Sahne Bazende, ilk oyunu “At” ile tiyatro dünyasına merhaba diyor. 25.10.2022 den bu yana 20 farklı sahnede yaklaşık 5000 seyirci ile buluşan “AT” oyunu, 9 Aralık Cumartesi Saat 13.00’te, School of Akmerkez by Wise Akademi’de!
OYUN HAKKINDA:
Bir çocuğun dijital dünya ile kendi düşsel dünyası arasındaki farkı deneyimlemesini anlatan sözsüz bir kukla oyunudur.
Kahramanımız ona sunulan sanal gerçekliğin sınırlarını aşarak hayalleri ve ürettikleri aracılığıyla kendi değer tasarımına ve özgürlüğe doğru eşsiz bir yolculuğa çıkar.
Yönetmen Özlem Tokaslan: “AT” kavramsal düşünmeyi sağlamak için seyirciye soru sorma ve kendi yanıtını verme yolu ve alanı açmaktadır.”
Hazırlık çalışmaları uzun zamandır devam eden tiyatromuz Sahne Bazende’nin, yine tasarım ve hazırlık çalışmaları uzun zamandır devam eden ilk oyunu “AT” ile sahne aldık.
“AT” sözsüz, müzikli bir kukla oyunudur. Müzikle, ışığın yarattığı şiirsel doku ve atmosferin eşliğinde seyirciyi çocuk-yetişkin ayırmadan içine alan sürükleyici bir hikayedir.
Yönetmen olarak ilk hedefim; seyircinin hayal gücünü ve yorumlama özgürlüğünü şevklendiren bir anlatım biçimi yaratmaktı.
Kukla tiyatrosu seyirciye hikayeden seçtiklerini sübjektif değerlendirerek yorumlama, kurgulama şansı veren bir türdür. Bunu olanaklı kılması çocukların algılama, kavrama ve yorumlama yeteneklerini geliştirmede çok önemli bir rol oynamaktadır.
“AT” kavramsal düşünmeyi sağlamak için seyirciye soru sorma ve kendi yanıtını verme yolu ve alanı açmaktadır.
Dijital bağımlılığın karşısına teknolojiyi reddetmeden, hayal kurmayı, kendi değer tasarımını yaratmayı, kendi olanaklarını keşfederek, çocuğa kendi yarattığı hikayenin kahramanı olabileceğini gösterir. Sadelik içinde yapılan tüm vurgular, oyun kahramanını ve seyirciyi sürekli bir seçenek yaratmaya teşvik eder. Seçimlerimizin hayat hikâyemizi yarattığını hatırlatır.
Anadolu’da kadın ve ana arketipi günümüze kadar gelen mitolojik geçişlerle dünyayı algılama ve yorumlama biçimiyle yerel değerler üzerinden evrensel değerler üreten bir rehber olarak oyunumuzda nineyle örneklenir. Nine çocuğun seçtiği hayal kahramanı ve rehberdir. Yardımlaşmaya, hayvan sevgisine, aitlik kavramına göndermeler yapan hikâyemizde çocuk için asıl olan hayalinde yarattığı gerçeklikte her şeyi ait olduğu yere taşımak, doğaya ait olmak, doğaya ait olanı ona teslim etmek, hatta rehbere rehberlik etmektir.
Masa kuklası tekniğinin özellikle seçildiği oyunumuzda çocukların kuklaya daha çok ilgi duymasını sağlamak hedeflenmektedir. Kukla, oyun kurma yeteneğini geliştirmede olumlu etkiler yaratmaktadır.
Bilindiği gibi, Anadolu benzersiz bir kültürel zenginliye sahiptir. Bu kültüre, toprağa ait olmanın ve onu doğasıyla, kültürüyle korumanın önemini, öze dönüşü; verimliliği ve bereketi simgeleyen elma ağacıyla bütünleştirip iyiliği pekiştiren hikayemize bir araç yaptık. Müzik bu katmanların ifade edilmesinde güçlü bir unsur olarak kullanıldı. Çocuk yalnızlığından güç alabilir, nesnelere türlü anlamlar yükleyerek hayal kurarak geleceğini yaratabilir. Oyunumuzun kukla tasarımcısı Candan Seda Balaban’ın çok sevdiğim bir sözüyle bitiriyorum. “Hayali olmayanın, hayatı olmaz.”
Dramaturg Dilek Tekintaş: “Dijital dünyayla doğadan kopan çocuklara kendilerinde var olan potansiyeli hatırlatmak istedik.”
Kukla, kültürümüzde var olan en eski geleneksel anlatılardan biridir.
Çocuk dünyasında kukla, oyuncuya göre daha güçlü bir gerçeklik duygusu yaratabilir.
Çocuk “oyun” olarak algılandığı için özdeşlik kurarak kolaylıkla kavrayabilir. İzleme, koordinasyon becerisi sağladığı gibi izlenilirlik açısından bir perspektif duygusu da kazandırır. Jestlerle ifade edilen duygu tepkilerini algılama becerisini geliştirir.
Biz oyunumuzda kavramları kukla ile ifade etmeyi seçtik. Çocuğun dünyasına, yaratıcılığını harekete geçirecek sade bir hikâye ve sahnelemeyle ulaşmayı hedefledik. Dijital dünyayla doğadan kopan, özgürce yaratma duygusundan uzaklaşmış, kendi dünyasına teknoloji ile kapanma riskiyle karşılaşmış kuşağa, bir kız çocuğunun bir
oyuncaktan yola çıkarak sınırsız bir hayal gücüne ulaşmasıyla aslında kendisinde var olan potansiyeli hatırlatmak istedik. Çünkü çocuk bir dünyadır, duygusal ve bilişsel olarak çok hassas, duyarlı aynı derecede tertemizdir. Bu dünyanın en iyi kılavuzu aynı hassasiyetle üretilmiş sanat ürünleridir. Aktarılabilecek en rafine değerleri sadelikle ve içtenlikle bu dünyaya sunmak görevimizdir, aydınlık yarınlar, aydınlık nesiller için.
Kukla Tasarımcısının Gözüyle:
Kukla oyunları daha baştan bizleri bir hayalin kabulüne davet eder. “Şimdi size bir hikaye anlatacağız hem de cansız objelerle, var mısınız inanmaya” diye sorar. Bu kabul ile seyre başlayan çocuklar, seyirciler artık kendi hayal dünyalarının da kapılarını açmış ve oyuna katılmışlardır.
‘’At ‘’ oyununun kuklaları, masa kuklası tekniğine uygun olarak yapılmıştır. Bu teknikte yapılan kuklalar, hareket kabiliyeti çok geniş olduğundan çocuklar için birçok illüzyon yaratmaya elveren, seyir zevki yüksek bir kuklalardır. Bunun yanı sıra iki kişinin tek bir kuklayı beraber oynatırken sahnede var olma halleri, kuklacılar arasındaki uyum, harmoni ve konsantrasyon oyun metninden bağımsız olarak da seyircilere bir söz söylemektedir. Beraber yaratmak, bir amaç uğruna iş birliği yapmak, uyum içinde olmanın güzelliklerini göstermektedir.
OYUN KÜNYESİ:
Tiyatro Adı: Sahne Bazende
Oyun Adı: At
Oyunun Türü: Kukla Tiyatrosu
Proje Tasarım: Özlem Tokaslan
Öykü: Özlem Tokaslan-Dilek Tekintaş
Dramaturji: Dilek Tekintaş
Yönetmen: Özlem Tokaslan
Kukla ve Sahne Tasarımı: Candan Seda Balaban
Kukla Teknik Yönetmeni: Emre Saka
Özgün Müzik: Kurtuluş Cengiz
Işık Tasarım: Alev Topal
Masa Tasarım ve Realizatör: Serkan Kavurt
Teknik Sorumlu: Ra
Oyunun Süresi: 40 Dakika
SAHNE BAZENDE HAKKINDA:
Bazende seyirlik oyunda oyuncu, oynayıcı anlamında kullanılan bir kelimedir. Gölge ve seyirlik oyunlarda, geleneksel tiyatromuzda kadın ya da erkek oyuncuya “bazende” denir. Usta oyuncu Özlem Tokaslan tarafından kurulmuştur. Tiyatronun adını Türk Tiyatrosu’nun tecrübeli ve büyük ustalarından Zerrin Sümer koymuştur.
Sahne Bazende Anadolu’nun tarihsel ve kültürel mirasını kaynak alarak yarınlara taşımayı ve geleceğe köprü oluşturmayı misyon edinmiş bir tiyatrodur. Antik dönemden bugüne birikerek gelen tiyatro kültürünün yerel zenginliğinden; köy seyirlik oyunları, meddah, ortaoyunu gibi geleneksel türleri her yeri oyun alanı kılan özgür yapısıyla bugün yeniden araştırarak, bugünün seyircisine yorumlayarak sunmaktır.
Bu hedefle, tiyatromuza yeni metinler kazandırmak, gelenekseli evrensele bugünün dilini oluşturarak taşımak, sanatsal ve toplumsal belleği korumak, geliştirmektir.
Usta çırak ilişkisiyle aktarılan bir mirasın çağdaş ve çağcıl temsiliyetine katkıda bulunmak en önemli hedefidir.
KATILDIĞI FESTİVALLER
İLK OYUN:
25.10.2022 İstanbul Uluslararası Kukla Festivali
21-27.11.2022 1.Hatay Karagöz Kukla Festivali
02-10.12.2022 1. Tarsus Kukla Festivali
16.03.2023 Uluslararası Hadi POYRAZOĞLU Kukla ve Karagöz Festivali