEMİZE ÇÖKMÜŞ FEODAL DÜŞÜNCELER”

O zaman bile alay konusu olan o ‘kırk akça’ tavrının bugün bile yakamızdan düşmediğinin altını çizen Erten, “Güngör Dilmen bu tarihsel söylencenin kahramanından, ‘Yanlışı var, yalanı yok’ Deli Dumrul’dan bizlere ibretlik bir oyun, renkli bir seyirlik çıkardı” ifadelerini kullandı. Şaka, alay ve ironinin, ölüm korkusu ile yürek çarpıntısına dönüştüğü bir öykü olduğunu söyleyen Erten, “Ensemize çökmüş feodal düşüncelerin, seyirliklere özgü naif bir yürüyüş ve ironik yaklaşım içinde, tiyatro lezzeti ile sorgulanmasıdır. Uygulamamız üzerine bir şeyler söylemem gerekirse, 50-60 kişiyle oynanacak piyesi, 21 kişi oynayacak. Akord düdükleriyle, zil, davul, tef gibi çalgılarla müzik yapacaklar; çok seslilik içinde şarkı söyleyecekler otantik biçiminden sıyrılmış ve yeniden düzenlenmiş halk danslarını yapacaklar; oyunun efektlerini oluşturacaklar gereğinde dekor değiştirecekler ve belki de en önemlisi, yeni bir ‘toplu oyunculuk’ sınavını göğüsleyecekler” dedi.

“GÜCÜ ELİNDE TUTANIN ÇÜRÜMESİ”

Güngör Dilmen’in “Deli Dumrul” oyununun Türk tiyatrosu tarihinde önemli bir yeri olduğunu belirten Bahadır Buyruk, “Modern çağın iktidar sistemlerindeki faydasız politikaları, yönetici ve güç erkini elinde tutan sınıfın çürümesini ve yozlaşmasını ele alıyor” dedi. Dilmen’in “Dumrul” ve başına gelen olaylar aracılığıyla seyirciye çeşitli yanılsamalar gönderdiğini ifade eden Buyruk şunları söyledi; “Yer yer gülünç yer yer ise derin bir gerçeklikle resmediyor. Ve tabii tüm bu olan olaylar içinde Dumrul’un ‘İnsan olabilme’ çabası var. Ben oyunu tek bir cümle ile anlatacak olsam Elisabeth R. alıntılayarak ‘İyi insanlar öylece olmazlar, onlar zamanla oluşurlar’ derdim.”

Yönetmenliğini Yücel Erten’in yaptığı, Güngör Dilmen’in “Deli Dumrul” oyununda çalışmanın kendisi için çok özel anlamı olduğunu dile getiren Buyruk, “Bu süreçte kendisinden çok şey öğrendim. Bazen genç bir oyuncu olarak isteklerine karşılık veremedim. Bazen kendimi yetersiz hissettim, bazen de özellikle prova tekrar ve tekrar günü düşündüğümde yavaş yavaş eseri anladığımı fark ettim. Dumrul karakterlerini oynuyor olmak her oyuncunun bütün ömrü boyunca, bir kere olsun karşılaşırsa kendini mutlu hissedeceği o şanslı kişi olmam, düşündükçe beni mutlu eden bir diğer durumdur” ifadelerini kullandı.

Kaynak: https://www.evrensel.net/haber/500076/deli-dumrul-izmirde

Benzer Yazılar

Bu web sitesi size daha iyi bir performans sunmak için cookie kullanmaktadır. kabul edin Devamını Oku