Kumbaracı50’nin 16 – 30 Kasım haftası programı açıklandı. Program şöyle:
|
Duvara yazıyor; “Beklemek, ateşten daha yakıcı” Yazan: Volkan Çıkıntoğlu |
|
”İlk kadehimi her zamanki gibi tüm yenilmişlere ve susturulmuşlara kaldırıyorum. Onlar sustu, ama biz onları hala duyuyoruz ve gölgelerde hikayelerini fısıldıyoruz.” Çember’in Anası, yenilmişlere ve susturulmuşlara adanmış tuhaf bir hikaye. Babil’de kendini kraliçe ilan eden ve Çember adını verdiği yeraltı gettosunda neşeyle hüküm süren Semiramis, Babil Kulesi’nin yıkıldığı gece Çember’de saklanarak halkını ve ailesini koruyabileceğini düşünmektedir. Fakat Semiramis için esas tehlike yıkılan Babil Kulesi değil, yüzleşilmemiş günahlardır. Yazan / Yöneten: Burçak Çöllü |
|
“Şimdi seninle bir odanın içinde yalnız ikimiz varmışız gibi konuşacağım ama herkes bizi duyacak.” Yazan: İbrahim Arıcı Oynayan: İbrahim Arıcı |
|
William Shakespeare’in; aşkla, sihirle, doğayla, insanla ve perilerle dolu komedisi “Yaz Gecesi Rüyası”, Can Doğan’ın çevirisiyle ve bir Kumbaracı50 uyarlamasıyla seyirciyle buluşuyor. Aşkı gördüğü yerde aklı karışan gecelerin perisi Puck, “o” yaz gecesi dönümünde sebep olduğu her şeyi tekrar tekrar anlatmaya mecburdur. İbretlik nefis bir masal belki, ya da kocaman şahane bir yalan, hatta belki de ayarı bozuk müthiş bir rüya… Kim bilir? Cupid’in yayını alıp kaçan bir periden her şey beklenir. Siz istediğiniz yerden dinleyin, yeter ki aşkın peşinden gidiverin. Yazan: W. Shakespeare |
|
Bir mahalleden yola çıkılarak yazılmış ‘Tek Kullanımlık Hikaye’ oyununda, merceği kendimize de tutarak, kişisel kayıplardan gezegenin kaybına varan bir yolculuğu kara komik bir yerden anlatıyoruz. Melih, Cevdet ve Orhan; kendi dertlerine Dünya gezegeninin derdini de eklerler. Anlatmaya değer buldukları ortak hikayelerini bizimle paylaşırlar, belki herkesin bir umudu olur diye… Yazan: Volkan Çıkıntoğlu |
|
Oğuz Atay’ın “Korkuyu Beklerken” adlı eserindeki “Demiryolu Hikayecileri”, “Unutulan” ve “Beyaz Mantolu Adam” hikayelerini, Yiğit Sertdemir sahneye uyarladı ve yönetti. Terk edilmiş bir demiryolu istasyonunda, seyyar hikaye satıcılığı yapan üç kişinin hikayesini; geriye kalan son kişi seyirciye aktarıyor. Unutulan ve Beyaz Mantolu adam hikayeleri ise, kalan son kişinin hikayesine eşlik ediyor. Oğuz Atay’ın; edebi zekası ve ironik dili aracılığıyla okuyucusu ile kurduğu yalın ilişkiyi; sahne üzerinde koruyarak, aynı izlekle hikayeleri seyirciyle paylaşacağımız bir yolculuğa çıkıyoruz. Yazar: Oğuz Atay Oynayan: |
|