Bahar Çuhadar yazdı: “Aile Üzerine Kahkahalı Bir Zihin Egzersizi”

editor
Moda Sahnesi, çağdaş Norveç tiyatrosunun önemli ismi Fredrik Brattberg’in ‘Eve Dönüşler’iyle trajik başlayıp kara komediye giden bir döngüye davet ediyor seyirciyi.

Bahar Çuhadar’ın Hürriyet gazetesinde yayımlanan yazısını okurlarımızla paylaşıyoruz:

Oğlunuz ardında iz bırakmadan ortadan yok olsa… Düşünmesi bile tüyler ürpertici, sonsuz bir boşluk duygusu… İlk sahnede karşılaştığımız; kime ördüğünü bilmeden şişlerle boğuşan anneyle komşunun kaçan köpeğinin derdine düşmüş, pencereye tünemiş baba; tam olarak o boşlukta süzülen bir çift. Tek oğulları Gustav’ın cenazesini, ancak arkadaşlarının getirdiği, onu anımsatacak objeleri bir tabuta doldurarak yapabilecek kadar çaresizler.

Aylar sonra, Gustav bir mucizenin ta kendisi gibi kapıda belirir. Üstü başı harap, açlıktan bitkin… Ve başlar anlatmaya… Steril bir ev dekoru içinde yaşayan bu orta sınıf ailenin öyküsü ilk anda kulağa ve göze hayli dramatik geliyor. Ta ki oğlanın ölüp ölüp geri gelmeleri döngü haline dönüşene kadar… Karşımızdaki dramatik bir kayıp öyküsü değil, yeni nesil absürt -ama sade- bir dille yazılmış, aile ve yuva mefhumu üzerine bir tür zihin egzersizi…

Moda Sahnesi’nin yenisi ‘Eve Dönüşler’ çağdaş Norveç tiyatrosunun dikkat çekici ismi Fredrik Brattberg imzasını taşıyor. Türkçeye Ferdi Çetin’in kazandırdığı (kitabı Habitus Kitap yayımlamıştı) oyun, seyirciye -ama en çok da ebeveyn olan seyirciye- çocuk sahibi olmak, çocuklu/çocuksuz hayat, evladını yitirme ihtimali, evin ve ailenin anlamı üzerine düşünme alanları açan bir metne sahip. Metni okurken yüzümde beliren tebessüm, Kemal Aydoğan’ın rejisi, Nalan Kuruçim, Caner Cindoruk ve Alper Şimşek’in performanslarıyla yorumlanan oyunu izlerken, kahkahalara dönüştü. Aydoğan metne pek müdahale etmeden, olduğu şekilde sahnelemeyi tercih etmiş. (‘Önü kalkan’ motosiklet anısındaki, oyunun tonuna hiç uymamış ve birkaç mimikle de iyice altı çizilen espriyi saymazsak…)

Mekanik akışkanlık

‘Eve Dönüşler’ ebeveyn-çocuk ilişkisini kara komedi tonuyla ve bir süre sonra ritmik hale gelen bir olay tekrarıyla anlatırken aile içi cinsiyetçi işbölümünü de belirgince sunuyor. Hem Brattberg’in metni hem Aydoğan’ın sahne üstünde gösterdiği ev içi roller ve karakterlerin beden ifadeleri bunu net bir şekilde yapıyor.

Üç oyuncu da oyunun kara mizahını çıkarma konusunda eksiksiz olsa da oyuncular arasında üslup farkı seziliyor. Kuruçim her anını -bence oyunun dokusuna cuk oturan- mekanik bir akışkanlıkla doldururken Cindoruk doğal oyunculuğa daha yakın… Şimşek ise ‘anne’ ile ‘baba’nın arasında kalmış gibi… Yine de bu ‘yorum farkı’ oyunun bütününü ve ister sakin ister yüksek olsun, sahne üstü anların enerjisini olumsuz etkilememiş. Öte yandan; olay akışındaki ‘saçma’nın sahne üstünde de kendini daha çok belli etmesini aradı gözüm. Tekrarlarla birlikte sadece Gustav’ın ‘dönüşler’i değil, oyunun bütünü de tuhaf bir hız kazansa nasıl olurdu mesela?

‘Eve Dönüşler’ güncel Avrupa tiyatrosundan çekici bir metne getirilmiş nitelikli bir yorum.

BAHAR ÇUHADAR

 

Kaynak: https://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/bahar-cuhadar/aile-uzerine-kahkahali-bir-zihin-egzersizi-42153447

 

0

Benzer Yazılar

Bu web sitesi size daha iyi bir performans sunmak için cookie kullanmaktadır. kabul edin Devamını Oku