Kumbaracı50’nin 15 Ekim – 3 Kasım haftası programı açıklandı. Program şöyle:
Kumbaracı50’nin doğum gününü 31 Ekim’de hep birlikte kutluyoruz!Doğum günümüz 2 Kasım’da olsa da bazı program çakışmaları nedeniyle 31 Ekim akşamı kutlamaya karar verdik. Ekim ayını doğum günü sürpriziyle kapatıyoruz. |
Kumbaracı 5014 Yaşında!Bu özel günü kutlamak için Yiğit Sertdemir ve Burçak Çöllü, Altıdan Sonra Tiyatro/Kumbaracı50 tarafından sahnelenmiş oyunların şarkılarından oluşan bir repertuar hazırladılar. Murat Kapu’nun sunacağı bu heyecanlı gecede izleyiciler arasında duayen tiyatroculardan, Gayr-i İhtiyari Türk Tiyatro Tarihi uzmanı Süheyla Hanım (İpek Türktan) da olacak. Müzisyen: Burçak Çöllü |
|
*Sanatçı, Sevgi Soysal’ın Tutkulu Perçem ve Tezer Özlü’nün Yeniden Akdeniz adlı öykülerinden ilham alarak yola çıkmıştır. “Herkes gitti. Yazan, Proje Tasarım: Meltem Gürlevik |
|
William Shakespeare’in; aşkla, sihirle, doğayla, insanla ve perilerle dolu komedisi “Yaz Gecesi Rüyası”, Can Doğan’ın çevirisiyle ve bir Kumbaracı50 uyarlamasıyla seyirciyle buluşuyor. Aşkı gördüğü yerde aklı karışan gecelerin perisi Puck, “o” yaz gecesi dönümünde sebep olduğu her şeyi tekrar tekrar anlatmaya mecburdur. İbretlik nefis bir masal belki, ya da kocaman şahane bir yalan, hatta belki de ayarı bozuk müthiş bir rüya… Kim bilir? Cupid’in yayını alıp kaçan bir periden her şey beklenir. Siz istediğiniz yerden dinleyin, yeter ki aşkın peşinden gidiverin. Yazan: William Shakespeare Oynayanlar: Burcu Özhızalan, Ceyda Akel, Gizem Akdoğan, Gülhan Kadim, Sercan Gülbahar, Tuğra Can Bıçak, Yeşim Sarı |
|
Haydi gel birlikte hayal kuralım. Söz ve müziğin kavşağında bir rüya paylaşalım. Masal gecemizin teması: “Rüyalar Anlatılmaz”. |
|
İstanbul’un farklı iki zamanında yaşanan sokağa çıkma yasağı günleri… İçinde ruhların, kalplerin durmadan yer değiştirdiği Çamlıca’da bir evin salonu…Komik ve içli bir ailenin, demansın bulanıklığı içinde bir zamandan bir başka zamana zıplayan, bir kaç nesillik hikayesi… Elden ele dolaşan bir avuç fındığın dem tuttuğu, hafızanın zamanı parçaladığı, her bir parçanın tekrar tekrar çağırıldığı, nihayetinde her ihtimalin mümkün olduğu buluşmalar…Ve bu buluşmalara eşlik eden bir terennüm… “Söylenecek şey bazen öyle bir raddeye ulaşır ki fındığım, hangi kelimeyi koysan kifayetsiz kalır, işte orada şarkıya terennüm girer.” Yazan: Firuze Engin |
|
Meursault bu oyunda ilk ve son kez başından geçenlerin öyküsünü anlatıyor: Var oluşuna kast edenlerin öyküsünü… Cinayet işlediği için değil ama annesinin cenazesinde sütlü kahve ve sigara içtiği için; üstelik bu ahlak dışı tavrını utanmazca kabul ettiği için idama mahkûm edilen Meursault’nun hapsedildiği hücrelerin sonuncusundayız… Birkaç gün önce Fransız milleti adına verilmiş bir kararla bir iki saat sonra devasa bir meydanda ibret-i âlem için kafası kesilecek olan Meursault’nun son dakikalarına tanıklık edeceğiz… Biz, karar açıklanırken duruşmada ayağa kalkması istenen seyirciler son kez onun karşısındayız. Yazan: Albert Camus Oynayan: Emrah Aytemur |
|
EKİM konuklarıYabancı / Sisifos Tiyatro |
|