“Kapıların Dışında”: Yolcu Tiyatro’dan Sarsıcı Bir Oyun!

Eda Geven

Yolcu Tiyatro, sezona sarsıcı bir oyunla sahneye imzasını atıyor; Alman yazar Wolfgang Brochert’inın savaşın iğrenç yüzünü gösterdiği Kapıların Dışında, Ersin Umut Güler’in yönetmenliğinde, teknolojiyle iyi oyunculuğu harmanlayarak artı puanı hak ediyor.

Sezonun nadir iyi işleri listesine üst sıralardan giren Kapıların Dışında, savaşın hep bildiğimiz ama bilmek istemediğimiz yüzünü bize gösteriyor. Oyunun aynı zamanda Yolcu Tiyatro için de özel bir yere sahip olduğunu söyleyebiliriz. Sahneye ilk olarak bu oyunla 2013 yılında adımını atan Yolcu tiyatro, aradan altı yıl geçtikten sonra tabir yerindeyse “işçiliğini” bu kez de bir basamak daha yukarı çıkararak yorumluyor aynı oyunu.

Alman yazar Wolfgang Borchert’in “Hiçbir tiyatronun oynamak, hiçbir seyircinin de izlemek istemeyeceği oyun.” olarak tanımladığı Kapıların Dışında, tarihin en iyi savaş karşıtı oyunu niteliğinde. Borchert, savaş sırasında cephede savaşmış, hapis yatmış, hastalıklar yaşamış ancak yazmaktan vazgeçmeyerek  böylesine etkileyici bir yapıtı, henüz 26 yaşında hayata gözlerini yummadan dünyaya  armağan etmiş…

Oyun, eski çavuş Beckmenn’in savaşın yarattığı travmalarla evine dönüşü ve hiçbir şeyin eskisi gibi olmadığına şahit oluşu üzerine kurulu. Savaş öncesi yaşadığı hayata, oyun oynadığı sokaklar ile çocukluğunu geçirdiği eve yaptığı yolculuklarda karşılaştığı manzara ve tutumlar en az savaş kadar içini acıtıyor. Onun gibi bizler de, sinirlerimiz alt üst bir şekilde o hiç olmasını istemediğimiz savaşa sebep olanlara lanet ederek oyundan ayrılıyoruz. Biliyoruz ki, savaş sadece bir şehri, ülkeyi değil geleceği de yok ediyor ama oyun, savaşın en çok geçmişi yok ettiğini ve asıl anılarla yaşanmışlıklar kaybolunca yeri doldurulamayan boşluklar ve kapanmayan yaralar kaldığının altını çiziyor. İşte bu nedenledir ki, verdiği mesaj belirginleşiyor: Yaşananlar geri gelmiyorsa anı yaşa!

Ersin Umut Güler, tıpkı diğer oyunlarında olduğu gibi yönetmenliğinin de hakkını veriyor. Daha önce Joko’nun Doğum Günü oyununda tanıştığımız “3D mapping” teknolojisi, bu oyunun da fonunu oluşturuyor. Yukarıda bahsettiğim işçilik, burada ön plana çıkıyor çünkü oyun çepeçevre etrafımızı sarıyor. Dekordan öte, bir bakıma oyunda bir karakter gibi gösterdiği ortamın, parkın, evin, sarayın ve sirkin içine çeken bir oyuncuya bürünüyor.

Oyuncular Cenk Dost Verdi, Pervin Bağdat, Emre C. Sencer ve Burak Üzen, doğru insanların bir araya gelince başarının da beraberinde geldiğini gösteriyor. Cenk Dost Verdi, Beckmenn’i her açıdan yaşatan bir başrol sergiliyor. Eski evin yeni sahibi Pervin Bağdat, büründüğü karakterleri kendisine her zaman olduğu gibi yakıştırmayı biliyor. Video ve animasyonu uygulayan Tufan Dağtekin ve kostüm tasarımını üstelenen Özlem Kaya, tüm bu iyi işin en büyük destekçisi oluyor. Son olarak oyunun çevirisini yapan Behçet Necatigil’in emeğini de unutmamak gerek.

Kapıların Dışında, hiçbir tiyatronun ve oyuncunun oynamak istemeyeceği bir oyun olabilir ancak izleyen her seyircinin de çokça alkışlamak isteyeceği bir oyun olduğunu söyleyebilirim. Sağlam metin, iyi yönetmen ve oyuncularla bu oyun “mutlaka”larınız arasında olsun. Şimdiden iyi seyirler!

0

Benzer Yazılar

Bu web sitesi size daha iyi bir performans sunmak için cookie kullanmaktadır. kabul edin Devamını Oku