Bizim kadınlarımızı, yani tiyatroya sevdalanan Bursa’nın kadınlarını anlatmak istiyorum. Çoğunun isimlerini ilk defa duyacaksınız. Bazılarının soyadlarını tespit edemedim. Birçoğunun fotoğrafı dahi yok. Sadece isimleri yadigâr kalmış.
Osmanlı Tiyatrosu
Ahmet Vefik Paşa’nın adını duymayan yoktur kadim şehir Bursa’da. Onun 1879 yılının Şubat ayında Bursa valisi olması Anadolu için önemli bir dönemeç oldu. Karagöz, Ortaoyunu ve Meddahlık ile anılan şehirde, batı tarzı tiyatro oyunları sahnelenmeye başladı. Ne kadar övünsek az. Bu iş öyle kolay olmadı. Ahmet Vefik Paşa, Atatürk Heykeli’nin karşısında yer alan Ziraat Bankası’nın olduğu alana yarısı ahşap diğer yarısı taş Fransa’daki taşra tiyatrolarına benzer tiyatro binası yaptırdı. Tiyatronun içinde küçük localardan oluşan iki galeri, tahta sıralardan oluşan bir parter ve iki sıra hasır sandalye vardı.
İstanbul’da faaliyet gösteren Osmanlı Tiyatrosu’ndan ayrılan Fasulyeciyan ve arkadaşları 1879 yılında Bursa’ya gelir. Ne zaman geldiklerini kesin olarak tespit edemedim. Haziran ayı olması muhtemeldir. Kumpanya Merakî ve Zor Nikâhı oyunlarını sahneler. İlk oyunun sahnelendiği yer kaynaklarda Melekzat bahçesi olarak geçer. Ancak hiçbir kaynakta bahçenin yeri kesin olarak tarif edilmez. Benim düşüncem Setbaşı civarındaki bir bahçe olduğudur. Paşa, Fasulyeciyan’a “Burada kalınız, size bir tiyatro yapayım” der. Tomas Fasulyeciyan da bu teklifi kabul eder. İki ay sonra tiyatro açılır.
Tiyatronun oyuncu kadrosu 1879-1882 yılları arasında 20 kişiden oluşur. 16’sı Ermeni, 4’ü ise Türk’tür. 20 kişi bir kerede Bursa’ya gelmez. İlk ekibin içinden ayrılanlar olur. Onların yerine İstanbul’dan yeni oyuncular gelir. Moliere başta olmak üzere birçok dünya klâsiği uyarlama ve çeviri oyun sahnelenir. Türkçe yazılan herhangi bir oyun sahnelenmez.
Ermeni oyuncularla ilgili en önemli kaynak Şarasan’ın 1914 yılında yazdığı Türkçe’ye 2008 yılında çevrilen “Türkiye Ermeni Sahnesi ve Çalışanları” kitabıdır. Ayrıca Ahmet Fehim’in anılarında Bursa’daki kadın oyuncularla ilgili bilgiler yer alır.
20 kişinin 12’si erkek, 8’i ise kadındır. Kadınların tamamı Ermeni’dir. Adları: Bayzar Fasulyeciyan, Takuhi Hiranuş, Mari Nıvart, Koharik Şirinyan, Virjinyan, Zağakıyan, Viktor ve Sofi hanımlar. Kadın oyuncuların Bursa ile olan bağlantıları için elde avuçta sadece bir cümle vardır. Ahmet Fehim anılarında Takuhi Hiranuş ile ilgili “Hiranuş ise Bursa’daki dört buçuk senelik sezonda ün kazanmış. Molière’lerde eşi yok bir san’atkâr olmuştu. (…) Yalnız şunu söyliyeyim ki, zamanımızdaki aktristlerin içinde en iyi giyineni Hiranuş idi. Hele Bursa’da her giydiği hemen meşhur olur, moda hükmüne geçerdi” der.
Cevabını merak ettiğim birçok soru var. Kadın oyuncular hangi evlerde yaşadı? Ne yedi, ne içti? Tiyatrodan önce veya sonra ne yaptı? Nereye gitti? Bursa’dan İstanbul’daki ya da bir başka şehirdeki yakınlarına mektup yazdı mı, Bursa ile ilgili neler anlattılar?
Ahmet Vefik Paşa, 1882 yılının Ekim ayında valilikten azledilir. Kasım ayında kumpanyanın Bursa’dan gitmesine izin verilir. 1882-1927 yılları arasında Bursa’da tiyatro topluluğu olmadığı için az sayıdaki tiyatro tutkunu İstanbul’dan gelecek tiyatrolara muhtaç olur. 1927 yılında Türk Ocağı Temsil Şubesi kurulur. Türk Ocakları 1931 yılında kapatılınca Temsil Şubesi Cumhuriyet Halk Fırkası’na geçer. Halkevi’nin 1932 yılında açılmasıyla birlikte Bursa Halkevi’ne bağlanır.
Bursa Halkevi Temsil Kolu
1932-1951 yılları arasında Cumhuriyet Halk Partisi’ne bağlı olarak faaliyet gösteren Bursa Halkevi’nin en önemli faaliyet alanı tiyatrodur. Elektriğin yeterince yaygınlaşmadığı için sinemanın elverişsiz olduğu yıllarda parti ideolojisinin halka aktarılmasından en önemli araç tiyatrodur.
Halkevi Temsil Kolunun ilk oyunu Millî Sinema’da sahneledikten sonra, oyunlarını 1932-1936 yılları arasında Tayyare Sineması’nda, 1936-1947 yılına kadar ise Zevk Sineması’nda sahneler. Sinema 1947 yılında yanınca Halkevi sahnesiz kalır.
On yıl boyunca Bursa Halkevi Temsil Kolunun sahnelediği oyunlarda 108 kişinin adını tespit edebildim. Bu kişilerin 85’i erkek, 23’ü kadındır. Listeyi hazırlarken bir oyunda rol alanı da, daha fazla oyunda rol alanı da eşit kabul ettim. Listeyi dört kaynağa bakarak hazırladım. İlki Turgut Simer’in 1942 yılında kaleme aldığı makalesi. İkincisi Nahit Kayabaşı’nın 1999 yılında Murat Akgün ile yaptığı söyleşide, Üçüncüsü Selâmi Üney’in Şükrü Serener ile yaptığı mülâkattan ve dördüncüsü ise Bülent Akkurt’un 2005 yılında yayımlanan kitabında yer alan isimler. Kadınların hepsi amatördür. 20 kadının soyadını tespit edemedim. Adalet, Bedia, Cemile, Fahrünisa, Gülen, Hayriye, Hidayet, Huriye, Kıymet, Lâima, Lütfiye, Mahpeyker, Mürvet, Müfide, Nalân Ali, Pakize, Safiye, Salise, Saniye ve Zehra Hanımlar’dır. Sadece üç kadının soyadını tespit edebildim: Sevim Hayatızengin, Muazzez Kutlay, Saadet Çırpan. Ayrıca Bursa Halkevi Temsil Heyeti’nde (ya da Komite) ve Sahne İdaresi’nde görev alan 38 kişi vardır. Bu kişilerin 36’sı erkek, sadece ikisi kadındır; Naciye ve Lûtfiye Şerifi Hanımlar’dır. Ayrıca Mustafakemalpaşa Halkevi Temsil Kolunun sahnelediği oyunlarda rol alan iki kadın daha vardır: Münevver ve İffet Hanımlar. 1932 yılında kurulan ve beş kişiden oluşan Temsil Komitesi’nin tek kadın üyesi Naciye Hanım’dır. Kız Muallim Mektebi Muavinidir.
İlk kadın oyuncu kim? Cevap vereyim: Muazzez Kutlay’dır. Bursa Halkevi Temsil Kolunun sahnelediği ilk oyun Faruk Nafiz Çamlıbel’in yazdığı Akın’dır. Rejisörü ise Vedat Ürfi’dir. Muazzez Hanım, daha Kız Öğretmen Okulu’nda öğrenciyken birçok kere oyunlarda rol alır. 1928 yılında mezun olduktan sonra İnegöl’de öğretmenliğe başlar. Akın oyununda Suna rolündedir. Oyun Millî Sinema’da 13 İlkteşrin 1932’de sahnelenir. Toplamda üç kere gece, iki kere gündüz olmak üzere beş kere sahnelenir ve dört bin seyirciye ulaşır. Rejisör Vedat Ürfi, Muazzez Hanım’ın oyunculuğa profesyonel olarak devam etmesini istemesine rağmen, o bu teklifi kabul etmez ve İnegöl’e döner.
Bir yıl sonra Temsil Kolu 20 Nisan 1933’ten itibaren Yaşar Nabi Nayır’ın yazdığı Mete oyununu sahneler. Yönetmen muallim Süleyman Bey’dir. Oyun 4 gece paralı, 3 gece ise ücretsiz olmak üzere 7 kere sahnelenir. Toplamda dört bin seyirciye ulaşır. On kişilik oyuncu kadrosunun içinde iki kadın yer alır. Beyhan rolünde Muallim Lâmia Hanım ve hangi rolde oynadığını tespit edemediğim Cemile Hanım.
1933-1936 yılları arasında birçok oyun sahnelenir. Ancak oyuncuların adlarına ulaşamadığım için bilgi veremiyorum. Turgut Simer’in 1942 yılında kaleme aldığı makalesinde önemli bir ayrıntı yer alır. Eski Türkocağı Temsil Şubesi ve Akınspor’daki gençler temsil koluna katılır. Demek ki Temsil kolunun Türkocağı’ndan partiye geçişte bu durumu kabul etmeyip dışarda kalan gençler vardır. Turgut Simer erkekler ve kadınların isimlerini sayar. Kadınlar: Adalet, Muazzez, Mahpeyker, Lütfiye, Fahrünisa ve Pakize Hanımlardı. Muazzez Hanım, ilk oyunda rol alan kişi mi, yoksa bir başka Muazzez Hanım mı kesin olarak tespit edemedim. Muazzez Kutlay olması muhtemeldir. Turgut Simer makalesinde Hisseyi Şayia oyunun sahnelendiğini belirterek “ ‘Hissei Şayia’da bilhassa Pakize, Adalet ve Mahmut fevkalâde bir istidat gösterdiler.” der. İbnürrefik Ahmet Nuri Sekizinci’nin yazdığı Hisseyi Şayia oyunu 1936 yılında sahnelenir.
Turgut Simer’in makalesini okumaya devam edelim. 1937 yılında “spor klübündeki hevesli birçok genç” Temsil koluna katılır. 24 kişinin 4’ü kadındır. Adları: Saniye, Mürvet, Müfide, Saadet (Çırpan) Hanımlar Saniye ve Saadet hanımın oyunculuklarıyla ilgili şu yorumu yapar: “Yeni gençlerden Rıdvan Aral, İhsan Altınay, Zeki Tunçer, İsmail Eren, Kemâl Bükmen temayüz etti. Hülleci de Emin Keskin, Saniye ve bilhassa Mehmet Koçak, ‘Canavar’da İhsan Altınay, Saadet, ‘Aynaroz Kadısı’nda Sedat Ataman, ‘Kör’de ise bilhassa Saadetle Faik Er fevkalâde bir istidat gösterdiler.”
Turgut Simer, 1938 ve 1939 yıllarında sahnelenen Saadet Çırpan’ın Kavga Sonu ve Tırtıllar, Müfide Hanım’ın ise Cehennem oyununda rol aldığını yazar. Saadet Çırpan için “bilhassa Saadet fevkalâde bir muvaffakiyet gösterdi.” der.
1938 yılında Temsil Koluna yedi kişi katılır. İkisi kadındır: Kıymet ve Zehra Hanımlar. Temsil Kolundan ayrılanlar ise Muazzez, Adalet, Saniye, Mürvet ve Müfide Hanımlardır. Turgut Simer makalede kadınların neden ayrıldığını belirtmez. 1939 yılında ise 12 kişi katılır temsil koluna. Erkeklerin arasında 1957 yılında Bursa Devlet Tiyatrosu Müdürü olacak olan Ragıp Haykır’da vardır. Yeni katılan altı kadın Müfide, Salise, Safiye, Mürvet, Hayriye, Huriye hanımlardır. Temsil kolundan ayrılan kadınlar ise Saadet Çırpan, Kıymet, Zehra, Müfide, Mürvet Hanımlardır. 1940 yılında temsil koluna 13 kişi katılır. İkisi kadındır: Bedia ve Nalân Ali Hanım’lar. Temsil kolundan üç kadın ayrılır Safiye, Salise, Hayriye Hanım’lar. 1941 yılında 16 kişi katılır. Dördü kadındır. Kadınların adları Saadet Çırpan, Sevim Hayatızengin, Salise, Hayriye Hanımlardır. Temsil Kolundan Nalân Ali Hanım ayrılır.
Kadınların Temsil Kolunda kalış süresi genellikle birkaç yılla sınırlıdır. Ayrılmaların üç sebebi vardır. Birincisi evlilik, ikincisi iş, üçüncüsü bir başka şehre taşınma.
Son olarak Mustafakemalpaşa Halkevi Temsil Kolunun sahnelediği oyunlarda rol alan kadınlardan bahsetmek istiyorum. Konuyla ilgili elimdeki tek bilgi İsmail Hakkı Şenpamukçu’nun kaleme aldığı “Paydos’un Düşündürdükleri” başlıklı yazısıdır. 1930’lu yıllarda temsil kolunun sahnelediği oyunlardan bahseder: “Şimdi yaşları kırk ila kırk beş arasında bulunan Mırcılar, Sami Süslümler, Agâhlar, Münevver ve İffet Hanımlar geçen sene çatısı çöken Halk Otelinin sessiz sinema oynatılan salonun sahnesinde çocukluk devrimizin en unutulmaz hatıralarını teşkil eden kahramanlık piyeslerini oynadılar.” Şenpamukçu iki kadının adını yazar: Münevver ve İffet Hanımlar.
Okul Tiyatroları
1951 yılında Bursa Halkevi kapatıldı. Peki sonra ne oldu? Tiyatro hayatı sona mı erdi? Tabiî ki hayır. 1950’li yıllarda Necatibey Kız Enstitüsü yılsonu oyunlarıyla buz kırıcı işlevi görür.
Necatibey Kız Enstitüsü
Necatibey Kız Enstitüsü öğrencileri 1949 yılında Sadık Şendil’in yazdığı Bir Öğretmen oyununu sahneler. Ankara’ya turne yaparlar. 1950 yılında Bir Yuvanın Şarkısı ve Hanife Teyze Hizmetçi Arıyor oyunları sahnelenir. 1951 yılında Faruk Nafiz Çamlıbel’in yazdığı Özyurt oyunu sahnelenir. Kız öğrencilerin adları: Gönül Edesen, Gülyüz Okçu, Sevim Agan, Türkân Öztünç, Kübra Gültere, Nursel Özer, Nurten Ünlü, Aliye Suvar’dır. Gönül Edesen (Suna Han), Gülyüz Okçu (Suna Han’ın kızı), Söğüt rolünde ise (Sevim Agan) yer alır.
Oyundan önce takdimi yapan Ergün Altuğ seyircilere önemli bilgi verir. Kız öğrencilerin erkek rollerine çıkmasının yasak olduğunu bu nedenle erkek rollerini Bursa Ticaret Lisesi öğrencilerinin oynadığını söyler. Necdi Uygun, Gülyüz Okçu için “Gülyüz Okçu? O, başlı başına bir kabiliyet!” der. Feridun Evrenesoğlu ise “Suna Han ‘Gönül Edesen’ ve onun kızı rolünde Gülyüz Okçu, piyesteki rollerini hayli kritik olmasına rağmen hiç aksamadan haklı olarak alkış topladılar.” der.
Elimdeki bilgilerde üç yıllık boşluk vardır. 1951-52-53 yıllarında oyun sahnelendi mi, rol alan öğrenciler kimlerdi? Bu soruya cevap veremiyorum.
1954 yılında ise Zehra Eren’in yönettiği Ayşe’nin Köyü ve Süheyla Çizakça’nın yönettiği Altın Bilezik oyunları sahnelenir. Bozkurt Özdemir yazısında Ayşe’nin Köyü oyunu için “hakikaten güzel bir eserdi ve rol olan öğrenciler de bu eseri her şeyi ile çok canlı bir şekilde temsil ettiler. Bilhassa bu piyeste Ayşe rolünü oynayan Yüksel Demirci, eserin baştan sonuna kadar en muvaffak ve en canlı birer simaları idi.” der. Ayşe rolünde Yüksel Demirci sahne deneyimi yaşar. Diğer oyuncuların adlarını dönemin gazetelerini taramama rağmen tespit edemedim.
Geldik 1955’e. Bu yıl Moliere’in Cimri oyunu sahnelenir. Erkek rollerini Bursa Erkek Lisesi öğrencileri oynar. Oyunda Elise rolünde Meliha Yılmazlar, Mariane rolünde Neclâ Alemdar, Frosine rolünde Müfide Gökoğlu’dur. Mustafa Tayla yazısında kadın oyuncularla ilgili şöyle der: “Frosine de Müfide Gökoğlu, yüzde yüz muvaffak. Sevimli, fettan ve işgüzar çöpçatanlık Frosine’in değil de, sanki hakikatete Müfide Gökoğlu’nun vasıfları mimikleri, jestleri ve konuşmalarındaki serbestlik ve kendine yüzde yüz güvenişi Müfide Gökoğlu’nun hakiki bir sanatkâr haline getiriyor” ve “Elise de Meliha Yılmazlar, Marianne da Neclâ Alemdar rollerini kusursuz oynadılar.”
Bursa Kız Lisesi
1950’li yıllarda Bursa Kız Lisesi öğrencileri tek oyun sahneler. Erkek rollerini Bursa Ticaret Lisesi öğrencileri oynar. Sene 1951. Tartuf oyununda, Şermin Süter Marianne rolünde, Atyen İzbul Dorine rolünde, Ayhan Avar Elmire rolünde oynar. Erdem Dîlşen makalesinde kadın oyuncularla ilgili şu yorumu yapar: “utangaç ve durgun Şermin Süter hakiki bir sanatkâr idi hele o ikinci perdedeki babasının dizlerine kapanıp ağlama sahnesinde kendimi bir okul müsameresinde değil Molière’in Tartufe’nü oynayan bir tiyatroda zannettim”, “Ayten İzbul, Dorine’in iğneleyici neşesini, her şey hakkında uzun uzadıya fikirlerini söylemek hakkını veren laubâliliğini bihakkin kazanmıştır” ve “Ayhan Avar’da Elmire’nin sessiz ve kati hareketinin tam manasıyla yapmış ve muvaffak olmuştur.”
Sonsöz
1879-1959 yılları arasında profesyonel ve amatör 50’den fazla kadın tiyatroya emek verir. 47’sinin adını tespit edebildim. Ermeni kadın oyuncular Bursa’ya gelmeden önce Osmanlı Tiyatrosu’nda çalışıyorlardı. Profesyonellerdi. İstanbul’daki Osmanlı Tiyatrosu’nun kapanmasından sonra Bursa’ya geldiler. Ahmet Vefik Paşa’nın desteğiyle üç sene Bursa’da kaldılar. Sonra?
Sonrası uzun bir boşluk. 1930’lu yıllarda Türk oyuncular devreye girdi. Hepsi amatördü. Ya öğretmenlerdi ya da öğrenci. Tiyatro için ellerinden geleni yaptıklarını söyleyebilirim.
UĞUR OZAN ÖZEN
Kaynakça:
Ahmet Fehim Ahmet Fehim Bey’in Hâtıraları, (haz. Hafi Kadri Alpman), İstanbul: Tercüman Yayınları, 1977.
Akkurt, Bülent Salyangoz ve Tiyatro, Birinci Baskı, İstanbul: Alfa Yayını, 2005.
Ataş, Musa “Bursa Halkevinde Mete Temsili”, Cumhuriyet (3 Mayıs 1933).
Bora, Oğuz Feraizci-zâde Mehmet Şâkir ve Bursa Tiyatrosu, 2. Cilt, Devlet Tiyatroları Yayınları Belgeler Dizisi, Ankara, 1987.
Dilşen, Erdem, “Müsamere Münasebetiyle”, Ant, (1 Mayıs 1951).
Dutemple, Edmond “Bursa Kenti”, Bursa’da Yaşam, (çev. Cem Demirpençe), (ed. Nahit Kayabaşı) (Ocak 2008) s. 14-24.
Evrenosoğlu, Feridun “Bir Müsamere Dolayısıyla”, Hâkimiyet Milletindir, (10 Mart 1951).
Halkevi Bursa Bursa: Bizim Matbaa, 1933.
Kayabaşı, Nahit “Beyazperdede Zaman” (Murat Akgün ile söyleşi, 26 Ocak 1999/11.30, Akkılıç Kültürevi), Bursa Defteri, Sayı: 1, Mart, 1999, s. 94-101.
Özdemir, Bozkurt “Necatibey Kız Enstitüsünün Başarılı Müsameresinde Neler Gördük?”, Hâkimiyet Milletindir, (19 Nisan 1954).
Sevengil, Refik Ahmet Yakın Çağlarda Türk Tiyatrosu Tarihi, 2. Cilt, Kanaat Kütüphanesi: İstanbul, 1934.
—, Tanzimat Tiyatrosu İstanbul: MEB, 1961.
Simer, Turgut “Evimizin On Yıllık Temsil Çalışmaları”, Uludağ, (Şubat 1942), Sayı: 44, s. 24-30.
Şarasan (Sarkis Tütüncüyan) Türkiye Ermeni Sahnesi ve Çalışanları, (çev. Boğos Çalgıcıoğlu), Birinci Basım, bgst yayınları: İstanbul, 1914/2008.
Şenpamukçu, İ. Hakkı “Paydos’un Düşündürdükleri”, Ataeli, (14 Mayıs 1959), Sayı: 624.
Tayla, Mustafa “Cimri”, Hâkimiyet Milletindir, (13 Nisan 1955).
Uygun, Necdi “Göçmenler Menfaatine Verilen Enstitü Müsameresinden İntibalar”, Ant, (7 Mart 1951).
Üney, Selâmi “75. Yaşında Bursa’nın Tiyatro Alanında Yetiştirdiği Koca Çınar Şükrü Serener”, Doğru Hâkimiyet, (13 Ocak 1982).
Not: Makalenin ilk hali Bursa Günlüğü dergisinin 1. sayısında (Mart 2018) yayımlandı.