“Semih Sergen, Telaffuzunda Gizli Bir Tılsımla Bizleri Etkisi Altına Almıştı Yıllar Yılı…”

Pınar Çekirge
3,K Okunma

“Bir aktör daha gitti demek. Replikler yerlerine kaçıştı…”

                      Gülçin Üstüntaş

1970’lerin ilk yarısında “Tut Elimden Rowni”de ilk kez izlemiştim Semih Sergen’i. Sonrasında “Sersem Koca’nın Kurnaz Karısı”, “Bir Komiser” ve en son Küçük Sahne’de “Mevlana” da. Tabii, arkası yarınlardan, radyo tiyatrolarıdan ve Yeşilçam’da kötü adamı oynadığı filmlerden de, kitaplarından da hatırlıyorum onu.

O ses… Alıp götüren, içe işleyen o gümbür gümbür ses. Bazen sevdalı, bazen dediğim dedik, bazen kırgın, bazen yağmur esintili o ses.

Daha geçen gün Gökçen Hıdır ile aynı sahneyi paylaştıkları oyunlardan biri olan, “Soruşturma”ya ait bir gazete haberini okumuştum.

Şimdi düşünüyorum da, aktöryazar, yönetmen Semih Sergen telaffuzunda gizli bir tılsımla da bizleri etkisi altına almıştı yıllar yılı.

Ne çok oyunda önemli roller üstlenmişti: “Hürrem Sultan”, “Köşebaşı”, “Üçüncü Selim”, “Hayvanat Bahçesi”, “Kiss Me Kate”, “Othello”, “Ellerimin Arasındaki Hayat”, “Meraki”, “Nora” ,”Çil Horoz”, “Don Carlos”, “Ölümün Dansı”, “Size Öyle Geliyorsa Öyledir”, “Hamlet”, “Mete”, “Eski Fotoğraflar”, “III.Richard”, “Hırçın Kız”, “Haydutlar”, “Genç Osman”, “Soruşturma”, “Tanrıdağı Ziyareti”…

Provalar, turneler, seslendirme stüdyoları…

Bugün Türkiye Tiyatrosu’ndan, bizim tiyatromuzdan bahsedebiliyorsak, bunu borçlu olduğumuz isimlerden biri de, hiç kuşkusuz Semih Sergen‘dir.

Değerli hatırasına saygıyla…

PINAR ÇEKİRGE

Benzer Yazılar

Bu web sitesi size daha iyi bir performans sunmak için cookie kullanmaktadır. kabul edin Devamını Oku