Sanat Emekçilerinden Örgütlenmeye ve Eyleme Çağrı!

editor
2,1K Okunma

Patronların Ensesindeyiz Kültür Sanat Emekçileri Dayanışma Ağı bugün saat 14:00’de İstanbul ve Ankara İl Kültür Müdürlükleri önünde eylem gerçekleştiriyor.

Kültür ve sanat emekçilerinin sorunlarının ve taleplerinin dile getirileceği eylemler öncesi, PE Kadıköy Kültür Sanat Emekçileri Dayanışma Ağı’ndan tiyatrocu Tuluğ Ünlütürk ve PE Beyoğlu Kültür Sanat Emekçileri Dayanışma Ağı’ndan müzisyen Kardelen Pınar’ın görüşlerini aldık.

Tuluğ Ünlütürk

TULUĞ ÜNLÜTÜRK, TİYATROCU, PE Kadıköy Kültür Sanat Emekçileri Dayanışma Ağı :

Selamlar. Adım Tuluğ. Sahne emekçisiyim. Bir yandan pekçoğumuz gibi tiyatro yapmaya devam etmek için uğraşıyorum. Diğer yandan, herkes gibi sektör içinde ve dışında başka başka işlerde çalışarak hayatta kalmaya çalışıyorum. Sıradışı bir hikaye değil benimki de. Bence zaten sıradışı olan artık bu hikayeler değil. Tersine, hiçbirimizin biricik hikayeleri olmadığının, benzer hikayeleri olan birsürü emekçi olduğumuzun bilgisiyle hareket etmek daha sıradışı geliyor bana. Örgütsüzlük ve yalnızlık o kadar normalleştirildi ki, hep beraber yapabileceklerimizden heyecanlanıyorum ancak.

Daha pandeminin başında olacakları tahmin ettik tabi ama krizin şu an vardığı yerlere bakınca, salgın öncesindeki örgütsüzlüğümüz ve mücadelesizlik salgında çok daha ağır bedeller ödememize sebep oldu. Dayanışma Ağı böyle bir zamanda kuruldu, Mayıs ayında ilk çağrısını yaptı. Derken Beyoğlu, Kadıköy, Ankara, Samsun… Çoğalıyoruz. Pandemi sürecinden çıkardığımız dersler yenilir yutulur cinsten değil, önümüzdeki günlere hazırlanmak gerek.

Birilerinden yardım veya kendiliğinden bir çözüm beklemeye zorluyorlar emekçileri. Emeğe bir türlü sıra gelmiyor ama ilk biz yoksullaşıyoruz. Bizim sektörümüz gönüllü çalışma veya yok denecek kadar az ücretler üzerine kurulu, onu da alabilirsen… Kaydımız, sigortamız yok, bunu istemek çok gerçek dışıymış gibi ayıplanıyoruz üstelik. Devletten veya sermaye sahiplerinden gelen sözümona yardımlar da sadaka işlevi görüyor. Büyük büyük reklamları yapılıyor ama. “Şunu al sus” diyor sana, “Sen bekle, biz hallediyoruz.” Emeğin sırası mı, şimdi seçim var… Emek de ne, sektör bitiyor.. Ne sigortası yahu, sanat mahvoldu… Şu kadar milyon lira sanata destek olmuşmuş iktidar, beriki şu kadar yatırım yapmışmış… Bize değen bir şey yok. Tereddüte gerek yok. Emek yoksa, yaşam yok, sanat yok, insan yok.

Bizim emeğimizi örgütlemeye, kendimiz gibilerle dayanışmaya ve hakkımızı almaya ihtiyacımız var. İnsanca yaşamak için de, üretebilmek için de, birlikte mücadele etmeye ve güçlenmeye ihtiyacımız var. Bunun için alanda üstü örtülüp duran emekçi kimliğimize sahip çıkacağız önce. PE’nin kurulduğu günden bu yana biriktirdiği bir deneyim var, o da bize güç veriyor. Alandaki hak gaspları ve sorunlardan hızlı haberdar olmanın ve harekete geçmenin önemli olduğunu biliyoruz.

Biz tüm kültür sanat emekçilerini eyleme güç vermeye ve daha da önemlisi PE Kültür Sanat Emekçileri Dayanışma Ağları’na katılmaya çağırıyoruz.

Kardelen Pınar

KARDELEN PINAR, MÜZİSYEN, PE Beyoğlu Kültür Sanat Emekçileri Dayanışma Ağı

Merhaba ben Kardelen. Müzisyenim. Müzisyenlerin pandemiyle beraber ortaya çıkan sorunlarını belki de duymayan kalmadı. Ama bu sorunların temelinde aslında salgından önce de varolan geleceksizlik, güvencesiz ve sigortasız çalışma, geçim derdi gibi başlıklar var. Bu başlıklar aslında tüm kültür sanat emekçileri için var…

Patronların Ensesindeyiz üzerinden tüm emekçilerin dayanışma ağları kuruldu. Bizim de bir dayanışma ağına ihtiyacımız vardı. Tüm kültür sanat emekçilerini kapsayan bir dayanışma ağı… Dayanışma ağımız hem üretecek alan sağlıyor bize hem de mücadele ediyoruz. Taleplerimiz çok net. 28 Ocak’ta yapacağımız eylemde bu taleplerimizi dile getireceğiz. Dilekçelerimizi verip metnimizi okuyacağız.

Bu eylemi kabuğuna çekilmiş olduğumuzu, korkup sineceğimizi düşündükleri ve verdikleri üç kuruşla susacağımızı sandıkları için çok önemsiyoruz. Eylemimizin eylem sonrasında güçlenmemizi sağlayacağını biliyoruz. Dayanışma Ağlarımızı gördükçe kültür sanat emekçileri gerçekten heyecan duyuyor, umutlanıyor… Çünkü örgütsüzlük o kadar yaygın ki bir şeyler yapabileceğimize inanmak herkesi çok heyecanlandırıyor. Biz umutluyuz… Mücadele ettiğimiz için umutluyuz.

Bununla birlikte müzisyenlerin göze batan örgütsüzlüğü ve süreç içinde yükselen tepkileri, salgından önce de yaşadığımız ciddi sömürü bir sendika çalışmasını çağırdı. Birlik Sendikası Pazartesi günü müzisyenleri üye olmaya, örgütlenmeye çağırdı. Bu çağrı büyük bir ilgi ve heyecanla karşılandı. İlgi ve heyecan alandaki örgütsüzlüğü ve aslında ne kadar da ihtiyaç olduğunu kanıtlıyor. Birlik Sendikalı müzisyenler de Perşembe günü PE Kültür Sanat emekçileri Dayanışma Ağı’nın İl Kültür Müdürlüğü önündeki eyleminde olacak. Dayanışma yaşatıyor, umut veriyor, hareket ettiriyor…

Kardelen Pınar’ın sözünü ettiği Birlik Sendikası’nın çağrı metni şöyle:

MÜZİK EMEKÇİLERİNE ÇAĞRIMIZDIR, YALNIZ DEĞİLSİNİZ!

Müzik sektöründe çalışan, ter döken tüm emekçi kardeşlerimiz;

Müzik, bugün, yalnızca insanlığın sanatsal ve estetik ifade biçimlerinden birini değil, farklı iş ve
emek süreçlerini içeren devasa bir endüstriyi de ifade ediyor. Hepiniz bu devasa endüstrinin çeşitli
noktalarında ortak bir üretim için emek harcıyorsunuz. Ne şekilde olursa olsun dinleyiciyle buluşan
müziklerin her aşamasında sizlerin emeği var. Ne var ki, müzik kadar bu kocaman sektörde çalışan
tüm emekçilerin dertleri de ortak!

Salgın, yıllar içinde müzik emekçilerinin sorunlarının ne ölçüde büyüdüğünü ve sizlerin bu sorunları
görmezden gelmeye ne denli zorlandığınızı çarpıcı şekilde ortaya koydu. Müzik sektöründe çalışan
tüm emekçiler, bugüne kadar sigortasız, güvencesiz ve kayıt dışı çalışmaya mecbur bırakıldı. Şimdi
de büyük bir belirsizliğe, açlığa ve yalnızlığa mahkum ediliyor.

Sevgili kardeşler;

Aylardır ölümcül bir salgınla karşı karşıyayız ve müzik emekçilerinin tamamı aylardır işsiz! İçinde
bulunduğumuz durum ise gün geçtikçe ağırlaşıyor. Yıllardır bu alanın adeta normali hâline gelen
kötü çalışma koşullarının ve yok sayılmanın bir sonucu olarak bu süreçte, müzik sektörü emekçileri
ne diğer emekçilere tanınan haklardan faydalanabildi, ne de devletten bir maddi destek aldı.
Güvencesizlik nedeniyle tıbbi yardım alamama olasılığı, müzik sektörü çalışanlarını hastalığın
kendisinden daha çok endişelendirdi. Fakat bu dertlerin hiçbiri salgınla birlikte ortaya çıkmadı;
salgın, tüm bu gerçekleri çok daha yakıcı bir biçimde daha da görünür kıldı.

Sevgili dostlar, okullu-alaylı tüm müzisyenler, rodiler, tonmaysterler, teknik ekip çalışanları ve
diğer tüm müzik sektörü çalışanları;

Sizler, yıllarca mekânların, projelerin sesi oldunuz; dinleyiciye müziği siz ulaştırdınız. Fakat bunun
sefasını süren hep başkaları oldu. En küçük bir krizde susturulan, gözden çıkarılan, yok sayılan ve
kapı önüne konan sizler oldunuz. Ve salgının ardından açıkça görüldü ki müzik emekçilerinin elinde
ne mesleklerine dair bir hukuki dayanak ne de bunu elde etmek için mücadele etme amacı olan bir
örgütlülük var.

Artık yeter!

Müzik sektöründeki bu güvencesizliğe, kayıt dışı çalışmaya, örgütsüzlüğe ve yalnızlığa, yıllardır tüm
müzik sektörü çalışanlarının kanıksamak zorunda kaldıkları kötü çalışma koşullarına artık hep birlikte dur demeliyiz. Bunun yolu ise birlikten, kol kola girmekten, örgütlenmekten ve
dayanışmadan geçiyor. Müzik sektöründe yıllardır eksikliğini hissettiğiniz, özlemini duyduğunuz
sendika; Birlik Sendikası, müzik sektöründe artık yola çıkıyor!

Müzik sektöründe alın teri döken tüm emekçi kardeşlerimizi Birlik Sendikası’nda buluşmaya, kol
kola girmeye, örgütlenmeye ve hakları için mücadele etmeye çağırıyoruz.

Hiçbir üyemizin yalnız kalmasına ve yok sayılmasına artık göz yumulmayacak.

Kayıt dışı çalışma, bundan sonra müzik emekçilerinin “normali” olmaktan çıkacak. Hiçbir üyemizin
güvencesiz ve sigortasız çalıştırılmasına izin vermeyeceğiz.

Emek verdiği, yükünü taşıdığı işyerlerinde ilk gözden çıkarılanların müzik emekçileri olması artık
sineye çekilmeyecek.

Hakkınız olan ücretler artık patronlara, aracılara kalmayacak. Ücret ödemelerini, sigortalı
çalışmanızı güvence altına almak için hep birlikte mücadele edeceğiz.
Sendikamız çatısı altında mücadele etmek, bir arada olmak ve dayanışma göstermek için aşağıda
linki verilen üyelik başvuru formunu doldurarak mücadeleye katılabilirsin.

https://birliksendikasi.org/index.php/uyelik-basvuru-dilekcesi

Unutmayın ki; GÜCÜMÜZ BİRLİĞİMİZDİR!

YALNIZ KALMA, BİRLİK OL!

DAYANIŞMA GÖSTER, HAKLARIN İÇİN MÜCADELE ET!

BİRLİK SENDİKASI MERKEZ YÖNETİM KURULU

Benzer Yazılar

Bu web sitesi size daha iyi bir performans sunmak için cookie kullanmaktadır. kabul edin Devamını Oku