Gulam Hüseyin Sâedi’nin “Sopalarını Kuşanan Verezilliler” Oyunu Türkçe’ye Çevrildi

editor
2,1K Okunma
İran’ın modern dramatik edebiyatının temelini atan yazarlardan biri olan Gulam Hüseyin Sâedi’nin “Soplarını Kuşanan Verezilliler” oyunu, Aydın Sardarinia’nın Türkçe’ye çevirisiyle Qobustan Yayıncılık tarafından yayımlandı.

Kitabın çevirmeni Aydın Sardarinia, kitapla ilgili şu açıklamaları yaptı:

Gulam Hüseyin SÂEDİ (Gevher Murat) 14 Ocak 1936’da İran’ın Azerbaycan bölgesinin Tebriz şehrinde yoksul bir ailede dünyaya geldi. On altı yaşındayken siyasi faaliyetlere ilgi duyan Gulam Hüseyin, aynı yıllarda edebiyat dünyasına adım attı. Bu süreçte birçok gazetede makale ve öyküleri yayınlandı. On sekiz yaşında siyasi çalışmalarından dolayı tutuklanan Sâedi, 1955 yılında Tebriz Üniversitesi, Tıp Fakültesi’ne girdi. 1963 yılında ruh hastalıkları uzmanlık eğitimine başladı ve aynı zamanda öyküler ve oyun yazarlığını sürdürerek edebiyat alanında adından söz ettirdi.

Gulam Hüseyin’in yaşamının ve eserlerinin öyküsü, baskı rejimi altındaki bir toplumda yaratıcılık ve sanat üretiminin hikâyesidir de aynı zamanda. Onu yetiştiren sosyal sınıfının yoksulluğu, doğduğu Tebriz şehri ve Azerbaycan’ın tarihiyle kültürü, kendi döneminin sosyal siyasi durumu, aynı zamanda da bir psikiyatrist olarak insanların ruhuyla zihnini kendi psikoanalizinden geçiren araştırmacılığı onu her zaman siyasi bir yazar olarak betimlemiştir. Gulam Hüseyin Sâedi, 1967’de, İran çağdaş tarihinin siyasal bakımdan en baskılı döneminde kurulan İran Yazarlar Birliği’nin kurucu üyelerindendir.

Gulam Hüseyin Sâedi, Gabriel García Márquez’den önce büyülü gerçekçiliği kalemine alan bir yazardır. “Beyel’in Yas Tutanları” birbirine bağlı sekiz öyküyü kapsayan Sâedi’nin en ünlü öykü kitaplarından biridir. Bu eserin sekiz öyküsü de Beyel adlı bir köyde geçmektedir. Öykülerde karakterler değişmezken, her öyküde başka bir karakterin başından geçen bir olay anlatılmaktadır.

Sâedi’nin bu eserinde büyülü gerçekçilik tam anlamıyla göze çarpar ve İran sinemasının yeni dalgasına ait, dünyaca ünlü “İnek” filmi de bu kitabın sekiz öyküsünden biri esas alınarak ünlü İranlı yönetmen Daryuş Mehrcuyi’nin yönetiminde yapılmıştır.

Sâedi’nin eserleri İngilizce, Fransızca, Rusça, Türkçe gibi dillere çevrilmiştir. “Dendil” adlı öyküsü İngilizce’ye çevrilen ilk eseridir. Bu kitap Amerika’nın ünlü Random House yayınevi tarafından yayınlanmıştır. Bu eserde, 1950-60 yıllarındaki İran’ın batı sömürüsü altına geçişi zamanlarında toplumun alt sınıfının bu konuya olan bakış açısı öykülenmiştir.

“İnek” filmi, Sâedi’nin eserlerinden sinemaya uyarlanan tek öykü değildir. Daryuş Mehrcuyi, Sâedi’nin “Çöplük” adlı öyküsünü temel alarak “Mina Dairesi” filmini de yönetmiştir. İran sinemasında yeni dalganın ünlü yönetmenlerinden Naser Takvayi de Sâedi’nin “Diğerlerinin Yanında Huzur” adlı öyküsü üzerinden aynı isimli filmini yapmıştır.

Dramatik eserlerini Gevher Murat imzasıyla yazan Gulam Hüseyin Sâedi, öncü oyun yazarı olarak yazdığı oyunlarıyla İran Modern Tiyatrosu’nun temelini atan birkaç oyun yazarından biri sayılır. Sâedi, Bahram Beyzayi ve Akber Radi ile birlikte İran Modern Dramatik Edebiyatı’nı yaradan üçlü olarak tanınmaktalar. Gulam Hüseyin’in “Pigmalyon” adlı ilk oyunu 21 yaşındayken 1956 yılında yayımlandı.

Gevher Murat’ın uzun oyunlarından “Külahlı Bey, Külahsız Bey”, “Dünyanın En İyi Babası”, “Balayı”, “Halef”, “Dohhak”, “Mihrapta Yılan”, “Mağlubun Vay Haline”, “Semiriciler” ve İran Meşrutiyet Devrimi konulu altı oyununu örnek verebiliriz. Kısa oyunlarından ise yazdığı pandomimlerden başka “Derbederliğin Kökeni”, “Göze Göz”, “Ev Aydınlığı”, “Davet”, “El Elden Üstün”, “Döktürmenin Sonucu”, “Kargaşa Çıkaranlar”, “Yağmur”, “Dikte” ve “Köşe” gibi oyunlarını örnek verebiliriz.

2019 yılında Ankara Üniversitesi, Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi, Tiyatro Bölümü’nde “Gulam Hüseyin Sâedi’nin Üç Oyunu Üzerine Göstergebilimsel Bir İnceleme” başlıklı yüksek lisans tezimi savunurken, Sâedi’nin tiyatro oyunları Türkiye’de pek tanınmamaktaydı. Ben de zaten bu konuyu, Gulam Hüseyin Sâedi’yi Türk tiyatrosuna kazandırmak amacıyla seçmiştim. Tezimi savunduktan çok kısa bir süre sonra, çevirdiğim Dikte ve Köşe oyunlarının ikisi bir kitapta Totem Yayınları’ndan basıldı. Bu iki oyunu çevirirken sevgili arkadaşım Serap Mercan çeviride elinden gelen yardımı esirgemedi. Kitabın basılması pandemiye denk geldiği için ne yazık ki tüm tiyatrolar kapalıydı. Ama nihayet 28 Şubat 2022 tarihinde, ilk defa Türkiye’de bir tiyatroda Gulam Hüseyin Sâedi’den bir oyunun prömyeri yapıldı. KÖŞE oyunu Trabzon Sanat Tiyatrosu’nda sayın sanatçı Necati Zengin’in yönetmenliğinde turne yaparak Trabzon, Akçaabat, Maçka, Ortahisar ve Yorma gibi şehirlerde sahnelendi. 

İlk çalışmam başarılı olunca, bu sefer Gulam Hüseyin Sâedi’nin uzun oyunlarından birisini ele alarak çevirmeye başladım. Bu oyunun çevirisinde de sevgili arkadaşım, Mimar Sinan Üniversitesi, Geleneksel Türk Sanatları hocası Dr. Esen Baydemir elinden gelen yardımı esirgemedi. Sömürgecilik ve istismarı güzel bir şekilde gözler önüne seren Sopalarını Kuşanan Verezilliler oyunu, 1965 yılında yazılmış ve iki sene sonra ilk defa Tahran’da sahnelenmiştir. Elinizde olan bu oyun, daha önce çevirdiğim “Dikte” ve “Köşe” oyunları, aynı zamanda Gulam Hüseyin Sâedi’den çevirdiğim “Davet” adlı kısa oyunu T.C Devlet Tiyatroları’nın havuzundadır.

Gulam Hüseyin Sâedi, İran’ın 1979 devriminden sonra bir süre gizli yaşadıktan sonra 1981 yılında memleketinden kaçarak Paris’te yerleşti. Beş senelik sürgün hayatını yaşarken iki oyun yazıp, İran’da yayımlamakta olduğu Elifba dergisinin birkaç sayısını da Fransa’da bastırdı. Paris’te yazdığı “Othello, Harikalar Diyarında” isimli oyunu sürgün yaşayan İranlı tiyatrocular tarafından sahnelendi. O dönemde Yılmaz Güney’le tanışıp işbirliği yapmak kararına geldikleri söylenir. Gulam Hüseyin Sâedi 1986 yılında, Paris’te sürgün hayatındayken 50 yaşında yaşama gözlerini yumdu. İranlı yazar Sadık Hidayet’in de yattığı Paris Père Lachaise Mezarlığı’nda yatmaktadır. 

Gulam Hüseyin Sâedi’den çevirdiğim ikinci kitap, tüm tiyatro oyunlarının çevrilmesi ve Türk Tiyatrosu’na kazanması dileğiyle saygıdeğer okurlara sunulmaktadır.

Aydın SARDARINIA

Tebriz, Aralık 2022

Benzer Yazılar

Bu web sitesi size daha iyi bir performans sunmak için cookie kullanmaktadır. kabul edin Devamını Oku