“Sansürsüz ve Yasaksız Bir Kültür Sanat Hayatı İçin Mücadele Edeceğiz”

editor
1,6K Okunma
Çeşitli siyasi partilerden milletvekili adayı olan yazar ve sanatçılar ile AKP’nin kültür sanat politikasını, sektörde yaşanan sorunları ve çözüm önerilerini konuştuk.

Evrensel gazetesinden Eylem Nazlıer’in haberini aktarıyoruz:

Muzır ilan edilen kitaplar, konser yasakları, sansür girişimleri, linç kampanyaları, mahkeme koridorları; AKP iktidarının kültür sanat alanındaki 21 yıllık pratiğinin özeti… Bu süreçte AKP’nin gerici ve baskıcı politikalarına karşı sanatçılar ve yazarlar; düşünce, ifade ve yaratım özgürlüğünü savundu. Bazı sanatçılar ve yazarlar sektördeki sorunlarını ve taleplerini dile getirmek için 14 Mayıs seçimlerinde çeşitli partilerden milletvekili adayı oldu. Yeşil Sol Parti Milletvekili Adayı, Yayıncı Emirali Türkmen; Türkiye İşçi Partisi Milletvekili Adayı, Oyuncu Serhat Özcan; CHP Milletvekili Adayı, Yazar Işık Öğütçü; Sol Parti Milletvekili Adayı, Yazar Esra Kahraman; Emek Partisinin Yeşil Sol Parti listelerinden gösterdiği Milletvekili Adayı, Ressam İbrahim Çiftçioğlu ile AKP’nin kültür sanat politikasını ve bu alandaki çözüm önerilerini konuştuk.

“AKP KÜLTÜREL ORTAMI ÇÖLLEŞTİRDİ”

Yeşil Sol Parti Milletvekili Adayı, Yayıncı Emirali Türkmen, AKP’nin kültürel ortamı tümüyle çölleştirdiğini dile getirdi. Bütün kentlerin kültürel ortamdan uzaklaştırıldığına dikkat çeken Türkmen, “Artık insanların sokaklarda festival yapamadığı, şarkılarını, türkülerini söyleyemediği bir antidemokratik ortamla karşı karşıyayız. AKP iktidarı kültüre düşman, çoğulculuğa düşman ve cinsiyetçi… Bütün bunların karşısında sokaklarda farklılığını ifade etmek isteyenleri düşman olarak görüyor. Bunları ortadan kaldırmak için bütün toplum kesimleriyle birlikte AKP’nin kültür ortamını ortadan kaldıracağız ve bu tek adam rejimini göndereceğiz. 15 Mayıs sabahı yeni bir güneş doğacak. Bu güneşin altında herkesin sözünü özgürce söylediği, sansürün olmadığı, kitapların toplatılmadığı, bir toplumsal hayatı hep birlikte kuracağız” dedi.

“SANATSAL EMEĞİ GÜVENCE ALTINA ALACAĞIZ”

‘Peki seçildiğinizde siz ne yapacaksınız’ sorumuza Türkmen, sansürü kaldırarak kültürel ve sanatsal emeği güvence altına alacaklarını söyledi. Türkmen, kültür ve sanat alanının her aşamasında cinsiyetçiliğe ve kadına yönelik her türlü şiddete son vereceklerinin altını çizdi. Türkmen sözlerine şöyle devam etti: “Türkiye’nin her yerinde konser, festival etkinlikleri, fuar yasaklamasını ortadan kaldıracağız. Sanatçıların telif haklarını gözeterek, hak ihlalleri ve fikir hırsızlığının önüne geçeceğiz. Pandemi süreciyle birlikte hızlanmış olan ve iktisadi krize girmiş olan sinema, tiyatro ve televizyon sektöründe sömürü düzenine son verip kamudan destek alacağız. Kitapların toplatılmadığı ve düşünce özgürlüğü için mücadele edeceğiz. Devlet bütçesinden kültür ve sanata ayrılan kaynakları büyüteceğiz. Yayımcılık meselesinde büyük kriz olan kağıt meselesinin kamu üzerinden çözülmesini savunacağız. Halk kütüphanelerinin yaygın bir biçimde çoğaltılmasını ve bütün mahallelerde hizmete açılmasını önemsiyoruz. Türkiye’de çok dilli yayımcılığın güçlendirilmesi için teşvikde bulunacağız. Kolektif hafızanın yeniden kuşaklara aktarılması için çok dilli eğitimi hikayeleri, masalları derleyen çocuk masal evlerinin Türkiye’nin her yerinde açılması için teşvikte bulunacağız. Bugün Türkiye’de temel bir mesele olan düşünce özgürlüğünün güçlendirilmesi ve yasakların ortadan kaldırılması için mücadele vereceğiz.”

“SİNEMA EMEKÇİLERİ ÇOK BÜYÜK BASKI VE SÖMÜRÜ ALTINDA”

Türkiye İşçi Partisinden Milletvekili Adayı, Oyuncu Serhat Özcan, “21 yıllık AKP politikaları biz sanatçıları canımızdan bezdirdi” dedi. Özcan, “Sanatı ve sanatçıyı sevmiyorlar, düşmanlar. O çok net. Sanat ve sanatçıyla işleri yok. Bu çok net. Devlet Tiyatrolarının durumu belli. Sanatçılar üzerindeki baskıları da biliyoruz. Telif Hakları Kanunu, tamam dendiği halde bir türlü yürürlüğe giremedi. Sanatın, sanatçının daha doğrusu hayatın her alanındaki aydın insanların hiçbir değeri yok onlar için.” Milletvekili seçildiğinde ise Özcan yapacaklarını şöyle sıraladı: “Özellikle çalışma şartlarıyla ilgili sinema emekçileri çok büyük baskı ve sömürü altında. İnanılmaz bir mobbing uygulanıyor. Bütün bunlarla toplu olarak mücadele etmek lazım. Sinema sektöründeki yasaklara ve sansüre karşı mücadele etmek istiyoruz. Çağdaş sanatın, evrensel sanatın ivme kazanması için elimizden geleni yapacağız.”

“BU YASAKÇI ZİHNİYET, SANATIN GELİŞMESİNİ ENGELLİYOR”

Yazar Işık Öğütçü CHP’den milletvekili adayı. Öğütçü, CHP’nin Kültür ve Sanat Komisyonunda başkan olarak görev aldı. Öğütçü, 21 yıllık AKP iktidarının kültür-sanat alanında yaptığı tek icraatın yasaklamalar olduğuna dikkat çekti. Öğütçü sözlerine şöyle devam etti: “Tam da bu yasakçı zihniyet sanatın ve sanatçının özgürce gelişmesini engelliyor. Öncelikle yasalarımızda sanatçının ve sanatı aktarmanın en önemli araçlarından olan basının önündeki engeller bizim için en büyük sıkıntı. Bir sanat eserine güvenlikçi bakış açısıyla yaklaşmak büyük bir sorun. Bir diğer sıkıntı da sanatla ilgisi olmayan kimselerin sanat alanına el atmış olması ve bunun adeta iktidar eliyle destekleniyor olmasıdır.”

“Elbette iktidarın değiştiği bir Türkiye’de sanatın önüne konan yasakların kalkması için her türlü çalışmaya katılacağım” diyen Öğütçü, “Türkiye, güçlü toplumsal tarihsel değerleriyle çok güçlü sanatçılar yetiştirmiş bir coğrafya. Toplumun bu değerlerle buluşması adına toplumsal hafızaya önem veren faaliyetler önceliğim olacak. Ayrıca sanatı ve kitabı özellikle öğrencilerle ve gençlerle buluşturan çalışmaları hayata geçireceğim. Okullarda sanatsal ve kültürel çalışmaların, bilimsel düşüncelerini geliştirmeleri için öğrencilerin önceliği olmasını sağlamak en temel görevlerimden olacaktır” ifadelerini kullandı.

“BAĞIMSIZ VE ÖZGÜR SANAT YAYGINLAŞTIRILMALI”

Sol Parti Milletvekili Adayı, Yazar Esra Kahraman, son 20 yılda zaten çok fazla olmayan, çok fazla desteklenmeyen kültür-sanatın giderek gericileştiğine ve yok edilmeye çalışıldığına dikkat çekti.

Kağıda gelen zamlarla birlikte yaşanan sorunları aktaran Kahraman, “Kağıt üreten bir ülke olmadığımız için kağıda gelen zamlar fiyatları ciddi anlamda etkiledi. Yani bu etkileyiş özellikle yazım dünyasını ve yayımcıları ciddi anlamda yaraladı. İnsanlar artık kitap almakta zorluk çekiyor. Şimdi yayımcılar ucuza kitap satmak istiyorlar ama özellikle çeviri kitaplarda telifler vs. çok yüksek. Ajans ödemeleri çok yüksek. Bütün ücra köylere, kasabalara kitap fuarları, sanat etkinlikleri tiyatrolar, sinemalar hepsinin götürülmesi gerekiyor. Yani bunlar bence iletişimin en güçlü ayakları. Bunları sağlamamız gerektiğine inanıyorum. Bu AKP döneminde de yok edilmeye çalışılıyor. Aslında dediğim gibi, yani insanlar kendi çabalarıyla ayakta durmaya çalışıyorlar. Oysa ne kadar değerli yönetmenlerimiz var, ne kadar değerli yazarlarımız var, ne kadar değerli tiyatrocularımız var. Birçok tiyatro kapatıldı bu dönemde Devlet Tiyatrosu artık sahibinin sesine dönüştürüldü. Yine şehir tiyatroları yine başka bir muamma. Ama dediğim gibi bir sürü değer yok edildi. Biz bunları geri almak için savaşıyoruz. Sanatta, kültürde, edebiyatta da bu tür bir seferberlik başlaması gerekiyor” diye konuştu.

“Eğer seçilirsem sanata, kültüre, edebiyata ciddi anlamda destek olunması için elimden geleni yapacağım” diyen Kahraman, “Çok iyi sanatçılarımız var ama ne yazık ki çoğu kendi çabalarıyla bir yerlere gelmeye çalışıyorlar ya da Avrupa fonlarından medet umuyorlar. Yani bağımsız ve özgür sanatın yaygınlaştırılması için elimden geleni yapacağım” dedi.

“DANS ETMEYİ BİLMEYEN DANS ETMEYİ ÖĞRETEMEZ”

Emek Partisinin Yeşil Sol Parti listelerinden gösterdiği Milletvekili Adayı, Ressam İbrahim Çiftçioğlu, AKP’nin gerici, yobaz faaliyetleriyle karşı karşıya olduklarını söyleyerek, 21 yıllık AKP iktidarın bilime, sanata, kendi kültürümüze ve geçmişimize yaslanan, aklı başında bir tek eserinin olmadığını aktardı. Çiftçioğlu, “Baştan eğitim kurumlarını yozlaştırarak işe başladılar. Açtıkları çok sayıdaki güzel sanatlar fakültelerinde doğru dürüst öğretmen olmadığı gibi dans etmeyi bilmeyen hocalarla doldurulmuş okullarla karşı karşıyayız. Dans etmeyi bilmeyen dans etmeyi öğretemez” dedi.

“TARİHİN CANINA OKUYORLAR”

AKP’nin arkeolojik eserlere yaklaşımının tam bir rezalet olduğunu dile getiren Çiftçioğlu, “Tarihin canını okuyorlar. Ellerine geçirmiş oldukları televizyon kanalları özellikle devlete ait TRT’de yapmış oldukları dizilerle, yaptıkları programlarla tarihi çarpıtarak anlatmış oldukları masal, olsa olsa fukara ekonomisine ya da sadakaya bağlamış oldukları o güzel halkımızı kandırmaktan başka hiçbir işe yaramaz, geleceği yoktur” diye konuştu. “İstanbul Çamlıca Tepesi’ne kurdukları o heyulanın aklı başında hangi mimara sorarsanız sorunuz, mimari eserle alakası yoktur” diyen Çiftçioğlu, “Mimar Sinan’ın bir eserini sağından çekiştirip solundan çekiştirip minareleri incelterek tırnak içinde hiçbir cemaatin doğru dürüst gitmediği, cemaatsiz bir gösteriş nesnesi yapmakla mimariye, sanata hizmet etmiş olmazsınız. Hangi kente giderseniz gidin her kentin kendi özellikleri vardır. Safranbolu Safranbolu’ya benzer efendim Urfa Urfa’ya benzer Trabzon Trabzon’a benzer. Peki bu kimlikleri yaşatan mimariden eser kaldı mı? Her kentin sağına soluna TOKİ evleri dikmekle o kenti ve estetiğini yok etmekten başka bir şey yapmadılar” ifadelerini kullandı.

“SANATÇI OLMADAN SANAT ESERİ OLMAZ”

Çiftçioğlu, “AKP iktidarı, yaptıklarıyla bu ülkeye, bu ülkenin kültürüne ve insanlarına düşmanca davranmış, bir estetik sanat hainidir, ihanet etmişlerdir. Sanatçı olmadan sanat eseri olmaz. Bu ülkenin en ilerici, en aydın sanatçıları hayatları boyunca sürekli mağdur edildi, içeri atıldılar, işlerinden oldular. O halde sanatçılarımızı bize sunulmuş bir gül gibi korumamız gerekiyor. O halde yapılacak şeylerden birincisi sanatçıların telif haklarına sahip çıkacağız. Sanatçıların hayatlarını ve emekliliklerini güvence altına almalıyız. Pek çok kentte olan daha önce Kültür Bakanlığına bağlı güzel sanatlar galerilerinin tekrar inşası, yeniden korunması ve yaygınlaştırılması sağlanmalı. Milli kütüphane tekrar gündeme getirilmeli, açılmalı. Yurt resimleri bulunacak yurt resimleriyle özel bir müze açılması sağlanacak. Acil olarak Mimar Sinan Üniversitesi, tekrar güzel sanatlar akademisi adı altında akademik kimliğine kavuşturulacak” dedi.

Kaynak: https://www.evrensel.net/haber/488246/sansursuz-ve-yasaksiz-bir-kultur-sanat-hayati-icin-mucadele-edecegiz

Benzer Yazılar

Bu web sitesi size daha iyi bir performans sunmak için cookie kullanmaktadır. kabul edin Devamını Oku