Sayın Bilgehan Oğuz, yanıtınızı okuyunca, çok önemli bazı sorular sorma ihtiyacı doğuyor.
“Sayın Yücel Erten‘in, darbe yapıldığı iddiası üzerine yazdığı Zoom toplantısına ilişkin; sevgili Zeynep Altıok‘tan aldığım bilgiler ışığında bir açıklama yapma zorunluluğu duydum“ diyorsunuz.
Daha sonra da “Sayın Yücel Erten‘in görevden alınmasını içeren özel bir Zoom toplantısı yapıldığını düşünürken, Zeynep Altıok‘un bu bilgilendirmesiyle böyle bir toplantı yapılmadığını öğrendim.” şeklinde bir cümleniz var.
Bizzat katıldığınız toplantılar hakkında Zeynep Altıok’tan bilgi alma ihtiyacı duymanız çok düşündürücü. Hattâ şaşırtıcı.
Bu yaklaşımınızdan, söz konusu ‘darbe yönetmeliği’ sürecinde, Kurucu Danışma Kurulu üyesi Zeynep Altıok’un, o kurul içerisinde özel bir yeri olduğunu mu anlamalıyız? Zeynep Altıok o talihsiz manevranın kurmay başkanı mıydı ki, “Biz o zaman ne yapmıştık? Ben şimdi bu sorulara nasıl yanıt vereyim?” mealinde ona danışıyor, bilgi istiyorsunuz?
Bir başka şaşırtıcı ifadeniz şöyle:
“Sayın Başkanımız Tunç Soyer‘in isteği üzerine, Danışma Kurulu üyeleri yemekli bir toplantıya çağrıldı. O toplantıya Orhan Alkaya, Zeynep Altıok ve ben katılabildik. O yemekli toplantıda bizzat Tunç Soyer, Danışma Kurulu’nun lağvedilmesini doğru bulmadığını, tam tersine, işlevinin arttırılması, belki genişletilmesi gerektiğini vurguladı.”
Doğrusu bunu da hayretle karşıladım. Bu ifadeyi Sayın Soyer’in ağzına Kurucu Danışma Kurulu lobisi yapıştırıyor olmasın?
Başkan Soyer, her galasına geldiği oyunu dakikalarca ayakta alkışlamış, kapalı gişe giden oyunlar için memnuniyetini, sevgisini ve beğenisini dile getirmiş; ama ne toplantılarımızda, ne karşılaşmalarımızda Kurucu Danışma Kurulu ile ilgili bir konudan, ya da böyle bir sorunun varlığından bana söz etmemiştir.
Hal böyle iken, başkanın, kentin onca yoğunluğunun, onca sorunun arasında birdenbire Kurucu Danışma Kurulu’nu toplayıp yukarıdaki cümleleri kurmasını ancak bir manipülasyon ile açıklayabiliriz. Yani demek istiyorum ki Başkan; ‘Kurucu Danışma Kurulu’nu çağırdı’ değil, Kurucu Danışma Kurulu üyesi olan ve maaşı kesilen Eren Aysan’ın, Orhan Alkaya ve Zeynep Altıok marifetiyle, başkana bu kurulun ‘LAĞV edildiğini’ söylemesiyle manipüle edilmiştir. Tek başına bu sözcük bile bu manipülasyonu açıklıyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları’nın, Sayın Başkan’ın kurmuş olduğu bir kurulu lağvetmesi, ortadan kaldırması gibi bir işlem olmamıştır, olamaz da. Ama hukuken işlevini tamamlamış bir kurulun üyeleri; kurulu, Yücel Erten’in yok ettiği iddiasını taşıyan bu sözcüğü kullanmaktan çekinmemiş, utanmamışlardır.
Her yerde her şeyi de kabara kabara anlattıkları için; nasıl davrandıkları, nasıl konuştukları tiyatro çevrelerinde duyulur olmuştur. Zaten tahmin etmek hiç de zor değildir:
‘Sayın Başkan onun geçici madde olduğunu nerden hatırlasın? O zaman ağız birliği edip hücuma geçelim; olmayan kurul varmış gibi konuya abanalım. Başkanım, Yücel Erten sizin kurduğunuz kurulu lağvetti diyelim. Sizin iradenize karşı çıkıyor diyelim. Çok kibirli bir adam, orada bir padişahlık kurdu, sizi bile çiğnemeye kalkıyor; böyle şey olur mu? diyelim. Tunç Bey çok kibardır, kolay kolay hayır diyemez. Alalım şunun kellesini!’
Oysa bu Kurul, geçici madde olarak yer aldığı, artık kurum kurulmuş olduğuna göre misyonunu tamamladığı gerekçesi ile yönetim kurulu kararı ile yönetmelikten çıkarılmıştır. Ve bu değişiklik elbette Sayın Soyer tarafından Meclis’e sunulmuş, Meclis onayı ile gerçekleşmiştir. Dahası, bu sırada Eren Aysan Yönetim Kurulu üyesidir. Yani 2. maaşı devam etmektedir ve bu değişikliğe sözlü-yazılı bir itirazı olmamış, herhangi bir şerh düşmemiştir.
Demek istediğim özetle şu: Başkan’ın böyle bir kararı kendiliğinden oluşmuş olamaz. Ancak Kurucu Danışma Kurulu üyelerinin sızlanma ve ısrarlarına son vermek amacıyla, yeni bir formasyona gitme ya da yöntem oluşturma niyeti olabilir.
Şu soruyu kendinize sormanızı rica ediyorum: Diğer üyeler, işin hukukî cephesini Başkan’a doğru yansıtmadıkları gibi, sizden de esirgemiş olabilirler mi?…
Şimdi yanıtınızın sizinle ilgili kısma dönelim:
“Ben Yücel Erten’in görevden alınmasına ilişkin bir zoom toplantısı diye düşünürken, Zeynep Altıok‘un bu bilgilendirmesiyle böyle bir toplantı yapılmadığını öğrendim…”
Pardon? Başkan Tunç Soyer, Yücel Erten’in görevini uzatmamak kararında ise; sizin şefaatinize neden ihtiyaç duysun? Bunun için el altından hazırlanacak bir darbe yönetmeliğine ihtiyacı yok ki. ‘Sezon sonunda devam etmeyeceğiz’ der, olur biter. Hem zaten siz, yani Kurucu Danışma Kurulu Yücel Erten’i nasıl görevden alabilirsiniz? Bu gündemle nasıl toplantı yapabilirsiniz? O kurumun bir yönetmeliği var ve Kurucu Danışma Kurulu bu tiyatronun üzerinde bir kurul değil, dolayısıyla yetkili de değil. Bir yönetim organı bile değil. Hiç bir zaman da olmamış. O zaman biz şu tesbiti yapabiliriz: O toplantı olsa olsa ‘Yücel Erten’i görevden aldırma toplantısı’ olabilir. Daha da ötesi, ’Hırsızlama bir yönetmelik yaparak, o lobiyi tiyatronun başına oturtma’ toplantısıdır.
Ama siz bu toplantıya katıldınız. Hadi katıldınız, o toplantı sırasında kurumun yönetmeliği yürürlükte olduğu için Yücel Erten’i görevden nasıl alacağınızı bu zoom toplantısında sordunuz mu? Yücel Erten ancak bir yönetmelik darbesiyle görevden alınabilirdi. İşte Kurucu Danışma Kurulu’nun 10 Aralık 2023 tarihli zoom toplantısı sonucunda, bu doğrultuda bir yönetmelik oluşturuldu. Ve oradan çıkan yönetmelik, kurumun bilgisi dışında, Büyükşehir Belediye Meclisi’nin Ocak 2024 toplantısında görüşüldü. Neyse ki reddedildi.
“Sayın Erten‘in Zoom’da darbe toplantısı yapılmış dediği böyle bir şey yok.” diyorsunuz ya; elbette darbeciler, toplantılarını ‘darbe toplantısı’ olarak ilan etmezler. Bir toplantı yapılmış mı? Yapılmış. Bu toplantı sırasında ya da sonrasında, o uyduruk yönetmelik kurumdan gizli hazırlanmış mı? Hazırlanmış. Sonra da yine kurumdan habersiz meclise taşınmış mı? Taşınmış. İşte biz bu eylemler silsilesine ‘darbe’ diyoruz. Literatürde böyle adlandırılır ve kaçarı yoktur.
Elbette bu ortak eylem silsilesi, sizi de töhmet altında bırakıyor.
Ha şimdi siz, “Ben zoom toplantısındayken, başka bir yönetmelik konuşulmadı, ben bilmiyorum” diyorsanız; bu Meclise gelen yeni yönetmelikten hiç haberinizin olmadığı anlamına gelir. İşte burada konu felaket ilginç bir hâl alır! O takdirde, sizden habersiz hazırlanmış bir yönetmeliği meclise sunan bir Kurucu Danışma Kurulu var, diye düşünmemiz gerekir.
O ihtimalden yürüyecek olursak; hep birlikte şu sorularla karşı karşıya kalırız:
Acaba diğer Kurucu Danışma Kurulu üyeleri Orhan Alkaya, Zeynep Altıok, Eren Aysan, Cezmi Baskın ve Levent Üzümcü, o yönetmelik konusunda size danışmadılar mı? Bilginiz ve onayınız olmadığı halde, ‘var’ gibi mi gösterdiler? İtiraz edebileceğiniz korkusuyla sizden gizlediler mi? İnanın şaka yapmıyorum, içtenlikle soruyorum: Acaba sizi baypas ederek, size de mi bir çeşit darbe yaptılar? Ne dersiniz?…
Bu sorunun yanıtı sizin için önemli değil mi? Yetmez, hepimiz için, özellikle de İzmir’in tiyatro tarihi için önemlidir.
Sayın Oğuz, sizinle bir dostluk geliştiremedik. Ama ben yine de dostane bir tavsiyede bulunmak isterim: Yazınızda birkaç kez Zeynep Altıok’tan bilgi aldığınızı vurguluyorsunuz. Darbeci zihniyet kanalından gelen suya çok güvenmeyin, çok bulanık.
Esenlik dileklerimle.
YÜCEL ERTEN
İzmir, 15 Eylül 2024
İlgili haberimiz: https://tiyatrodergisi.com.tr/bilgehan-oguzdan-zorunlu-aciklama/