İstanbul’un onlarca semti vardır. Bu semtlerden insanlar gelir geçer. Kimi insanlar adeta o semtle özdeşleşirler. O semtin adı anıldığında akla ilk olarak o isimlerden biri gelir.
İstanbul’un Üsküdar’ında da Salacak denince ilk akla gelen isimlerden biri de oyuncu Ferhat Karaçak olur.
50 yıl önce. Henüz Üsküdar- Harem yolu yokken, sahil kayalıklarla kaplıyken, Kız Kulesi’nin arkasında çılgın bir kayık dolaşır. İçinde birkaç genç yarı çiğ, yarı pişmiş balıkları gövdeye indirmekte bir yandan da ucuz “Güzel Marmara” şarabını yudumlamaktadırlar.
Kimdir bunlar? O semtin amatör tiyatrocuları. Üsküdar Halkevi Tiyatrosu oyuncuları.
İmrahor camiinin az yukarısında tarihi bir yapının içinde oyunlar oynamaktadırlar.
Üsküdar Halkevi Tiyatrosu oyuncuları 70’li yılların başında Ümit Denizer ve Turgut Denizer’den tiyatroyu ve oyunculuk sanatının kurallarını, inceliklerini öğrenmişler.
Provaya saatinde gelen, ezberini eksiksiz yapan, tiyatronun temizliğinden, dekorundan, kostümünden, ışık düzenine kadar her yanından anlayan ve yaratan oyunculardı bunlar.
Önceleri Anadolu Çocuk Oyunları ( AÇOK) ile oyunlar üretmişler. Ardından Üsküdar Halkevi sahnesinde oyunlar sergilemeye koyulmuşlar.
Oyuncu Ferhat Karaçak bu oyuncular içinde öne çıkanlardan biri. Kendine özgü bir oyunculuk üslubu geliştirmişti. Dekor yapımında olağanüstü yaratıcı düşünceleri vardı. Kollektif rejiye çok yatkındı.
Üsküdar Halkevi Tiyatrosu, kendi metnini doğaçlamalarla yaratan, içinde birbirinden yetenekli oyuncuların yer aldığı bir topluluktu.
1977 yılında sahnelenen “Görünen Köy Kılavuz İstemez” oyunu Üsküdar’da büyük ilgi gördü. Ferhat Karaçak oyunda birbirinden ilginç oyun figürleri yaratıyordu.
Oyun Üsküdar’da yoğun bir izleyici ile buluşmaya başlayınca Üsküdar’ı kana bulamak isteyen ırkçı, faşist çevreler Ferhat Karaçak’ın sahnesini bombaladılar. Ancak Ferhat Karaçak ve arkadaşları geri adım atmadı.
Üçüncü bomba patladığında Halkevi’nde ne sahne kalmıştı, ne dekorlar ne de ışıklar.
Oyuna devam etmek üzere Halkevi ekibi yeniden hareketlenirken bombayı koyan çevreler, bu kez ekipten bir oyuncuyu Aziz Çolak’ı kurşunlayarak öldürdüler. Bir süre sonra da Halkevi binası bir daha açılmamak üzere güvenlik güçleri tarafından kapatıldı.
Ferhat bir süre tiyatrodan uzak kaldı ama bu kez sinema alanında oyunculuğunu sürdürdü.
Bir dolu film ve dizide rol aldı.
2006 yılında Ömer Uğur’un “Eve Dönüş” filmi, Ferhat’ın oyunculuğunu büyük başarıyla sergilediği bir çalışma oldu. Oyuncu Sabahattin Mutluer, Ali Kırkar ve Atilla Ç. Atilla ile dörtlü bir polis grubunu oynayan Ferhat Karaçak , karakterini büyük bir başarıyla yorumladı.
Ferhat Karaçak’ın bir başka ilginç ekran serüveni de TRT de gösterilen “İpsiz Recep” dizisi oldu. Dizide “İpsiz Recep”in yakın bir arkadaşını oynayan Ferhat ilk çekim günü, başrolü oynayan Kadir İnanır’la karşılaştı. İnanır, büyük bir heyecanla Ferhat’a oyunculuk konusunda bilgiler anlatmaya koyuldu. Ferhat hiçbir tepki göstermeden sessizce onu dinliyordu. Ferhat’ın oyunculuk serüvenini bilen setten birileri müdahale edecek oldu. Ferhat asla izin vermedi. Kadir İnanır anlatacaklarını bitirdi. Çekim başladı. İnanır ilk plan bittiğinde Ferhat’ı kutladı ve çok iyi oynadığı söyledi. Ferhat ince bir gülümseyişle sordu: “Ne dersin abi? Ben bu işten ekmek yer miyim?”
Ferhat 2012 yılında yeniden tiyatroya döndü. Ferah Tiyatrosu’nda “Aşkın Gözyaşları / Tebrizli Şems” oyununu Murat Sarı’nın rejisiyle sahneledi . Oyunda Ferhat, özellikle Ateşbaz rolünde çok başarılı bir yorum sergiledi.
Son yıllardaki oyun sergilemelerinden biri de AÇOK topluluğundan oyun arkadaşı Serdar Dinçel ile oldu. “Aş Bunları Gençleşirsin” oyunu evsiz kalmış iki insanın bir parktaki gecesini anlatan, izleyici de güzel tadlar bırakan bir gösteri oldu.
Son oyun çalışmasını yine Ferah Tiyatrosu’nda yaptı. Hakan Güneri’nin sergilediği Sinan Yağmur’un “Yunus Emre” oyununda Taptuk Emre dergahında bir dervişi büyük bir başarıyla sergiledi.
Ferhat Karaçak 50 yıl süren oyunculuk serüveninde her girdiği toplulukta unutulmaz dostluklar ve sanatsal paylaşımlar gerçekleştirdi. 2 Temmuz 2023 günü onu uğurlamaya gelenler arasında 1977’de Anadolu Lisesi’nde birlikte oyun ürettiği öğrencisi de vardı, AÇOK da birlikte çocuk tiyatrosu yaptığı dostları da Üsküdar Salacak’da günlerini geçirdiği arkadaşları da.
Ferhat Karaçak anılarıyla tüm dostlarının yüreğinde varlığını sürdürecek…
