Pandemi sürecinde zar zor ayakta kalmaya çalışan pek çok sahne, ekonomik anlamda direnecek desteği, gücü bulamadı ve ne yazık ki kapandı. Fakat sanatın kendini sürekli yeniden var edebilme ruhuna her zaman inanmak gerek; bir Sahne kapanır on sahne açılır…
Par Sahne’de bu yeni açılan sahnelerden… Par Sahne’nin süreci aslında, geçen yıl Par Tiyatro’nun kurulmasıyla başlıyor. Bursa’da Ekim Sanat Tiyatrosu’nda birlikte büyüyen Bora Akın, Bekirhan Ak ve Egemen Topçu konservatuarı bitirdikten sonra geçen yıl Par Tiyatro’yu kuruyorlar ve ‘’Kahraman Usame’’ oyunu ile gezici olarak pek çok sahnede oynuyorlar.
İstanbul’da seyirci kapasitesiyle doğru orantılı düşününce, ekiplerin fazlalığını ve sahnelerin yetersizliğini hemen fark ediyorlar elbette bu süreçte. Seyirci var, pek çok oyun var, fakat sahne az! Neredeyse haftanın her günü açık olan tiyatro salonları ne yazık ki yetersiz kalıyor. Çünkü daha önce ‘’tiyatroların adalet anlayışı’’ (https://tiyatrodergisi.com.tr/tiyatrolarin-adalet-anlayisi/) yazımda bahsettiğim gibi, çok fazla tiyatro mezunu genç mevcut. Ne yapacak peki bu gençler?
Hah işte! Bora, Bekirhan ve Egemen de bu gençlerden. Hem de en umut vaat edenlerinden. Tiyatroya gönül veren, sözünü sakınmayan türden… ‘’Keşke bir sahnemiz olsa!’’ demeye başlıyorlar haliyle… Hikaye tam burada ilginçleşiyor. Şükriye Hanım, (Bekirhan’ın annesi), Yasemin Hanım’a (Bora’nın annesi) ‘’sen tamam dersen açalım çocuklara bir sahne’’ diyerek tarlasını satıyor ve Par Sahne için kolları sıvıyorlar.
Haziran ayında Kadıköy’ün merkezinde, PTT’in hemen karşısındaki iş merkezinin en alt katında bir boş bir mekan bulunuyor. Mimarlarla mekanın projelendirilmesi yapılıp, inşaata girişiliyor ve Ekim ayında sahnenin açılışı yapılıyor. İki anne hem çocuklarına, hem tiyatroculara hem de Kadıköy’e bir sahne kazandırıyor aslında.
Üstelik anneler, sadece maddi destek vermekle kalmayıp, tüm zamanlarını kurdukları sahnede geçiriyor ve her işin ucundan tutuyorlar. “Gençler sanat yapsın, biz geri kalanını hallederiz” diyen iki anne! Yasemin Hanım diyor ki: “Gençler çok şanslı, çünkü çok destekçileri var. Maddi anlamda evet bizler anneleri olarak destekledik fakat manevi anlamda da çok destek buldular. Çünkü mesleklerini çok seviyorlar. Artık çok fazla tiyatro insanı yetişmiyor ama bu üç genç gerçekten tiyatro insanları. Dişleriyle tırnaklarıyla tiyatronun her alanına girdiler, çocukluktan beri yapabilecekleri her şeyi yaptılar.’’
Şimdi bu üç genç kendi sahnelerinde; Egemen Topçu, Par Tiyatro kurucu üyesi, Bekirhan Ak sahne yapımcısı ve Bora Akın ise sanat yönetmeni olarak emek verip çalışıyorlar.
Par Sahne, sadece kendi oyunları yapan ve konuk ekipleri ağırlayan bir salon değil bu arada. Aynı zamanda içerisinde düzenlediği atölyelerle “minik bir okul”. Semtin en işlek sokaklarından olan Neşet Ömer Sokak’ta, tarihi Kadıköy Çarşısı’nın eksi 2. katında, 400 m2’ye yakın bir alanda faliyetlerini gerçekleştiriyor. İçerisinde 120 kişilik bir sahne, biri 65m2, diğeri 30 m2 olmak üzere toplam 2 adet derslik, kulis, depo, tuvaletler, fuaye alanı ve buna dahil olan küçük bir kafesi bulunan kompleks bir yapı.
Par Tiyatro’nun hem kendi oyunlarını oynayacağı hem de eğitimlerini vereceği bu yapı, İstanbul’daki ve Türkiye’deki tüm tiyatro ekiplerini ağırlayabilecek teknik ve fiziksel imkanlara sahip olacak şekilde dizayn edilmiş durumda. Par Atölye adı altında konservatuvara hazırlık, temel oyunculuk, genç tiyatro ve yazarlık eğitimleri yine bu yapı içinde veriliyor. Umut dolu…
Daha geçen gün ‘’sezonda sahnelemek üzere yeni metinler arıyoruz’’ diye bir duyuru yaptılar. Umarım tüm gençlere ve ailelere örnek olur. Malum, tiyatroyu bir meslek olarak görmeyen, karşı çıkan aileler de hala mevcut. Destekleyenlerin çoğunlu ise, ’’çocuğum dizi yapsın, ünlü olsun!’’ diyor.
“Her ne olursa olsun, batsa da çıksa da, tiyatro yapsın!” diyerek destekleyen ailelerin ve bu yola gönül vermiş gençlerin sayılarının artmasıyla, tiyatro salonlarının da sayısının artacağını ve yeni dünya ile uyum içinde, çok daha fazla yaratıcı işlerin seyircisiyle buluşmasını temenni ediyorum.
Yolları açık, şansları bol olsun…