Gülin Dede Tekin yazdı: “Yönetmen Kadınlar Tiyatroda Daha Cesur”

editor
2,8K Okunma
Gülin Dede Tekin’in Gazete Oksijen’de yayımlanan yazısını okurlarımızla paylaşıyoruz:

Kadınların neredeyse tüm meslek alanlarında görünürlük mücadelesi verdiği bir dünyada tiyatro için bu durum nasıl? Sahnenin kadın yönetmenlerine sorduk. 

Herhangi bir meslek tanımının başına nasıl ki “erkek” kelimesini koymuyorsak “kadın” kelimesini eklemeyi de doğru bulmuyorken, neden ‘tiyatroda kadın yönetmenler’ başlıklı bir haber yapmak istedim? Bu soruyu kendime sorduğum sıralarda yönetmen Ceylan Özgün Özçelik’in Ankara Film Festivali’ndeki ödül konuşmasında sinema sektörünün kadınlar için bir girdap olduğundan ve kabul görmenin zorluklarından bahsettiği videosuna denk geldim.  Yüzlerce tiyatro oyununun sahnelendiği bir sezonda İstanbul merkezli kadın yönetmenleri listelemeye başladığımda -gözden kaçırdıklarımı da düşünerek- en fazla, yaklaşık otuz isim ancak sayabiliyorken tiyatrodaki girdabın peşine düştüm. Bu oranın gerçek verilerle önümüze konulduğu araştırmalar olsa girdap çok daha net ortaya çıkacak belki ama bir adım olarak sezonda oyunları devam eden on beş kadın yönetmenden tiyatroda kadın yönetmen olma deneyimlerine dair birkaç cümle istedim. Ortaya çıkan tabloda en çok altı çizilenler; erk egemen sistemin tezahürünün tiyatroda da yer bulduğu, görünürlük ve kabul görme sorunu yaşamaları ve birçoğunun da kendilerine yarattıkları ‘güvenli’ alanlarda üretim yapmaya devam ediyor olmaları oldu. Kadın yönetmenlerin tasarım dünyalarını sahneye yansıtırken daha kapsayıcı, hiyerarşiden uzak, eşitlikçi ve şiddetsiz bir dil tercih ediyor olmaları da geçmiş deneyimlerimde de bu yazı sürecinde de en çok dikkatimi çeken başlıklardı. 

Bu yazıda söz veremediğim Şahika Tekand, Ayşenil Şamlıoğlu, Yelda Baskın, Firuze Engin, Aslı Öngören, Jale Karabekir, Mine Çerçi, Çağ Çalışkur, Emre Koyuncuoğlu, Lerzan Pamir, Sanem Öge ve adını unutmuş olabileceğim birçok kadın yönetmene de verdikleri mücadele ve açtıkları alan için ayrıca teşekkür ederim. 

Kadınların hakları için mücadele etmek zorunda kalmadan, cinsiyetten bağımsız bir şekilde kabul gördüğü, eşitliğin doğal olarak kabul edildiği ve bu yazılara ihtiyaç duymayacağımız günlerin umuduyla sözü kadın yönetmenlerimize bırakıyorum.

Ayşe Lebriz Berkem

Libido, Biteatral

Karşılaştığım sorunları bir kadın yönetmen olmamla ilişkilendirmezdim hiç. Kendi kişiliğimden kaynaklıymış gibi düşündüğüm zamanlar oldu. Galiba üzerimizde bir “cam tavan” vardı. “Şu anda karşınızda bir erkek olsa böyle davranabilir miydiniz?” sorusunu sıkça sordum. Kendi yönetmenlik kariyerimi bir cinsiyet üzerinden sürdürmesem de bir hak mücadelesi olarak görsem de yaptığım oyunlar hep ‘kadın’a dair. Çünkü perspektifim bu ve tahakküm kuran iktidar/erk her nereden geliyorsa onunla derdim oluyor. 

Ayşe Draz

Nuh’un Gemisini Aramak, ENKA Sanat

N’Olcak Bu Yusuf Umut’un Hali, Tiyatro Hemhal

Alanda bir kadın yönetmen olarak, içinde yer aldığım projelerde mümkün olduğu kadar pozitif ayrımcılık yapıp başka kadın meslektaşlarımla çalışarak ve dayanışarak, oyuncuları inatla kendimden ödün vermeden yönetmeye çabalayarak var olmaya çalışıyorum.

Berfin Zenderlioğlu

Mutlu Değilim ama Kahrımdan da Ölmüyorum, Boa Sahne

Yaralarım Aşktandır, Poyraz Yapım

Hayal Satıcısı, Aysa Prodüksiyon Tiyatrosu

Kadın olarak bu toplumda sanatla uğraşmayı ve bunda ısrar etmeyi, erk iktidarına karşı hem bir var olma savaşı hem de sanatsal kimliği var etme çabası açısından bir “direniş” alanı olarak görüyorum. Ama bunu tiyatro eleştirmenleri de medya da yeterince görmüyor. Bu meselelerin konuşularak, tartışılarak, en önemlisi de kendi alanlarımızdaki sürekliliği ve yaratıcılığı koruyarak aşılacağını düşünüyorum. Kadın kelimesini başa koymadan konuşabileceğimiz normaliteye ulaşıncaya kadar, direnmeye ve yaratmaya devam.  

Burçak Çöllü

Çemberin Anası, Kumbaracı 50

Nihayet Makamı, Kumbaracı50

Öldün, Duydun mu?, İstanbul Şehir Tiyatroları

Bir kadın ve kuir birey olarak esas sorumluluğumuzun kendimizi her alanda cesaretle var etmek, dolayısıyla diğer insanlara bir varlık alanı açmak olduğuna inanıyorum. Yönetmenlik çalışmalarımı hiyerarşi ve otoriteden uzak, eşitlikçi, cesaretlendirici, kapsayıcı bir temel üstüne oturtmaya çalışıyorum. Otoriter baba figürü yönetmenlerin devri artık sona ermekte.

Burcu Halaçoğlu 

Çok Uzak Çok Yakın, TiyatroPOL

Çalıştığım tiyatrolar ve ekipler sayesinde yönetmenliği güvenli ve rahat ortamlarda deneyebildiğim için şanslıyım. “Kadın” olmakla ilgili bir sorun yaşamıyorum diyebiliyorum. Ama bir de bize işlemiş olan şeyler var ki alışkın olduğumuz yönetmen dilini fark etmek ve yerine yeni bir şey koymak çok da kolay değil. İktidar olmadan yönetmeye dair yeni bir soru, yorum ya da yaklaşım ortaya atma sorumluluğumuz olduğunu düşünüyorum.

Ebru Nihan Celkan

Bir İhtimal Daha Var, DasDas 

NORA: Bir Bebek Evi, Nilüfer Kent Tiyatrosu

Yaratıcılığı, iktidarı erkeklere bırakma eğilimi olan bir dünyada bu rollere talip olmanın kendisi sorgulanmayı beraberinde getiriyor. Sorgulanmakta sıkıntı yok. Sıkıntı erkekler için “doğal” görünenin bizim için “sıra dışı” bulunması. Bir diğer sorun da yok sayılmak. Ödüllere, eleştiri yazılarına, tezlere, röportajlara, görünürlüğün mümkün olduğu alanlara baktığımızda ne görüyoruz? Ya da kimleri görmüyoruz? Bunun yavaş lakin güçlü adımlarla kadın yönetmenlerce dönüştürüldüğünü görmek çok heyecan verici.

Elif Temuçin 

Cimri, Tiyatro BeReZe

Bu sezon Tiyatro BeReZe’nin tarihindeki en kalabalık oyununu, ‘Cimri’yi yönetmek bana nasip oldu. Geçmiş deneyimlerimizde olduğu gibi bu oyunun prova sürecinde de cinsiyet tanımları üzerinden hiçbir rahatsız edici gündemimiz olmadı. Bilakis tüm ekibin bana güven içinde hissettiren, keyifli bir çalışma ortamı yarattıklarını düşünüyorum. Ve elbette birçok kadın meslektaşımın yaşadığı zorlukları düşününce kendimi şanslı hissediyorum.

Gülhan Kadim

Tek Kullanımlık Hikaye, Kumbaracı50

Ben kendimi “kadın yönetmenden” ziyade, “yönetmen” olarak tanımlamayı tercih ediyorum. Herhangi bir mesleği icra ederken, cinsiyetle tanımlamak -hele ki cinsel yönelimlerin bu kadar görünür olduğu çağımızda- içime sinmiyor. Geçmişten bu yana her alanda hüküm sürmüş erkek hakimiyetine odaklanıp öfkelenmek yerine, bir süredir yaşanan değişime odaklanmayı tercih ediyorum. Bizler daha görünür, daha cesur, daha eşit bir düzen kurmayı tercih ediyoruz.

Ilgın Sönmez

3,5 Kız Kardeş, Koma Sahnesi

Orlando, Koma Sahnesi

Hayattaki gibi, tiyatroda da kadın kimliği ile duvara çarpıyor hemcinslerimiz. Kalkıp yürüyenlerimizin görünürlük engellerini de madden ve manen aşabilecek hünerde olması şart. Güncel tiyatral normlara uymayan karakter ve yapıların tamamı ayrımcılığa maruz bırakılıyor, suçlanıyor ve hatta cezalandırılıyor, cinsiyet kimliği siyasetine sıra gelmeden. Cinsiyet şiddeti ve engeli de buralardan büyüyor. Global direnişin ve adalet arayışının bir parçası olarak tanımlıyorum kendimi. Yumruğum masada…

Nagihan Gürkan

Gebe

Romeo ve Juliet, DasDas

Yalnızlar İçin Çok Özel Bir Hizmet, DasDas

Evin Kokusu, Apartman Sahne

Benim bir kadın yönetmen olarak oyuncularımla, asistanlarımla, tüm ekiple kurmaya çalıştığım bir dil var; daha farkındalıklı, açık “şiddetsiz” bir dil bu. Açıkçası kurulu hiyerarşik yapıları reddeden bir dil. Hem ekip içindeki hem de sahne seyirci arasındaki hiyerarşiden söz ediyorum. Ama yıllardır o kadar alışılmış bir düzen var ki, bunu kırmak meşakkatli bir iş.

Özge Erdem

Birazdan Gideriz Şimdi Yağmur Yağıyor, Kadıköy Emek Tiyatrosu

Sanki Hiç Unutmayacakmış Gibi, Kadıköy Emek Tiyatrosu

Hep kendine alan açmış ve yaratmış sahneler ya da meslektaşlarımla çalışmanın verdiği bir paralellik hakim oldu tiyatro yönetmenliği sürecimde. Bunu sürdürülebilir kılacak deneyimler, beni kişisel olarak da besliyor diyebilirim. İçinde bulunduğum işlerde de özellikle “yaratıcı” sürecimi tetikleyecek ve heyecanlandıracak olan hikâyelere estetik ve nitelik olarak nasıl bir bakış açısı getirebilirim hissinde yoğunlaşıyorum.

Pınar Akkuzu

Bir Tatlı Kaşığı Çamur, Nushu Tiyatro & Echoes Sahne

Tiyatroda kadın yönetmen olmaya dair deneyimim; aslında tam da bu deneyimi kucaklamanın kalbinden geçiyor. Elde edilen sonucun değil, geçirilen sürecin ve bu süreçte yaşananların daha değerli olduğunun kabulüyle ilerlemek yaratıcılığın kaynağı haline geliyor.

Yağmur Yağmur 

Madam Giyotin, K! Kültüral Performing Arts

“Şimdi ve burada” olarak icra edilen ve karşılığı sevgiden başka hiçbir şey olmayan tiyatro sanatının içerisinde kadın yaratıcılar olarak “ben varım” diyebilmek, tam anlamıyla bir savaş! Yaratıcılık, cesaret, risk alabilme, riski yönetebilme kapasitesi ve yüksek vizyon kadın yönetmenlerde ön plandayken, erkek hegemonyası sanatta özellikle de tiyatro sanatında çok hakim. “Çalışmalarım gereğinden fazla çetin; hayatım ise zalim bir fıkra” diye yazmıştı günlüğüne Susan Sontag. Yaşadıklarımızı çok güzel özetliyor bu bakış.

Yeşim Özsoy

Medea’ya göre Ahlak, GalataPerform

Kalanlar, GalataPerform

Toplum hala tek tanrılı erkeksi ya da erki savunan inanışların boyunduruğu altında ve biz tanrıçalarımızı toprağın altına gömdük. Gücü, toprağın üstünde at koşturan tanrılara veriyoruz yani erkeklere. Atölyelerimizde de sürekli karşılaştığım içselleştirilmiş bir özgüven eksikliği var. Maalesef çoğu kadın kendini ortaya koymaya hazır olmasına rağmen hep yetersizlik hissiyle boğuşuyor. Bu noktada kadın yaratıcılığına öncelik tanınan alanların daha etkin olması gerektiğini düşünüyorum.

Zinnure Türe

Aramızdaki Sarmaşık, Kadıköy Emek Tiyatrosu

Taş, Proje Difüzyon

Kadın olma deneyimi -birçok alanda olduğu gibi- tiyatro alanında da dayanışmayı ön plana çıkarıyor. Çalıştığım ekiplerde bu konuda çok şanslı oldum. Anlatmak istediğimiz dert her ne ise onun etrafında hemen kenetlenebilme ve bunu kendi bakış açımız ile ifade edebilme gücünü verdi bana kadın yönetmen olmak.  Kadınların ve kuirlerin temsiliyetinin arttığı, kendine özgü anlatıların daha çok görünür olduğu işlerle daha çok buluşuruz umarım.

GÜLİN DEDE TEKİN

 

Kaynak: https://gazeteoksijen.com/yazarlar/gulin-dede-tekin/yonetmen-kadinlar-tiyatroda-daha-cesur-166336

Benzer Yazılar

Bu web sitesi size daha iyi bir performans sunmak için cookie kullanmaktadır. kabul edin Devamını Oku