Kumbaracı50’nin 9 – 19 Kasım haftası programı açıklandı. Program şöyle:
“Senin hatan. Uçursaydın şarkılarını. Kim dedi sana, kalbinde zapt et, diye.” İşgal altındaki İstanbul’da, bir zamanların şöhretli şairesi Şehvar Hanım’ın yalnız hayatı, bir ziyaretle değişir. Eski hizmetçisi Sabriye onu yoklamaya gelmiştir, üstelik yanında anılar, hikayeler, insanlar, şiirler, şarkılar, en çok da şarkılar vardır.” Yazan ve Yöneten: Burçak Çöllü Oynayanlar: Ayşegül Uraz,Gülhan Kadim |
|
Gaye Boralıoğlu’nun; “Mübarek Kadınlar” ve “Hepsi Hikaye” öykü kitaplarından 4 hikayeyi İsmail Sağır oyunlaştırdı. Her gün; Sirkeci garından trene binen “Mi Hatice”nin hikayesini anlatmaya başlayan üç anlatıcı, Hatice’nin hikayesiyle iç içe geçen 3 farklı kadının daha hikayesini aktarır. Hikayelerin hepsi Menekşe istasyonunda son bulur. Yazar: Gaye Boralıoğlu Oynayanlar: Ayşegül Uraz, Gülhan Kadim, Sinem Öcalır |
|
Bir mahalleden yola çıkılarak yazılmış ‘Tek Kullanımlık Hikaye’ oyununda, merceği kendimize de tutarak, kişisel kayıplardan gezegenin kaybına varan bir yolculuğu kara komik bir yerden anlatıyoruz. Melih, Cevdet ve Orhan; kendi dertlerine Dünya gezegeninin derdini de eklerler. Anlatmaya değer buldukları ortak hikayelerini bizimle paylaşırlar, belki herkesin bir umudu olur diye… Yazan: Volkan Çıkıntoğlu |
|
William Shakespeare’in; aşkla, sihirle, doğayla, insanla ve perilerle dolu komedisi “Yaz Gecesi Rüyası”, Can Doğan’ın çevirisiyle ve bir Kumbaracı50 uyarlamasıyla seyirciyle buluşuyor. Aşkı gördüğü yerde aklı karışan gecelerin perisi Puck, “o” yaz gecesi dönümünde sebep olduğu her şeyi tekrar tekrar anlatmaya mecburdur. İbretlik nefis bir masal belki, ya da kocaman şahane bir yalan, hatta belki de ayarı bozuk müthiş bir rüya… Kim bilir? Cupid’in yayını alıp kaçan bir periden her şey beklenir. Siz istediğiniz yerden dinleyin, yeter ki aşkın peşinden gidiverin. Yazan: W. Shakespeare |
|
Duvara yazıyor; “Beklemek, ateşten daha yakıcı” Yazan: Volkan Çıkıntoğlu |
|
”İlk kadehimi her zamanki gibi tüm yenilmişlere ve susturulmuşlara kaldırıyorum. Onlar sustu, ama biz onları hala duyuyoruz ve gölgelerde hikayelerini fısıldıyoruz.” Çember’in Anası, yenilmişlere ve susturulmuşlara adanmış tuhaf bir hikaye. Babil’de kendini kraliçe ilan eden ve Çember adını verdiği yeraltı gettosunda neşeyle hüküm süren Semiramis, Babil Kulesi’nin yıkıldığı gece Çember’de saklanarak halkını ve ailesini koruyabileceğini düşünmektedir. Fakat Semiramis için esas tehlike yıkılan Babil Kulesi değil, yüzleşilmemiş günahlardır. Yazan / Yöneten: Burçak Çöllü |
|
“Şimdi seninle bir odanın içinde yalnız ikimiz varmışız gibi konuşacağım ama herkes bizi duyacak.” Yazan: İbrahim Arıcı Oynayan: İbrahim Arıcı |
|