Tiyatro oyuncusu ve rejisörü, Tiyatro AŞHK’ın kurucularından Hüseyin Köroğlu’nun bugün başlayan 17. Kıbrıs Tiyatro Festivali üzerine kaleme aldığı yazıyı okurlarımızla paylaşıyoruz:
Hem İ.B.B. Şehir Tiyatrosu, hem de Tiyatro AŞHK olarak doğduğum topraklarda bizlerin de emek verdiği Kıbrıs Tiyatro Festivali’nin 17.si bu akşam başlıyor. Emeği geçen herkesi içtenlikle kutluyorum. KKTC’de bir festivali bu kalitede ve bu düzeyde gerçekleştirmenin ne demek olduğunu en iyi bilenlerdenim. Katılacak olan tüm tiyatrolara, ustalarıma ve meslektaşlarıma başarılar dilerim. Ülkemin sanatseverleri onları alkışlamak için eminim heyecanla bekliyordur.
Ata’mız, Mustafa Kemal Atatürk “Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir.” diye çok önemli bir cümleyi tarihe not olarak düşmüştür. Festival, 20 yıldır yanık olan Kıbrıs Türk Devlet Tiyatroları ve Tiyatro yasası olmayan bir ülkede, Don Kişot’ların insan üstü çabası ve özverileri ile 17 yıldır perde açıyor. Farkında mıyız?
Bence sanat varsa, umut devam ediyor demektir. Gerçek sanatçı alnında ışığı ilk hisseden olarak topluma her şeye rağmen ayna tutmaya sabırla devam eder. Hayat damarlarımızdan biri kopmadan, sanata-sanatçıya değerini, kıymetini ve saygımızı gösterelim, hakkını verelim. Özellikle kendi sanatçılarımızın bizim duygularımızı, yaşadıklarımızı, hayata bakış açımızı, travmalarımız, öz kültürümüzü dünyaya anlatmak için ne kadar kıymetli olduklarını fark edelim! Şöyle bir bakın, saysanız, sayılacak kadar azlar-azız! Gerçek bu. Peki, değerlerini biliyor muyuz?
2. Dünya savaşı devam ederken Londra’da, Belin’de, Paris’te ve tüm Avrupa’da yerin altında sanat devam etmişti. Şu anda bu şehirlerde sanatın hangi düzeyde olduğunu sanırım söylememe, yazmama gerek yok. Biz yerin üstünde, normal zamanlarda sanatı ne kadar devam ettiriyoruz?
Ne düzeydeyiz? Bu soruları hiç kendimize sorduk mu?
Umarım dünya var olduğu sürece doğduğum topraklardaki Kıbrıs Tiyatro Festivali perde açmaya, bizleri aydınlanmaya devam eder. Unutmayın, Kıbrıs’ta “BARIŞ” olacaksa, yolu siyasetten değil, sanattan geçmektedir. Çünkü halkları barıştıracak, yaklaştıracak, düşündürecek ve insani duygularla tanıştıracak, onları iyileştirecek olan SANATTIR. Tüm sanat dallarını içinde barındıran “TİYATRO” sanatı da işte tam da bu noktada “BARIŞ”ın öncülerindendir. Özünde hayvan olan insanı yontar sanat, insani duygularını ön plana çıkarır. Yaşadıklarını sorgulattırır… Düşünmesini, empati kurmasını, aynada gözünün içine bakabilme cesaretini göstermesini sağlar. Sahi, siz gerçekten en son ne zaman aynada, gözünüzün içine baktınız? Umutta kalın…
YAŞASIN SANAT, YAŞASIN TİYATRO, YAŞASIN BARIŞ !
HÜSEYİN KÖROĞLU