16-19 Ağustos tarihleri arasında düzenlenen Bağımsız Tiyatro Birliği Eceabat Tiyatro Şenliği sona erdi. İsKa / İskender Kardaşlar’ın öncülük ettiği şenliği, Eceabat Belediye Başkanı Saim Zileli’nin desteği ile Bağımsız Tiyatro Birliği gerçekleştirdi.
Şenlikte yetişkinler ve çocuklar için oyunlar, performans gösterileri, atölyeler ve söyleşiler düzenlendi.
Bağımsız Tiyatro Birliği’nin bölge çalışmaları konseptine göre atölyeler- söyleşiler- performanslar ve sahne oyunları ile kurulan şenlik, Eceabat’ta düzenlenen ilk şenlik olmasına karşın hem çocuklar hem yetişkinler tarafından ilgi karşılandı. Bölgedeki tiyatrocuların da ilgi gösterdiği şenlik yerel ve misafir tiyatrocuları ağırladı.
Tiyatro atölyelerinde Füsun Ataman, Şahine Hatipoğlu, Fatih Çeviren, Kımız Bozkır, Ali Nihat Yavşan; doğaçlama atölyesinde Onur Ayan; drama atölyesinde Fatih Çeviren; sokak sanatları ve performans atölyesinde Erdal Çoban katılımcılarla çalıştı. Erdal Çoban ayrıca “kadın” temalı sözsüz bir performansı seyirciye sundu.
Ilk gün düzenlenen “Yerel Yönetimlerde Sanat Olanakları ve Yerelde Tiyatro” söyleşisinde, Eceabat Belediye Başkanı Saim Zileli İskender, İskender Kardaşlar ve bölgeden misafir katılımcılar Erdoğan Eğmen (yönetmen) Cem Kılınç (Gelibolu Sanat Merkezi Genel Sanat Yönetmeni) ve Çan Belediyesi’nden Fatih Çeviren yer aldı. Yerelde sanat etkinliklerinin insanlara katkılarının altı çizildi ve yerel yönetimlerin şehirlerde sanata destek olmasının önemi vurgulandı.
Gösteriler ise hem çocuklar hem yetişkinler için hazırlanmıştı. Ali Nihat Yavşan çocuklarla “Bir Sihirli Yolculuk” yaparken, Ünal Çeken ise yüksek katılımlı bir pantomim gösterisi sundu.
Yetişkin oyunlarında ise, İskender Kardaşlar‘ın oyunu “Haki Giyen Adamlar” seyirciye olduğu kadar kamp katılımcılarına da duygu ve akıl birlikteliğini duyumsattı. Çanakkale Savaşları’nın yapıldığı Eceabat’tan o günlerin “gerçeklerini” sergileyen oyun yoğun ilgi gördü.
Stefan Zweig’ın “Mecburiyet” adlı oyunu ise Ankara Timiyatro tarafından sahnelendi.
Omid Darvishi ve Azin Mokthari’nin rol aldıkları “meydan sahne” biçiminde sahnelenen oyun şenlik sahnesinin orta yuvarlağı örtüştü. Oyuncular olduķca geniş bir meydan sahne dizilimindeki seyirciye mikrofonsuz ve net anlaşılır bir ses ve tonla ulaşması (mikrofon ve teçhizat kullanmayı tercih etmediler) önemli bir ayrıntıydı. Sahneleme biçimi, oyunculukları ve çarpıcı konuyusuyla ilgi çeken oyun ayakta alkışlandı.
Şenlikte bulunan tüm tiyatrocuların katıldığı “Kültür Sanat Politikalarında: Festival, Şenlik, Sinema, Tiyatro, Müzik Günleri” söyleşisi ise mini bir foruma dönüştü. Yapılan konuşmalarda, tiyatro yapmanın zor olduğu koşullarda dahi, sokak sanatları, performanslar ve sahne oyunlarına kadar tüm tiyatro türlerinin seyirciyle birlikte, “o anda ve orada” gerçekleştirilmesinin önemi vurgulandı.
Salgın koşullarında ve salgın tedbirleri alınarak düzenlenen şenliğin önümüzdeki yıllarda da sürdürülerek “gelenekselleştirilmesi” gerektiği dile getirildi.
