Shakespeare Denildiğinde İlk Akla Gelen Usta: “Sabahattin Eyüboğlu”

editor

W. Shakespeare denildiğinde ilk aklıma gelen Macbeth ve Hamlet olur önce, sonra ise Sabahattin Eyüboğlu… Shakespeare çevirilerinde günümüze en yakın ve anlaşılır dili kullanan Eyüboğlu’nun çevirileri her oyuncu ve tiyatro öğrencisi için hazine niteliğinde.

Shakespeare’in o şiirsel dilini, yapıtlarındaki ritmi bize aktaran Eyüboğlu, bakın vaktiyle “Hamlet”i çevirdiği kitabının girişine ne yazmış: “… Bir tatlı bela bu dilden dile söz çevirme, hele Shakespeare gibi karanlığı ışıklı, ışığı karanlık bir şairi çevirme. Okumaktan, dinlemekten çok daha zor elbet, ama daha keyifli, çok daha doyurucu. Hamlet’i de Macbeth’i de kaç kez okuduğum, sahnede gördüğüm halde ancak çevirirken ikisinin de gerçek tadına vardım. Bir söz simyacısı, bir sanat simyacısı, bir insan sarrafı bu Shakespeare. Elini değdirdiği çamur altın oluveriyor, kullandığı her söz İngilizce olmaktan çıkıyor, Shakespeare’ceye dönüyor, bir başka, bir öte anlam yükleniyor.”

Eyüboğlu’nun bu cümleleri şüphesiz ki Eyüboğlu çevirisiyle okuduğunuz Shakespeare için aynı etkiyi bırakacaktır sizde de. Kim ne derse desin Lady Macbeth’in o meşhur tiratlarından birinde, söylediği kazanma ve iktidar hırsını, Eyüboğlu’nun çevirisiyle tüm hücrelerimizde hissediyoruz.

Lady Macbeth: “Öyleyse hangi hayvan yazdırdı sana,

Bana yazdıklarını? O zaman insandın asıl,

Yapmaya yüreğin olduğu zaman.

Daha ileri git şimdi,

Daha fazla insan olmak istiyorsan.

O zaman, ne sırasıydı bu işin, ne de yeri.

Öyleyken yerini de sırasını da yaratmaya hazırdın.

Şimdi kendiliğinden ikisi de elinde:

Ama sen yoksun, sen kendi elinde değilsin.

Ben çocuk büyüttüm, bilirim nedir tadı

Sütümü emen bir yavrunun. Öyleyken,

Mememi çeker alırdım dişsiz damaklarından,

Beynini ezerdim kendi yavrumun…

Senin ettiğin yemini etmiş olsaydım.”

Shakespeare kitapları denilince, “Okuyunca ya anlayamazsam ya da çok ağır gelirse” diyenlere bir öneri: Mutlaka bir Eyüboğlu çevirisi bulun ve Macbeth’i okuyun. Sonrası zaten gelecektir. Göreceksiniz ki 16. yüzyılda Shakespeare’in yazdıkları bugün için hiç yabancı değil.

0

Benzer Yazılar

Bu web sitesi size daha iyi bir performans sunmak için cookie kullanmaktadır. kabul edin Devamını Oku