Uzun yıllar önce, Küçük Sahne’nin İstiklal Caddesi’ne bakan kulisinde Nurhan Damcıoğlu ile bir röportaj yapmıştım. Şimdi şöyle bir düşünüyorum da, son derece keyif aldığım, adeta “şeref madalyam” olarak tanımladığım bir kaç söyleşiden biriydi, hiç kuşkusuz. Neredeyse soluk almadan yanıtlamıştı sorularımı. Gözlerinde yeşil mavi ışık çakımları, billur sularda menevişlenen esintiler gibiydi.
Sekiz yaşında küçücük bir çocukken Ankara Devlet Tiyatrosu Çocuk Bölümü’ne giriş… On iki yıl boyunca Devlet Tiyatrosu’nda görev yaptıktan sonra İstanbul’ a geliş… Bir sezon Istanbul Devlet Tiyatrosu… Hemen ardından “Zilli Zarife” ile Gülriz Sururi & Engin Ceza Tiyatrosu, Arena Tiyatrosu, İstanbul Tiyatrosu Mücap Ofluoğlu Tiyatrosu, Ayfer Feray-Nisa Serezli Tiyatrosu, tekrar Mücap Ofluoğlu Tiyatrosu, Ortaoyuncular, Sadri Alışık Tiyatrosu, Metin Zakoğlu Evde Tiyatro.
Sahi, 1962 de bir de Lale Oraloğlu Tiyatrosu dönemi vardı. “Boing Boing” adlı oyunda konuk oyuncu olarak Erol Keskin, Lale Belkıs‘lı kadroya dahil olmuş Nurhan Damcıoğlu. Ancak bir sonraki sezon için yine Oraloğlu Tiyatrosu’nda gelen teklifi, Cüneyt Gökçer izin vermeyince geri çevirmek durumunda kalıp, Ankara’ya dönmüş mecburen.
Eskişehir Bölge Tiyatrosu’nda “Sultan Gelin” ve “Aceleci Kalpler”de rol almış bu arada.
Hatırlıyorum, “Çalıkuşu”, “Vişne Bahçesi”, “Gergedan”, “Ekmek Parası” , “Dışarıdakiler”i Devlet Tiyatrosu döneminde oynadığı oyunlar olarak saymıştı.
Toto Karaca’nın hayatındaki öneminden konuşmuştuk, “Hayrola Karyola” daki unutulmaz yorumundan. Elbette, “Kaktüs Çiçeği”nden de. “Yıldızların Altında” müzikalinde Alev Yangın olarak yine dorukta bir oyunculuk sergilemişti Nurhan Damcıoğlu. Sahi, “Amerikalı Halam”da ne kadar güzeldi, ne kadar başarılıydı.
Gece kulüpleri, gazinolar, plak, televizyon, film çalışmaları… İlle kantolar.
Söyleşi boyunca “Tiyatro ilk gözağrım” demişti hep. “Tiyatronun o altın dönemini yaşadım” demişti.
Yarına belge niteliğinde öyle güzel şeyler anlatmıştı ki.
“Damcıoğlu Nurhan ben geldim
Sizlere neşe getirdim
Kantoculuktur hünerim, şarkı söyler, dans ederim…”
Hayatlarımıza füsun serpen bir ışıltıydı Nurhan Damcıoğlu. Sahnelere, repliklere, melodilere yeni duyarlıklar armağan etti. Unutulmuş kanto sanatına ruh üfledi. Topluma bir bellek sundu. Yorumlarıyla simge, anıt oldu.
Derim ki, en güzel yorumlarından biri olan “Aşkın En Güzeli” şarkısını dinleyin şimdi.
5 Haziran 2023 tarihinde aramızdan ayrıldı. Hatırasına saygıyla…