Kumbaracı50’nin 22 Kasım – 3 Aralık haftası programı açıklandı. Program şöyle:
|
Haydi gel birlikte hayal kuralım. Söz ve müziğin kavşağında bir rüya paylaşalım. Masal gecemizin teması: “Rüyalar Anlatılmaz”. Judith Malika Liberman / Anlatıcı |
|
Herkes Yolunda, tiyatro, dans ve performans alanında çeşitli projelerde yer alan ve kendi projelerini de üreten sanatçının yazıp yönettiği ve aynı zamanda oynadığı ilk oyundur. Özgün ses tasarımının ve oyuncu bedeninin fiziksel sınırlarını araştırmaya yönelik düzenlenen hareketlerin merkezde olduğu bir hikâye anlatıcılığı biçimi kullanılarak oyunun masalsı dünyası kurulmaktadır. Oyuncunun, hareket ritmi, zaman, mekân ve seyirci ile kurduğu ilişki sahnede, karaktere özgü olan “oyunsu” tavrı yaratmaktadır. Karakterin; kent, sokak ve kadın-erkek ilişkilerine dair meseleleri ile kurduğu ilişki direkt, alaycı ve sorgulayıcı bir tavır üzerinden gerçekleşmektedir. *Sanatçı, Sevgi Soysal’ın Tutkulu Perçem ve Tezer Özlü’nün Yeniden Akdeniz adlı öykülerinden ilham alarak yola çıkmıştır. Yazan, Proje Tasarım, Oynayan: Meltem Gürlevik |
|
Şehrin “hüzünlü” ve “tuhaf” tarihinin bir derlemesi olan Reşat Ekrem Koçu’nun İstanbul Ansiklopedisi’nde Osmanlı İstanbul’unun müziğiyle de karşılaşılıyor. Çağlar Fidan ansiklopedide yer alan eski İstanbul şarkılarının notalarından, Galata “batakhaneleri”nde sahne alan ve geç Osmanlı İstanbul’unun ayak takımı arasında meşhur olan Şamram ve Peruz Hanımlar gibi kadın şarkıcıların kantolarından ve şehrin çalgılı kahvehanelerini kendilerine mesken edinmiş tulumbacıların müzikal zevklerinden bir seçki sunacak. Müzisyen: Çağlar Fidan |
|
Deli Kadın Hikâyeleri, aklın kıyısında gezinen, kadınlıklarını bir lanet gibi sırtlarında taşıyan, hepsi “kaybetmeye” yazgılı, içe işleyen yalnızlıklarıyla kalp burkan hayatları, varoluş kâbuslarını anlatan Mine Söğüt imzalı bir eser. Tiyatro uyarlamasını Meryem Şahin’in kaleme aldığı yorumlamada, oyuncu bir kadının kitaptaki hikâyeleri bir tiyatro oyunu olarak prova aşamasında yaşarken, içselleştirdiği yalnızlığıyla yüz yüze gelmesinin acıklı parodisini izleriz. Her biri unutulmayacak delilik hikâyeleri, her biri unutulmayacak sahnelerle farklı bir anlatı, karanlık bir komedi… Yazan: Meryem Şahin |
|
Sirkeci’den Halkalı’ya banliyo hattı boyunca yer alan duraklarda, bir kadından diğerine atlayan, birbirinin içine geçen kara komedi hikayeler. Birisi, kocası Mükerrem Bey’le ilgili bitmeyen çeşitli fanteziler kurar, diğeri sırtında ulaşamadığı bir kaşıntıyı kaşıyacak birini bulmak için bir sürü kapı çalar, diğeri de yazdığı senaryonun beğenilmesi için mutlu bir son bulmak zorundadır fakat her seferinde hayatın gerçeklerine çarpar. Bu üç kadın, aynı trendeki Hatice’nin hikayesini de birlikte anlatır. Hikayelerin hepsi Menekşe istasyonunda son bulur. Gaye Boralıoğlu’nun; “Mübarek Kadınlar” ve “Hepsi Hikaye” öykü kitaplarından 4 hikayeyi İsmail Sağır oyunlaştırdı. Yazar: Gaye Boralıoğlu Oynayanlar: Ayşegül Uraz, Gülhan Kadim, Sinem Öcalır |
|
Matrak, dinamik ve sımsıcak bir oyun. Hikaye iklim krizinden yola çıkarak dallanıp budaklanıyor. Melih, Cevdet ve Orhan’ın kendi hikayelerinin de iç içe geçtiği, üç kişinin oynadığı çok kalabalık bir oyun. Oyun başlar başlamaz seyirci kendini o çok bildiği mahallelerden birinin içinde buluyor. Melih, Cevdet ve Orhan kendi dertlerine Dünya gezegeninin de derdini eklediğinde ortaya çıkan kaos oyun boyunca devam ediyor. Yazan: Volkan Çıkıntoğlu |
|
Çağdaş bir mitoloji, şiirsel bir sahne rüyası… Proje Tasarımı/Yönetmen: Mirza Metin |
|
İstanbul’un farklı iki zamanında yaşanan sokağa çıkma yasağı günleri… İçinde ruhların, kalplerin durmadan yer değiştirdiği Çamlıca’da bir evin salonu…Komik ve içli bir ailenin, demansın bulanıklığı içinde bir zamandan bir başka zamana zıplayan, bir kaç nesillik hikayesi… Elden ele dolaşan bir avuç fındığın dem tuttuğu, hafızanın zamanı parçaladığı, her bir parçanın tekrar tekrar çağırıldığı, nihayetinde her ihtimalin mümkün olduğu buluşmalar…Ve bu buluşmalara eşlik eden bir terennüm… “Söylenecek şey bazen öyle bir raddeye ulaşır ki fındığım, hangi kelimeyi koysan kifayetsiz kalır, işte orada şarkıya terennüm girer.” Yazan: Firuze Engin Oynayanlar: İpek Türktan, Tolga İskit |
|
Kasım KonuklarıBaran / Apartman Sahne |
|