Odunpazarı Belediye Tiyatrosu Ethos Uluslararası Tiyatro Festivalinde

editor
2,6K Okunma

Odunpazarı Belediye Tiyatrosu, tek kişilik oyunu “İkinci Dereceden İşsizlik Yanığı” ile Ethos Uluslararası Tiyatro Festivali’ne katıldı. Konuyla ilgili Odunpazarı Belediye Tiyatrosu’ndan Ömer Burak Ünal ile yapılan söyleşiyi okurlarımızla paylaşıyoruz.

***

Bilenler bilir, Ankara’da tam 13 yıldır düzenli olarak gerçekleşen bir uluslararası festival var. ETHOS Uluslararası Tiyatro Festivalinden bahsediyorum. Festivalin bu sene ki yoğunluklu teması “biyografi” üzerineydi. Bu sene 13.sü gerçekleşen festival süresi boyunca yurt içinde ve yurt dışından gelen 32 farklı oyun izleyicisi ile buluştu.

 “İKİNCİ DERECEDEN İŞSİZLİK YANIĞI “ : BİR KARA MİZAH TİYATROSU

Ne umutlarla, hayallerle bitirilen okullar, akademiler ve akabinde iş bulamama hezimeti.  İşsiz bir gencin askerden döndükten sonra iş bulma çabasını ve bu çabanın nasıl ağır bir travmaya dönüşüne şahitlik ediyorsunuz. Karakterin iş arama süreci ise tam bir cehennem ateşi. Kahramanımız krizi yönetmek için önce başvuru hazırlamaya başlıyor, sonra bekleme, sonra da hüsranla özdeş iş görüşmeleri. Alakasız pozisyonlara başvuran işsizleri birbirine kırdırdığı görüşmelerle ve bel bağladığı ‘biz size döneceğiz’ cevaplarıyla kaçınılmaz sona ulaşıyor.  Kara komedi türünde ve tek perde üzerinden 70 dakika boyunca soluksuz bir şekilde akan oyunu izlerken bir yandan gülecek ama öte yandan da içiniz sızlayacak.  Oyuncu Ömer Burak Ünal’ın harika performansıyla, sıkılmadan izleyebileceğiniz fevkalade bir oyun. Ali Cüneyt Kılcıoğlu’nun kaleme aldığı oyunun yönetmen koltuğunda Atilla Savumlu görüyoruz. Projedenin Yönetmen Yardımcısı Büşra Aslan ve  Sahne Tasarımını Anıl Ateş Işık gerçekleştiriyor.

Ömer Burak Ünal, aslen Ankaralı ve 1985 doğumlu…İstanbul Müjdat Gezen Sanat Merkezi Konservatuar Tiyatro bölümünden mezun… O’nu dinliyoruz:

  • “Dört yıldır Odunpazarı Belediye Tiyatrosu’nda yönetmenlik, oyunculuk ve eğitmenlik yapıyorum. Bu anlamda kendimi biraz şanslı hissediyorum çünkü Belediye Tiyatrosu’na başladığım sene Konservatuvar’dan da sahne hocam olan Ayşen Gruda ile 1.5 sene çalışma fırsatım oldu. Tiyatronun süpervizörüydü Ayşen Hoca, ışıklar içinde uyusun çok şey kattı, çok şey öğretti.”  

 Oyuncu olmaya nasıl karar verdin?

  • “Oyunculuk fikri küçüklükten gelen bir şey değildi pek.  Ufak tefek lise yıllarımda başladım. Eşit ağırlıkçıydım ama pek de sevdiğim, ilgilendiğim bir bölüm değildi açıkçası. Herkeste olduğu gibi galiba biraz benden sayısal sevmeme durumu var. Durum böyle olunca haliyle sayısal derslerden özellikle geometri dersinden kendimi kurtarmak için okulda ki tiyatro koluna dâhil oldum bir şekilde. Liseden sonra Ankara’da birkaç özel tiyatroda amatör anlamda bulundum sonra konservatuvar sınavlarına hazırladım, kazandım ve okul dolayısıyla İstanbul’a yerleştim. Okul bittikten sonra İstanbul’da bir farklı tiyatrolarda bir süre oyunculuk yaptım ve ardından Eskişehir’e geldim. Kısacası 12 yıldır oyunculuk yapıyorum yani daha doğrusu tiyatroyla her anlamada ilgileniyorum.”  

Tek kişilik oyun fikri nasıl gelişti?

  • “Aslında Odunpazarı Belediye Tiyatrosu olarak bir repertuar tiyatrosuyuz fakat 14 yıllık geçmişinde hiç tek kişilik oyun yapılmamış, elbette bu düşünceden birazda seyirci göz önüne alınarak uzak durulmuş. Fakat bu sezon ben böyle bir teklifte bulundum, haliyle son yıllarda tek kişilik revaçta olmasını göz önüne alarak. Aklımda ki ilk oyun Nihayet Bitti’yi yapmaktı ama daha sonra Ankara’da Erhan hoca ile (Erhan Gökgücü) yaptığım bir görüşmeden sonra bu projeden vazgeçtim ve bana “ikinci Dereceden İşsizlik Yanığı” oyunundan bahsetti.”
  • “Tiyatroda arkadaşlarla proje üzerine oturup konuştuk, tartıştık ve yapmaya karar verdik. Ayrıca bu anlamda bende kendimi tek başıma seyirci karşısında görmekte istedim elbet. Hata yaptığınız da sizi kurtarabilecek bir partneriniz yok,  tek başınasınız. Kendi kendinize her anlamada yetebilmeniz gerekiyor. Düşünsenize oyun akışı esnasında seyircinin karşısında bir an tırak geldiğini, korkunç. İşte bu yüzden bütün duyguları, bütün akışı, replikleri dingin bir kafayla seyirciye doğru olarak aktarmanız gereken bir iş tek kişilik oyun. Bu da bir yerde zor bir şey, hele ki bu oyunun biraz fazla tamperamanlı olduğunu göz önüne aldığımızda işler biraz daha zorlaşıyor. ”

Peki, prova süreci??

  • “Aslında bir çırpıda geçti desem yeridir ama verimli bir süreçti. Ayrıca oyunumuzun yazarı Ali Cüneyt Kılcıoğu şahane bir metin yazmış. Gerçekten bir oyuncunun oynarken başından sonuna kadar zevk alarak oynayacağı bir metin. Bunun yanı sıra bir oyuncunun hamuruyla çok fazla uğraşmasını olanak sağlayan bir yapıya da sahip.  Yani bir lokomotif karakterimiz var, işsiz bir genç ama bunun yanında karakterlerin olay örgüsünü anlattığı esnada canlandırdığı yaklaşık 15-16 farklı tip ya da karakter görünümlü tipler var oyunda. Bu da bir oyuncunun mesleki anlamda kendi sınırlarını zorlaması demek oluyor.” 
  • “Tiyatro sizinde çok iyi bildiğiniz gibi bir ekip işi, bu anlamda oyunun mutfağında görev alan ekip arkadaşlarım ve gerekse yönetmenimizle 40 günlük prova süreci boyunca komplike ve ummalı bir çalışmamız oldu. Akabinde de 10 Ocak’ta prömiyer yaptık ve önümüzde ki sezonda oynamaya devam edecek.  Eskişehir birçok mecrada olduğu gibi sanatsal faaliyetler anlamımda da oldukça fazla potansiyeli olan bir kent ve proje özelinde de umduğumuz gibi de oldu yani seyircinin benimsediği bir iş oldu.”

Oyun daha önce Ankara’da sahnelendi mi? 

  • “Oyun İstanbul Devlet Tiyatrosu tarafından ilk defa sahnelendi, bu sezonda biz repertuvarımıza aldık, yani sanırım Türkiye’de oyunu ikinci defa Odunpazarı Belediye Tiyatrosu sahneledi. Ama Ankara seyircisi ile  daha önce buluştuğuna dair net bir bilgim yok.

Ankara seyircisi oyunu nasıl buldu sence?

  • “Benim tiyatro ile tanışmam burada oldu. Yani bir süre Ankara’da tiyatro yaptığım için mi öyle düşünüyorum bilmiyorum, fakat burada daha farklı bir seyirci kesmi var. Yani tiyatroya düzenli olarak giden ve takip eden insanların olduğu bir kent burası. Bu noktada ETHOS Uluslararası Tiyatro Festivali’ni düzenleyen ve emeği geçen insanlar da aslında zor ama taktir edilecek bir işin altına imza atıyorlar.”

Benzer Yazılar

Bu web sitesi size daha iyi bir performans sunmak için cookie kullanmaktadır. kabul edin Devamını Oku