Ekonomik kriz gençleri sanattan uzaklaştırırken, toplumun geleceği için de kaygı yaratıyor. Sosyolog Mutluer, “Özgürlükleri savunmak yerine iktidarların politikalarına itaat eden bir toplum yetişiyor” dedi.
Birgün gazetesinden Işıl Çalışkan’ın haberini aktarıyoruz:
Derinleşen ekonomik kriz, sadece cepleri değil, kültürümüzü de yoksullaştırıyor. Gençlerin hem kendini geliştirme fırsatı bulup hem de sosyalleşebileceği konser, tiyatro, sinema etkinlikleri ülkemizde uzun bir süredir lüks. Toplumun sosyal dokusunu güçlendiren, insanları bir araya getiren ve toplumsal bilincin gelişmesine katkıda bulunan önemli bir unsur olan sanatsal etkinlikler, gençlerin erişiminden uzaklaşıyor. Peki gençler sanatsal etkinliklere hangi sıklıkta erişebiliyor? Sosyo-ekonomik koşullar gençleri nasıl etkiliyor? Sanattan uzak yetişen bir nesil nasıl toplumsal sonuçlar doğuracak?
Gençler sevdiği bir müzisyenin konserine gidebilmek için aylarca para biriktirmek zorunda kaldıklarını ifade ediyor. Artan yaşam maliyetleri, gençlerin sanatla iç içe olma hayallerini suya düşürürken, toplumun geleceği için de büyük ölçüde kaygı yaratıyor.
Ege Üniversitesi Devlet Türk Müziği Konservatuarı’nda Türk Halk Müziği öğrencisi İbrahim Mert Uludağ, ODTÜ Gıda Mühendisliği öğrencisi Zeynep Şatır ve Leipzig Üniversitesi, Çoklu Sekülerlikler Çalışma Grubu’ndan Dr. Nil Mutluer anlattı.
GENÇLERİN İNADI GELECEĞİ KURTARIR
ODTÜ Gıda Mühendisliği öğrencisi Zeynep Şatır, gençlerin temel ihtiyaçlarına erişiminin engellendiğini bu durumun gençleri okurken çalışmak zorunda bıraktığını dolayısıyla kültür-sanat etkinliklerine erişimi neredeyse imkânsız hale getirdiğini söyledi. Şatır, “Bilet fiyatları gençlerin karşılayabileceğinden çok yüksek. Sanat üretim materyalleri ücretsiz sağlanmıyor ve gerekli fiziki koşullar yaratılmıyor” sözlerini kaydetti.
ODTÜ’nün özgürlükçü ve dayanışmacı ruhu sayesinde, birçok öğrencinin okul içinde kültür-sanat etkinliklerine katılabildiğini dile getirdi. Okulun bileşenlerinin yıllardır süren direnişi ve mücadelesi sayesinde birçok öğrencinin ekonomik koşullar sebebiyle dışarıda ulaşamadığı etkinliklere okul içinde katılabildiğini vurguladı.
Zeynep, baskıcı rejimlere rağmen halkın direnişi ve mücadelesiyle alternatif yaşam biçimleri oluşturabileceğini ve gençliğin hayal ettiği yaşamı kurma çabasıyla geleceği şekillendireceğini söyledi. “Gençlik, hayal ettiği yaşamı, yaşadıklarının objektif eleştirisi ve bir alternatif oluşturma çabasıyla kurabilecektir. Gelecek güzel günler, gençlerin inadında, mücadelesinde ve haykırışında saklı” dedi.
MÜZİK OKUYORUM, KONSERE GİDEMİYORUM
Ege Üniversitesi Devlet Türk Müziği Konservatuvarı 3. sınıf öğrencisi İbrahim Mert Uludağ, ekonomik yetersizlikler nedeniyle kültür-sanat etkinliklerine katılamadığını belirtti. Uludağ, konservatuar öğrencisi olarak birçok sanatçıyı dinlemek ve onlardan bir şeyler öğrenmek istediğini, ancak bu imkânlardan mahrum kaldığını ifade etti. Uludağ, “Eskiden daha çok konsere, çok fazla ekonomik kaygım olmadan gittiğimi hatırlıyorum. Şimdilerde bir konsere ya da tiyatroya bilet alırken kırk defa düşünüyorum” dedi. Bir öğrenci olarak zaten birçok masraf ve enflasyonla mücadele ettiğini belirten Uludağ, bir etkinliğe bilet almanın zorlayıcı olduğunu ve bazen bu nedenle ihtiyaçlarını ertelemek zorunda kaldığını ifade etti. “Bunları yaşamak bir genç olarak en üzücü şeylerden biri. Bizlerle aynı gelir durumunda olan bütün genç arkadaşlarımla da hep aynı derdi yakınıyoruz birbirimize” diye ekledi.
Ucuz veya ücretsiz etkinlikleri kaçırmamaya çalıştığını söyleyen Uludağ, TAKSAV’ın tiyatro festivallerinde birçok oyunu izleme şansı bulduğunu dile getirdi. Uludağ, “Sanata ulaşmak böylesine zorken, bu tarz işler bizim için çok değerli” vurgusu yaptı.
Geleceğinden kaygı duyduğunu ifade eden Uludağ, “Bir genç olarak rahatça sosyalleşebileceğim, dilediğim etkinliğe düşünmeden gittiğim, dilediğim hobiyi edinebildiğim, adaletli ve insanların birbirine saygılı olduğu, kimsenin kimseyi ezmediği, farkların ortadan kalktığı bir eşitlikler ülkesinde yaşamayı hayal ediyorum” sözlerini kaydetti.
İKTİDARIN POLİTİKALARI KÜLTÜRDEN UZAKLAŞTIRIYOR
Leipzig Üniversitesi Çoklu Sekülerlikler Çalışma Grubu’ndan Dr. Nil Mutluer, Türkiye’deki gençlerin uzun süredir çeşitli kısıtlamalarla karşı karşıya olduğunu belirtti. “Ekonomik kısıtlamalar, işsizlik sorunuyla umutlarının törpülenmesi bir yana, bunlara bir de kısıtlanan özgürlükler ve denetlenen imkânlar eklendi” diyen Mutluer, gençlerin yaratıcılıklarını geliştirecek sanat ve kültür gibi alanların hem ekonomik nedenlerle hem de kontrol altına alınan kültür politikalarıyla giderek yok olduğunu ifade etti.
Dr. Mutluer, Leipzig Üniversitesi için yaptığı araştırmada, Kayseri’deki gençlerin durumu hakkında bilgi verdi. Kayseri’deki gençlerin, artan kafe sayısına rağmen kültür ve sanat alanlarının yetersizliğinden yakındığını belirten Mutluer, “Örneğin, Kayseri’de kültür, sanat alanlarının gittikçe kısıtlandığından bahseden ve öğrenci bursu yetmediği için aynı zamanda bir kafede baristalık yapan bir genç yakınıyor: Konserler pahalı, ama pahalılık bir yana, artık şehre konser de pek gelmiyor” dedi.
Belediyenin spor gibi faaliyetleri desteklediğini ancak sanata ve kültüre yönelik bağımsız alan ve imkanların kısıtlı olduğunu belirten Mutluer, “İş sanata ve kültüre geldiğinde gençler için desteklenen bağımsız kültür ve sanat alan ve imkanlarından bahsetmek çok mümkün değil, zira, kültür ve sanatın var olduğu eleştirel düşünce alanı kısıtlanır halde. Bunun yerine milliyetçilik ve din temelli yeni iktidar değerleri entegre ediliyor” ifadelerini kullandı.
Bu durumun sadece gençleri etkilemekle kalmadığını, aynı zamanda gelecekte toplumun alacağı şekli de belirlediğini ifade eden Mutluer, “Düşünce ve hayal alanı kısıtlı, özgürlükler yerine iktidarların politikalarını takip eden bir toplum… Ve esasında bu politikaların yansımalarını Kayseri’de Suriyelilere yönelik linçlerde de gördük” dedi. Dr. Mutluer, işsiz ve boş zamanı olan genç erkeklerin, milliyetçilik temelli ötekileştirme ile kendilerini var etme çabasının tehlikeli sonuçlar doğurduğunu ve bunun gelecek için umut verici olmadığını vurguladı.
Kaynak: https://www.birgun.net/haber/kulturel-yoksunluk-toplumu-curutuyor-550576
