İspanyol oyun yazarı Juan Mayorga’nın Immanuel Kant’ın 1975 yılında kaleme aldığı Ebedi Barış metninden yola çıkarak aynı isimle kaleme aldığı oyunu Özge Yüksel İspanyolca aslından dilimize çevirirken, yönetmenliğini Deniz Atam’ın üstlendiği oyunda Furkan Kalabalık, Kaan Sevi, İsmet Ege Tonbul, Serdal Genç ve Deniz Atam rol alıyor.
Covid-19 pandemisi dolayısıyla 2020 yılının Mart ve Kasım aylarında prömiyer yapmak üzereyken alınan önlemler kapsamında tiyatroların kapanmasıyla oyunlarını iptal etmek zorunda kalan ekip online gösterimlerle seyirciyle buluşmaya hazırlanıyor. EBEDİ BARIŞ oyunu 15 Ocak Cuma günü www.tiyatronet.com sitesinde online prömiyer yapacak.
EBEDİ BARIŞ Oyunu Hakkında:
Üç köpek uykudan uyandıklarında nerede oldukları anlaşılmasın diye önceden ilaçla uyutulduklarını fark ederler. Terörle mücadele eden K7 grubuna katılmak isteyen yüz köpek arasında yapılan bir elemeden sonra bu üç köpek seçilmiş ve ikinci bir yarışa girmek için neresi olduğunu bilmedikleri bu yere getirilmişlerdir.
John-John azılı bir kırma köpektir ve terörle mücadele eğitimi veren özel bir okulda yetiştirilmiştir. Tüm ailesi terörle mücadelede görev alan John-John’un tek arzusu sınavı kazanıp K7’ye katılmak ve Beyaz tasmanın sahibi olmaktır.
Odin, zeki bir sokak köpeğidir ve bir Rottweiler’dır, olağanüstü koku alma becerisi ile bilinir. Sıcak bir yer ve daha iyi yemekler için K7’ye katılmak istemektedir.
Enmanuel bir Alman Çobanıdır ve diğerlerinden farklıdır. Vahşi değildir ve iyi koku alamaz. Ama oldukça zekidir, K7’ye katılmayı istemesinin özel bir sebebi vardır.
Köpekler Cassius ve İnsan tarafından test edilirler. Cassius bir K7 gazisidir ve yaşlı bir Labradordur. K7 için yalnızca bir aday seçilecektir ve başarılı olan adaya K7’nin beyaz tasması hediye edilecektir.
Oyunun Künyesi:
Özgün Adı/Original Name: La Paz Perpetua
Yazan/Writer: Juan MAYORGA
Çeviri/Translations: Özge YÜKSEL
Yöneten/Director by: Deniz ATAM
Produksiyon Tasarımı/Production Design: Zeynep KOLOĞLU
Işık Tasarımı Light Design: Yüksel AYMAZ
Asistan/Assistant: Kuzey TURAN
Danışman/Consultant: Zeynep SAVAŞÇIN
Fotoğraflar/ Photos: Devrim YALÇIN
Afiş Tasarımı/Poster Design: Evren DİNLER
Yapım: D.A. Project
OYNAYANLAR
Furkan Kalabalık
Kaan Sevi
İsmet Ege Tonbul
Serdal Genç
Deniz Atam
Not: Bu yapıtın sahnelenme hakkı yazar Juan MAYORGA temsilcisi ONK Ajans Fikir ve Sanat Eserleri AŞ.’den devralınmıştır.
EBEDİ BARIŞ Hakkında:
Emmanuel Kant’ın 1795 yılında kaleme aldığı Ebedi Barış metni, dünya devletleri arasında sürekli ve kalıcı bir barışı sağlayacak olan siyasi ve hukuki çerçeveyi ortaya koymayı amaçlar. Filozof “ebedi barış”ı, geçici ateşkeş antlaşmalarının ötesinde, orduların giderek küçülmesini hatta yok olmasını hedefleyen bir ideal olarak belirler. İnsanlığın nihai amacıdır bu ideal… Ebedi Barış metnine damgasını vuran “dünya yurttaşlığı” anlayışı, öncelikle bir düşünme biçimini ifade eder. Bir dünya yurttaşı gibi düşünmek, nihai amacı barış olan bir dünya düzenini arzulamak ve bu amaca uygun şekilde eylemektir. İnsanın insan olarak değerini, onurlu bir yaşamı, sürekli ve kalıcı bir barış için göstereceğimiz çabadan daha iyi ne anlatabilir?
Juan Mayorga, Kant’ın yazısıyla aynı adı taşıyan EBEDİ BARIŞ oyununda, izleyiciye bu soruyu tersinden sorduruyor. Koşullar bize bu ideali unutturduğunda biz kimiz? Mayorga, bir kefeye terörü, bir kefeye insan kalma çabasını koyarak çatışmayı en can alıcı noktasından kuruyor.
Oyunun ana karakterlerinin köpekler oluşu, önce dışarıdan baktığımız bir dünyada yavaş yavaş kendimizle yüzyüze gelmemizi sağlıyor. İdeolojilerin peşine takılan, “insan üretimi” köpek John-John, sinizmini gizlemeyen köpek Odin, “hayvanlar gibi” davranmayı reddeden köpek filozof Emmanuel… Her biri biziz, her biri bizim yüzlerimiz.
Peki ya oyun boyunca susan ve sonunda nihai hükmü vermek için konuşan insan ? “Hayatları, kanunları, demokrasiyi kurtarma”nın “bir bedeli var”! O da biz miyiz ? Bu sözlerle filozofun sesini boğan/boğduran biz miyiz ?
Susturulmuş düşüncenin Sokrates’ten bu yana gelen bir tarihi var. Yazar, oyununun sonunda bu tarihi selamlarken, onun ebedi barış idealinin de tarihi olduğunu düşündürüyor. Bugün geldiğimiz noktanın umutsuzluğuna işaret ederek…
Mayorga mizahı devreye sokup ağır diyalogları hafifleten oyununda, seyirciyi yormadan felsefeyi sahneye çıkarmayı başarıyor.