“En Yakışıklı Hayal Kahramanımız”ın Ardından…

Pınar Çekirge

“Fırtınalı bir adamdı Cüneyt Arkın.Yıldızdı her şeyden önce. O sıralar Beyoğlu, İstiklâl Caddesi’nden geçmesi neredeyse olanaksızdı; yer yerinden oynardı. Gittiği bütün evlerde kadınlar, kendisini görür görmez handiyse cinsel sarsıntılar geçiriyorlardı.

Cüneyt bir yanıyla çocuksu, bir yanıyla fazla yaşamıştı. Diyebilirim ki, madalyonun öteki yüzünü gördüm. O zaman ve bugün hep bir akşam alacası kaldı bende Cüneyt Arkın’dan. Onda ilençli şairlere, Baudelaire’e, Rimbaud’a özgü yakıcılıklar, uyumsuzluklar, erinçsiz duyarlıklar, dahası, kötücül incelikler yakalıyordunuz.” (1)

Cüneyt Arkın, sadece zulûmle, baskıyla, hainlikle mücadele eden bir kahraman, yiğit yaradılışlı, korkusuz Malkoçoğlu, Kara Murat, Çöl Kartalı, Hacı Murat, Adsız Cengaver, Selahattin Eyyubi, Kovboy Keskin, Köroğlu, Battal Gazi, Başbuğ Toluğ Bey, Horsan’dan gelen bahadır, silahlı paşazade Şahin, Nazlı’ya sevdalı Murat, yankesici Hacer Yamalı’nın muzipliklerine göğüs geren gazeteci Orhan ve tabii dünyayı kurtaran adam değildi. Vatandaş Rıza, Polis Cemil, maden işçisi İlyas, yaralı kurt lakaplı Ali Karasu, Gurbet Kuşu Selim Bakırcı, Ebru’ya gönül vermiş Kerem’di O aynı zamanda. Masallardan, efsanelerden çıkıp gelmiş cesur bir kahraman, uçsuz bucaksız melodramların yakışıklı hayal kahramanıydı.

Dört dörtlük oyunculuk örneği verdiği Maden, Vatandaş Rıza, Haremde Dört Kadın, Severek Ayrılalım, Büyük Yemin, Gurbet Kuşları, Cibali Karakolu, Kırık Hayatlar, Mağlup Edilemeyenler, Güneş Ne Zaman Doğacak, Küçük Sevgilim, Çıtkırıldım, Artık Sevmeyeceğim, Gülün Bittiği Yer gibi pek çok filmde göz kamaştırıcı bir yıldız oyuncuydu. 

Çocuklar için müthiş bir figür, adeta bir rol modeldi Cüneyt Arkın. Perdede izledikleri ‘Kara Murat Cüneyt’ ile özdeşleşirlerdi düş dünyalarında hemen.

Maden filminden…

Pek çok filmde oynadı; Rüzgar, Küskün Çiçek, Vatandaş Rıza filmlerini yönetti Cüneyt Arkın. Ve iki müzikal gösteride görev aldı.

Cüneyt Arkın, Semiha Yankı, Fatih Ürek’in rol aldığı Şarkılar Seni Söyler adlı müzikal ile 2018 – 2019 sezonunda hayranlarıyla yeniden kucaklaştı.

2019-2020 tiyatro sezonundaysa yine  Müjdat Gezen’in yönettiği Pera Müzikali’nde Cüneyt Arkın bu kez, Gönül Yazar ve Kayhan Yıldızoğlu gibi isimlerle beraberdi.

1970’lerin ilk yarısında Lunapark Gazinosu’nda elinde mikrofon kısa fıkralar anlatan, beyaz bir ata binen Cüneyt Arkın‘ı merakla, hayranlıkla izlediğimi hatırlıyorum şimdi. Şarkılar Seni Söylerde daha sahneye çıkar çıkmaz yükselen ve dakikalarca devam eden alkışlar, bir sanatçı için ne büyük bir saygı duruşuydu aslında.

Ufuksuz, dipsiz bir okyanus kadar büyüktü ona duyulan sevgi ve saygı…

Oyunun finalinde daha büyük bir alkış ve tezahüratla çıktı sahneye. Salonda herkes ayağa kalkmıştı… Ağlıyordum. Ağlıyorduk. Bizler ve Cüneyt Arkın. Dakikalarca…

Bir vakitler Necmi Gürmen‘in Kılıç Uykuda Vurulur romanı keşke sinemaya uyarlansa, Cüneyt Arkın yönetse, oynasa diye düşünmüştüm.

Halid Ziya‘nın Kırık Hayatlar adlı eserinden yapılan sinema filminde Dr. Ömer yorumuyla (malzemesi bol bir aktör olarak) en başarılı performanslarından birini sergilemişti Cüneyt Arkın. Tıpkı Cibali Karakolu’nda olduğu gibi.

28 Haziran 2022’de, iki rol arkadaşı Belgin Doruk ve Türkan Şoray‘ın doğumgünlerine denk gelen 28 Haziran’da aramızdan ayrıldı Cüneyt Arkın.

Değerli hatırasına saygıyla…

PINAR ÇEKİRGE

 

Kaynakça:

(1) İleri, Selim: “Hatırlıyorum”, Altın Kitaplar Yayınevi, İstanbul

0

Benzer Yazılar

Bu web sitesi size daha iyi bir performans sunmak için cookie kullanmaktadır. kabul edin Devamını Oku