İzmir Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları Kurucu Danışma Kurulu üyesi Bilgehan Oğuz, Tiyatro… Tiyatro… Dergisi’nde “Bilgehan Oğuz’dan Yücel Erten’e Zorunlu Yanıt” başlığı ile bir yazı yayınlamıştı. (https://tiyatrodergisi.com.tr/bilgehan-oguzdan-yucel-ertene-zorunlu-yanit/)
Bence yazının önemli noktası, İzmir Şehir Tiyatrosu’na yönetmelik darbesi olarak nitelendirdiğimiz, 10 aralık 2023’te yapılan zoom toplantısında bulunmadığını beyan etmesi. Maddeler halinde sıraladığı görüş ve iddialarını boşlukta bırakmış olmayayım.
1-Danışma Kurulu üyesi olarak tüm Genel Sanat Yönetmenliği başvurularını okumuşken; benim dışımdaki Danışma Kurulu üyeleri kendisine ricada bulunarak Genel Sanat Yönetmenliği önermiştir. Bu öneride benim imzam, onayım ve haberim yoktur. (Bu RİCA ne sihirli bir sözcük olmuş ki Sayın Erten’in 3 yıllık Genel Sanat Yönetmenliği görevini sağlamıştır.) Zaten yapılan oylamada, kendisinin Danışma Kurulu üyesi iken Genel Sanat Yönetmenliği adaylığını açıklamasının benim açımdan etik bulunmadığı ve başvurunun kendilerinin hazırladığı yönetmelikteki başvuru tarihinden sonra yapıldığı için muhalefet şerhi koymuştum. Ayrıca kendisinin de belirttiği gibi bir dosya da hazırlamamıştır. Yani söylediği gibi oy birliği değil, oy çokluğu söz konusudur. (Kendisine yanlış bilgi verildiği noktası beni bağlamaz.).
1- Anladım kardeşim. Siz muhalefet etmişsiniz. Ama benim haberim olmamış. Bunda sizi veya beni töhmet altında bırakan bir şey yok. Yalnız sizin de bir şeyden haberiniz/bilginiz olmamış. Size cevabımda galiba 7 madde halinde yazdım. Hâlâ anlaşılmamış gibi görünüyor: Ben aday olmadım, adaylık açıklaması yapmadım, dosya filan da göndermedim. Kurul’un daveti/ricası üzerine oybirliği şartıyla kabul edeceğimi bildirdim. Sizin itiraz şerhiniz, saygındır. Ama bana ulaşmayan şerh de beni bağlamaz. Sizinle böyle aynı konu üzerinde sonsuza kadar yazışacak mıyız? Umarım bu defa anladınız ve bu konu üzerinde bir kere daha tartışmayız.
2– 10 aralık 2023’te yapıldığını söylediği Zoom toplantısında da ben yoktum.
2– Bu söylediğinize inanmak isterim. Hattâ bundan memnun olurum. Ama benim bilgim ters yönde. Açık olsa, açar bakardık. Lakin gizli yapılan bir toplantıdan söz ediyoruz. Orada bulunmadığınızı nasıl kanıtlayabilirsiniz, bunu ben de düşündüm. Çünkü size haksızlık etmek istemem. O nedenle şöyle bir formül geldi aklıma: Eğer gerçekten bulunmadıysanız, Kurucu Danışma Kurulu üyelerinin sizi dışlayarak böyle bir girişimde bulunmalarını, sizin de eleştirmeniz gerekmez mi? Bir üye olarak size haber verilmeden, böyle bir toplantı yapılıp bir darbe yönetmeliği hazırlanıp, Büyükşehir Belediye Meclisi’ne sunulması sağlanmış. Bu, sizi de töhmet altında bırakan ayıplı bir davranış. Buna dair tek satır bir eleştiriniz oldu mu, bilmiyorum? Sizi yok sayan bu davranışı, kamuoyu önünde açıkça kınayabilirsiniz umarım.
3– İzmir Tiyatroları Derneği’mizce hazırlanan ve benim önerim üzerine “Herkes dersini çalışsın, önerilen yönetmelikleri bir sonraki toplantıda tartışalım” konuşmaları; ilgili toplantıdaki videoda vardır. Buna karşın, derneğimizin yönetmeliği dikkate alınmamıştır. Kendisinin söylediği gibi “tek satırlık, tek cümlelik talepte bulunulmamış” söylemi doğru değildir.
3- Ben “tek satırlık, tek cümlelik talepte bulunulmamıştır” derken; 10 Aralık 2023’teki gizli yönetmelik darbesine yeltenen Kurucu Danışma Kurulu üyelerinden söz etmekteydim. İzmir Şehir Tiyatrosu yönetimine, yönetmelik hakkında tek satırlık, tek cümlelik talepte bulunmadan, kurumu yok sayarak buna kalkışmışlardır. Sizin sözünü ettiğiniz İzmir Tiyatroları Derneği’nin yönetmelik önerisi, gerek Kurucu Danışma Kurulu sürecinde, gerekse Kurucu Genel Sanat Yönetmeni olarak görev sürem boyunca bana ulaşmış değil ki, onun üzerine söz söyleyeyim.
4– Kendisi Danışma Kurulu üyelerinin çoğunun oyunları izlemediğini yazmıştır. Ben kişisel olarak yanıt veriyorum: İki çocuk oyunu ve “Yolcu” oyunu hariç tümünü izledim. “Yolcu” oyununda da Nazım Hikmet anması doğrultusunda aynı saatlerde sahnede olduğum için o oyunu izleyemedim.
4– Ben, üyelerin çoğunun oyunları izlemediğini yazmış, isim de vermemiştim. Ne iyi ettiniz, açıklık getirdiniz. Şimdi kamuoyu, oyunlarımızı izlememiş Kurucu Danışma Kurulu üyelerinin fotoğrafını daha net görmüş oldu.
5– 1 Eylül ‘deki yazısında “Diğer 3 darbeci şimdilik ya pişman olup ya da korkup bu karanlık komedyadan çekilmiş gibi görünüyorlar” diye yazmış. Kendi adıma ne pişmanlığım var ne de korkum. Başka bir yazısında da demokratlığımı sorgulamaya kalkmış, ona izin vermem. Hatta karşılık olarak -bu konuda benimle ilgili bilgisi olmadığı için- dinsel bir alaysı yanıtla “Allah kabul etsin.” diye bir yanıt ancak yazabilmiş. İzmir ilerici, devrimci kamuoyundan -özellikle sözün eyleme geçirildiği mücadelelerde yer alan kişi ve kurumlardan- ve İzmir tiyatro kamuoyundan Bilgehan Oğuz‘un kim olduğunu sorup öğrenebilir.
5- Darbeciler derken, sizin de o gizli yönetmelik darbesi toplantısında bulunduğunuz varsayımından yola çıkıyorum. Çünkü bu ihtimal, sizin demokrat, ilerici, devrimci geçmişinizi bir fiske ile yıkıverir ve siz de bunun bilincindesiniz umarım. İzmir’in tiyatro hayatını saran şu esrarengiz gizlilik havasında, görebildiğim kadarıyla, bulunup bulunmadığınızı şimdilik aydınlatma imkânımız yok. Siz kamuoyu önünde, size bilgi verilmeden bir toplantı yapılmasını kınayan bir açıklama yaparsanız durum değişir elbette.
6– Eski Danışma Kurulu üyeleri ile iki noktada buluştum. Birincisi Tunç Soyer’in bizzat davet ettiği toplantıya katıldım. Orada da yalnızca Orhan Alkaya ve Zeynep Altıok vardı benim dışımda. Kendisinin söylediği gibi bu bir darbe toplantısı değil, yönetmeliğin Danışma Kurulu üyelerince işlevinin arttırılması konulu idi. Ayrıca o toplantıda kendisinin bazı uygulamaları da eleştirildi.
6- Ben bu konuda bir şey yazmış değilim.
7– Danışma Kurulu üyelerinin bir kısmının akademik kariyeri olmadığını yazmış, doğrudur. Benim de yok. Ama 1970’lerden bu yana İzmir’de tiyatroya verdiğim emek ve yönettiğim onlarca oyun ortadadır.
7- Yanlış bir şey yazmamışım ki Sayın Oğuz.
Sayın Yücel Erten, ısrarla ve inatla benim diğer Danışma Kurulu üyeleri ile ortak hareket ettiğim gibi bir söylemden vazgeçmenizi ve kamuoyunu doğru bilgilendirmenizi rica ederim.
Sayın Oğuz, benim Kurucu Danışma Kurulu üyelerinin görüşlerinden, görüş ayrılıklarından ya da çelişkilerinden rahatsız olacağım, alınacağım bir şey yoktur. Bunları demokratça göğüsleyebilirim. Benim için en önemli kriter, 10 Aralık 2023 tarihinde yapılan gizli darbe toplantısında (zoom) bulunup bulunmadıkları, bilgi ve onaylarının olup olmadığıdır. Sizin o toplantıda bulunmadığınıza ve kuruma darbe niteliğindeki yönetmeliği görüşmediğinize dair bir kanıt bulabilirsem; ifademi kamuoyu önünde düzeltir, özür de dilerim. Ama yaygın bilgi henüz bunu teyit etmiyor. Üzgünüm. Toplantıda bulunmadığınızın teyidi için, bir ihtimal de şu olabilir mi? Sizin bulunmadığınıza, katılmadığınıza dair tanıklık etmeleri için toplantıda bulunan Orhan Alkaya, Eren Aysan, Zeynep Altıok, Levent Üzümcü, Cezmi Baskın’a seslenebilirsiniz. Yürekli insanlarsa, gerçeği sizden, benden ve kamuoyundan esirgemeyeceklerdir.
YÜCEL ERTEN
İzmir, 8 Eylül 2024