Oyuncular Sendikası: “Covid-19 tedbirlerinin uygulanmasını ve sektör çalışanlarının aşılanmasını istemek yanlış değil”

editor

Oyuncular Sendikası, oyuncuların uzun çalışma koşullarında, işçi sağlığı iş güvenliği önlemlerinin yetersiz olduğu ortamlarda çalıştıklarına dikkat çekerek ‘2. Aşama Aşı Uygulama Grup Sıralaması’ sonrası sinema ve televizyon sektörü çalışanlarının aşılanması konusunda bir planlama yapılmasını, özel tiyatrolarda çalışan oyuncular ile teknik ve idari kadroların da aşı planlamasında gündeme alınmasını talep etti. Sendikanın açıklamasında “Ciddi bir halk sağlığı tehdidi oluşturan setler için standartlaşmış Covid-19 tedbirlerinin uygulanmasını ve önleyici bir tedbir olarak sektör çalışanlarının aşılanmasını istemek yanlış değildir” denildi.

Oyuncular Sendikası, son zamanlarda oyuncuların çalışma koşulları, Covid-19 pandemisi ve aşı ile ilgili yaptıkları kişisel açıklamaların, sektör gerçeğinden uzak ve önyargılı bir biçimde bağlamından koparıldığına dikkat çeken bir açıklama yayımladı. “Emir ve talimatlarla bir ücret karşılığı çalışan oyuncuların, başta ‘işçi olmak’ haklarının ihlal edildiğini, sosyal güvenceden ve sağlık hizmetinden yoksun, kelepçe sözleşmelerle anayasal hakları ihlal edilerek çalışan ve en sonunda yaşlılıkta yoksullukla mücadele eden yüzlerce oyuncu olduğunu yıllardır usanmadan her platformda dile getirdik, getiriyoruz” denilen açıklamada, sektör çalışanları, başta sendikalar olmak üzere meslek örgütlerinde örgütlenmeye ve mücadeleye güç vermeye davet edildi.

Güvenceli, sağlıklı ve güvenli işlerde çalışma hakkının, her yerde ve her koşulda evrensel bir işçi hakkı olduğuna vurgu yapan sendika, “Meslektaşlarımızı, kamu otoritelerini, dostlarımızı ve seyircilerimizi, konunun bütüne bakarak, bir meslek grubunun haklı taleplerini küçümseyip yalnızlaştırmak yerine bütünün bir parçası olarak görüp taleplerine sahip çıkmaya davet ediyoruz” çağrısında bulundu.

Oyuncular Sendikası’nın açıklaması şöyle:

“Son zamanlarda özellikle meslektaşlarımızın çalışma koşulları, Covid-19 pandemisi ve aşı ile ilgili yaptıkları kişisel açıklamaların, sektör gerçeğinden uzak ve önyargılı bir biçimde bağlamından koparıldığını görüyoruz.

Emir ve talimatlarla bir ücret karşılığı çalışan oyuncuların, başta ‘işçi olmak’ haklarının ihlal edildiğini, sosyal güvenceden ve sağlık hizmetinden yoksun, kelepçe sözleşmelerle anayasal hakları ihlal edilerek çalışan ve en sonunda yaşlılıkta yoksullukla mücadele eden yüzlerce oyuncu olduğunu yıllardır usanmadan her platformda dile getirdik, getiriyoruz.

Pandemi ile birlikte sektörün yapısal sorunları hepimizin suratına bir tokat gibi patladı. Sendika olarak tüm bu yapısal sorunlara karşı, haklarımız için bir arada durup örgütlenmeye çalışıyor ve tüm meslektaşlarımızı da bir kez daha, başta sendikalar olmak üzere meslek örgütlerinde örgütlenmeye ve bu mücadeleye güç vermeye davet ediyoruz.

Bilindiği gibi hayatın aklımıza gelebilecek her alanı bizler için iş yeri olabiliyor. Yoğun çalışmalarımız ve Çalışma Bakanlığı ile istişarelerimiz sonrası, 2015 yılında iş yerlerimiz Tehlike Sınıfları Yönetmeliği’ne göre Az Tehlikeli Sınıftan Tehlikeli Sınıfına alındı. Yani yaptığımız iş tehlikeli ve kendine has riskleri var.

Sektördeki uzun çalışma süreleri ve işçi sağlığı iş güvenliği önlemlerinin yetersiz olduğu ortamlarda çalışan oyuncular, bugün Covid-19 pandemisi nedeniyle işin doğası gereği çalışırken maske de takamamaktadır. Kalabalık ekipler halinde, bebeklerden yetişkinlere kadar pek çok risk grubundan insanın iç içe çalıştığı ve ciddi bir halk sağlığı tehdidi oluşturan setler için standartlaşmış Covid-19 tedbirlerinin uygulanmasını ve önleyici bir tedbir olarak sektör çalışanlarının aşılanmasını istemek yanlış değildir.

Sağlık çalışanları, kolluk kuvvetleri, eğitim emekçileri, kronik hastalığı olanlar ile taşımacılık ve gıda sektörünün aşılanmasının tamamlanması ile içinde bulunduğumuz ‘2. Aşama Aşı Uygulama Grup Sıralaması’ sonrası, çalışan sayısı hesaplandığında, hacmi diğer sektörlere nazaran oldukça küçük kalacak olan sektörün aşılanması konusunda bir planlama yapılması gerektiğine inanıyoruz.

Üstelik bu talebi genişleterek fiilen durmuş olan sahneler alanı için de dile getirilmesini; özel tiyatrolarda çalışan oyuncular, teknik ve idari kadroların da aşı planlamasında gündeme alınması gerektiğini eklemek istiyoruz.

Yine değinmek istediğimiz bir diğer husus da oyuncuların çalışma koşulları ile ilgili dile getirdikleri her olumsuzlukta aldıkları ücretlerin mevzubahis edilmesidir. Bu anlayış; aldıkları ücretten bağımsız olarak Anayasal güvence altındaki çalışma haklarını talep eden oyuncuların, bu haklarını görmezden gelmek demektir. ‘Yüksek ücrete çalışıyorsa hakkı hukuku olmasın!’ demektir. Üstelik kamuoyunda aldıkları yüksek ücretler dile getirilen oyuncular, sektörün %5’ini dahi temsil etmemektedir.  Günlük yevmiyeler ile kelepçe sözleşmeler, ağır cezai yaptırımlar ve sosyal güvenceden yoksun çalışan yüzlerce meslektaşımızın haklı talepleri bu ısrarlı önyargılar ve mesleğin itibarsızlaştırılması ile zarar görmektedir. Oysa güvenceli, sağlıklı ve güvenli işlerde çalışma hakkı, her yerde ve her koşulda evrensel bir işçi hakkıdır. Keyfiyete göre yorumlanması ve bağlamından koparılması mümkün değildir.

Bu nedenle kamuoyu nezdinde bir kez daha meslektaşlarımızı, kamu otoritelerini, dostlarımızı ve seyircilerimizi, konunun bütüne bakarak, bir meslek grubunun haklı taleplerini küçümseyip yalnızlaştırmak yerine bütünün bir parçası olarak görüp taleplerine sahip çıkmaya davet ediyoruz. ”

Kaynak: https://www.kulturservisi.com/p/oyuncular-sendikasi-covid-19-tedbirlerinin-uygulanmasini-ve-sektor-calisanlarinin-asilanmasini-istemek-yanlis-degil/

0

Benzer Yazılar

Bu web sitesi size daha iyi bir performans sunmak için cookie kullanmaktadır. kabul edin Devamını Oku