İstanbul’dan Berlin’e taşınan, Kemal Kocatürk yönetimindeki Tiyatro Kumpanyası, kısa zamanda Berlin’in tiyatrosu olmayı başardı. Tiyatro Kumpanyası 17 Haziran’da ‘Kadın Darbesi’ adlı oyunla yüzlerce seyircinin önünde müthiş bir performans sergiledi.
“Kadın Darbesi” Berlin’de yoktan var edilmiş bir tiyatro ve bir oyunun öyküsü aslında! Oldukça kalabalık bir kadrodan oluşan ekip, Kemal Kocatürk yönetiminde bir araya geldi ve bir imecenin, kendince küçük bir destanın öyküsü aslında!
Anlattığı, söylediği cesur ve yürekli sözüyle, eğlenceli, müzikli ama bir o kadar da ülke ve kadın problemini en odak noktasından tartışan bir oyun “Kadın Darbesi”. Tiyatro Kumpanyası-Berlin, hiçbir ödeneğe ve sponsor desteğine yaslanmadan, salon ve çalışma alanı sıkıntılarına rağmen, ortaya seyir kalitesi oldukça yüksek bir oyun çıkarmayı başardı. Başkent Berlin’de uzun yıllardır özlemle beklenen türden bir oluşum gerçekleşti.
‘Kadın Darbesi’ adlı oyunu, Kemal Kocatürk yazdı ve yönetti, müziklerini Ayça Öztarhan Kocatürk, ışıklarını Aslı Atasoy Öner ve kostüm tasarımlarını İsra Kırlar ile Kemal Kocatürk’ün yaptığı ‘Kadın Darbesi’ adlı oyunun oyuncu kadrosu ise şöyle: Aylin Manthey, Duygu Yapkuöz, Eda Deniz Fidan, Emir Akköse, Gülay Başaran, Gülşah Alışık Sezgin, Gülşen Mantaş, Halil Ekinci, Hanife Karabulut, İsra Kırlar, Kemal Kocatürk, Kemal Taş, Leyla Çelik, Mert Severoğlu, Mithat Öner, Muhammet Köle, Özgecan Cıncık, Seda Boran Krüger, Selda Sakar, Sibel Canan, Taies Farzan ve Yunus Emre Gündoğdu.
Oyunun konusu ise kısaca şöyle: Ülkenin birinde, kadınların etek boylarından çıkan tartışmalar büyür ve ülke neredeyse parçalanmamın eşiğine gelir. Sokaklarında çatışmalar almış başını gitmiş, tüm toplum cepheleşmiştir. İktidar ve muhalefetteki parti liderlerinin eşleri dökülen kanı durdurmak için bütün ülke kadınlarını direnişe çağırırlar. Kadınlar bir gece buluşurlar ve meclisi basarlar. Sonrasında da meclisten dışarı çıkmayarak, erkekleri de içeriye almazlar. Erkekler pes edinceye, ülkedeki bu kaos ortamını sona erdirinceye dek, kadınlar, o malum işi erkeklerle yapmayacaklar ve direnişlerini sürdüreceklerdir.
Erkekler de bir araya gelirler ve bu duruma çareler üretmeye çalışırlar. Her iki parti lideri ve Genelkurmay Başkanı bu konuda bir uzlaşma sağlamaya çalışırlar. Direniştekiler kendi kadınlarıdır ve şiddet uygulamak son derece yakışıksız olacaktır. Bu iş şiddetsiz çözülmelidir ama başbakan önerilen çözümleri kabul etmez, çünkü kendisi ve partisi bu ikilikten beslenmektedir.
Kadınların isteklerini dinlemek için bir araya gelirler ve kadınlar, mutlak eşitlik sağlanmadığı, kadınların giyim-kuşamı üzerinden yürütülen politikalardan vaz geçilmediği sürece eylemlerini sürdüreceklerini, bunun da bir “kadın darbesi” olduğunu söyleyerek, erkekleri bu konuda düşünmeye sevk ederler. Son derece sert ve komik sahnelerin yaşandığı oyun, kadınların zaferiyle sonuçlanır.
